Hani bir tabir vardır “Devletin malı deniz” diye. Gerisini söylemeye gerek yok.
Son birkaç gündür Türkiye’nin birçok bölgesinde kış şartları hayatı olumsuz yönde etkiliyor.Türkiye’nin en güneyinde yer alan Hatay Havaalanı İskenderun ilçesine 30 km., Antakya merkeze ise 25 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Uzun süren çalışmalar ve tartışmaların ardından yine Antakya lobisinin isteği üzerine Hatay Havaalanı, Serinyol civarına yapıldı.
Sivil toplum örgütlerinin yapmış oldukları tüm uyarılar, siyasi parti temsilcilerinin yaptığı açıklamaların hiçbirini dikkate almayan Antakya lobisi, kendi bildikleri doğruları yaparak devletimizin ve milletimizin zararına olan işlere imza atmışlardır.
Daha dün gibi aklımda İskenderun’dan yapılan açıklamalar..
Bu bölgeye havaalanı olmaz, rüzgar ters, göçmen kuşların güzergahı ve sel sularına karşı sıkıntılı” diyerek yapılan açıklamalar unutulmadı.
İki gündür tüm yaygın medyada yer alan haberi herkes izlemiştir sanırım. Hatay Havaalanı sular altında diye.
Evet..
Yapılmadan önce milletvekilleriyle, valilerimiz ve kaymakamlarımızla bu yerin ters olduğunu ileride sıkıntıların olacağını gazeteciler ve sivil toplum örgütleri de defalarca açıklamalar yaptılar. Ama sonuç ortada.
Genelde Suriye’nin sıkıştığı an baraj kapaklarının açması sonucunda Türkiye ve özellikle Hatay Amik Ovası sular altında kalıyor. Yaşanan bu olay bugüne mahsus bir olay değil. Yıllardır aynı filmi izledim durdum. Şimdi Amik Ovası’ndaki çiftçilerin durumu ne olacak? Tarlasında mahsulü bulunan binlerce vatandaşın zararı nasıl karşılanacak ve kim tarafından karşılanacak?
Şimdi Antakya Havaalanı limana dönmüş durumda. Deniz uçaklarının bölgemize gelmesi gerekir. Normal uçakların inişi ve kalkışı yasaklandı. Suların temizlenmesi ve çekilmesi beklenecek. Yüzlerce insan mağdur oldu. Yurt dışına, İstanbul ve Ankara’ya gidecek seferlerin iptal olması o insanları sıkıntıya düşürdü. Havaalanına giden vatandaşların araçları da ciddi sıkıntılar yaşadı. Zaten bu görüntüler de internetlere düştü. Arızalanan araçlar çekiciler tarafından yüklenerek sanayiye götürülüyor. Peki bu havaalanı bir başka bölgeye olmaz mıydı? İstenseydi bal gibi olurdu.
İskenderun’a yapılması söylendi, yer araştırıldı. Ama yine Antakya gücünü ortaya koydu. Hatta vali ile milletvekilinin tartışmaları bile oldu. Ama buna rağmen havaalanının şu anki yerine yapılmasına karar verildi.
Hatay açısından son derece önemli olan havaalanımızın açılışı Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan 9 Aralık 2007’de gerçekleştirilerek hizmete alınmıştı.
Hatay Havaalanı’nın yolcu sayısının kısa sürede artması nedeni ile iç ve dış hatlar, uluslar arası standartlara uygun. Çok görkemli ve gösterişli bir havaalanına çevrilerek 2 yıl gibi kısa bir sürede inşaatı tamamlandı ve ikinci ve son kez Başbakanımızın katılımları ile açılışı gerçekleştirilmişti. Türkiye’nin bir çok yerinde kar esareti yaşanırken hiçbir havaalanında sorun ve sıkıntıların olduğunu görmüyoruz.
Sadece rötarlı uçuşlar ya da kar nedeni ile uçuşların iptali söz konusu. Peki bizde neden uçuşlar iptal? Kar yok. Yağmur yok. Fırtına yok. Yolcu da var. Eeee bildiğimiz doğruların izinden gitmezsek, yanlışların bizi esir almasına izin vermiş oluruz. Eğer o havaalanı İskenderun veya bir başka bölgede olsaydı ne bu uçuşlar iptal olacaktı, ne de havaalanı sular altında kalacaktı. Şimdi devletimize ne kadar çok zarar verildiğini sanırım herkes görüyordur. Bizler siyaseti de insanlar ve bölgemiz için yapmalıyız. Alınan kararların da tamamen bilimsel ve mantıklı olması gerekir diye düşünüyorum.