Ne zaman yatırımla alakalı bir haber çıksa, birileri hedefi ‘olumsuzluklara’ saptırıyor.. O an kopuyoruz..
Mesela, Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek, “Güzel şeyler olacak” derken bir bakışı var ki, çok anlamlı!
Sanki alttan alta bize “Yeni yatırımlar için çalışmak, yol vermek, başarılı olmak kolay mı sanıyorsunuz?” diye soruyor!
Sanki “Hizmet buysa eğer, mutluyum ama yetmiyor, izin vermiyorlar, benden bu kadar!” diyor.
Düşünsenize..
Konuşmalarında bir anlamda, “İskenderun’a hizmet gelmesini istiyorum; tam konsantre oluyorum, bir yerlerden ipler kopuyor” düşüncesi hakim..
Nasıl olmasın ki..
Beni asıl etkileyen görüntü bu!
Cuma günü belediye meclisi toplanıyor..
Oturumda emsal teşkil edecek maddeler var..
Örneğin.. Aşkarbeyli mıntıkası 47, 373 ve 6491 nolu parsellerin bulunduğu alanda emsal 3.5 ve mak. 15 kat ticari alan olarak uygulama imar planı değişikliği var. Diyorlar ki, emsal 2 iken, 3.5 nereden çıktı?
Ara ara yazıyorum ya hani..
İddialı modern mimari, özellikle de çağdaş mekân tasarımı, insanları yeni yaşam merkezleri keşfetmesine yol açıyor..
Aslında her yatırım, İskenderun’u güzelleştiren yeni yaptırımlardır..
İzin verecekseniz, öyle lafı ağızda gevelemeyeceksiniz..
Birbirinden cesur emsallerle bu hakkı ‘yatırımcıya’ sağlayacaksınız..
İskenderun’a şöyle etraflıca baktığınızda, ne kastettiğimi anlayacaksınız!
Osmaniye gelişiyor.. Niye?
Meclis ‘tek yürek’!
Biz de ‘kıyamet’ kopuyor..
Netice? Boşluktayız ya da başa dönüyoruz!
Ama Antakya öyle değil!
Hızla gelişiyor..
İşte anlayamadığım budur!
Bakınız..
İskenderun meclis üyeleri, önceki gün yemekte bir araya geliyor..
Gırgır, şamata..
Aynı güzelliği, aynı rahatlığı, aynı birlikteliği neden mecliste sergileyemiyoruz ki? O ne soğukluktur! Nasıl keskin bir griliktir!
Hemen ertesi gün öfke ve hiddet.
Oysa renklerin tümünü taşıyoruz mecliste..
Ve başkan orada oturmuş bize “Güzel şeyler olacağından” söz ediyor.
Ne yapsın başka?
Ne demesini bekliyorsunuz?
Mutlu olmak, İskenderun’u taçlandırmaktır..
Mutlu olmak, İskenderun’u yenilemektir..
Mutlu olmak, İskenderun’a yeni hedefler taşımaktır..
Umutlanmaktır.. İnanmaktır..
İskenderun’da dedikodudan bol ne var ki?
İstiyoruz ki, modern mimari ve yeni tasarım akımları İskenderun’da şekillensin.. Diyecekler ki, “Birileri kazanacak!”
İyi de, yatırımcı kazanıyorsa, İskenderun da kazanıyor..
Bizim dar alanda kısa paslaşmalarla koca bir ömür geçirdiğimiz..
Kendimizden başka her adımı ‘ayrıcalık’ listesine kattığımız kıskanç halli yaklaşımımız pek mi sıcak?
Kendi yatırımlarımızda bile “yer”siz, kendi yurdumuzda bile telaş içinde, kendi meclimizde bile güvensiz, endişeli isek..
İskenderun’a gelen her yatırım çekiciliğini bir anda yitiriyorsa..
Ortada ciddi bir yanlış var demektir..
Ve bu yanlışı çözecek en yetkili merci meclistir..
STK’lardır..
Basındır..
Meslek örgütleridir..
Bırakalım da başkan işini yapsın..
Yatırımcı, yatırımını yapsın..
Herşey güzel olacaksa, bunda hepimizin katkısı olmalı..
Gelin bu sözün altını dolduralım..
İskenderun’daki olumsuzlukları yerin yedi kat dibine gömelim..
Var mısınız?