AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, geçenlerde Enerji Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci’yi ziyaret etti. Anlamışsınızdır, Hatay’ın enerji sorunlarını anlattı. Elektrik sorunu gerçekten can sıkıyor artık..
Hatta perişan ediyor!
Türkoğlu’nun yaklaşımı yerinde..
Ziyaretin detayları, yatırımın eksikliğiyle ilgili..
Öğreniyoruz ki..
Enerji konusunda yaklaşık 63 milyon TL’lik bir yatırıma ihtiyaç var.
Ciddi bir açık..
Yalnız bu açığın faturası; İskenderun, Payas, Erzin, Dörtyol, Antakya, yani Hatay’ın tüm şehirlerini kapsıyor..
Bence geç bile kalındı..
İskenderun’da elektrik meselesi, mahkemelikti..
Ocak’tan sonra bir çalışma hazırlığı vardı..
Bugün aylardan Şubat, hatta Mart’a doğru yol alıyoruz..
Neticede elektrikler yine kesiliyor..
Yine aynı sıkıntıları yaşıyoruz..
Değişen birşey yok!
Herşeye rağmen, olayın Enerji Bakanlığı’na intikal etmesi, iyi bir başlangıç..
Yatırım kapsamında yeni trafo merkezlerine, shaft sahalarına ve elektrik iletim hatlarına ihtiyaç duyuluyor.
Yanılmıyorsam, Hatay Valiliği’nin enerji kapsamında sunduğu bilgi notu da Enerji Bakanlığı Müsteşarına elden teslim edildi.
Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz sıkıntının farkında..
Zira; Erzin, Dörtyol ve İskenderun’da sık görülen elektrik kesintileri, halkın nezdinde milletvekillerinin omuzlarında büyük bir külfet yaşatıyor..
Onların da bu konudan rahatsız olduklarını biliyorum..
Neticede..
Körfez bölgesindeki sanayileşme ile birlikte; artan nüfus ve hızlı yapılaşmanın bir neticesi olarak mevcut elektrik alt yapısı bu ihtiyacı karşılayamıyor..
Klimayla ısınma dönemi bitti zaten..
Kömür sobası daha çok rağbet görüyor..
Hal böyle olunca..
Gece vakti, sokaklarda yürünmüyor..
Hava kirliliği aldı başını gidiyor..
Bir yandan kirlilik, diğer yandan sürekli meydana gelen elektrik kesintilerinden ötürü ticareti aksayan esnaf kızgın..
Üzerine bir de..
Evlerde elektrikli ev aletlerinin bozulmasını ekleyin..
İskenderun’da durum hiç de parlak görünmüyor..
Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu bir de özeleştiri yapıyor..
Takdir ettim.. Ki şöyle diyor:
– Bu türden bir tablo, geleceğin güçlü ve büyük Türkiye’sinin inşa edildiği bir sürece yakışmıyor.
Yalan mı?
Biz bunları söyleyince kızıyorlar..
Oysa, çarpıcı bir ifade biçimi..
Dilerim..
Bölgedeki elektrik kesintisi sorunu en kısa sürede çözüme kavuşturulur da, halkın mağduriyeti bir an önce giderilir..
***
Bu arada, CHP Hatay milletvekillerinin, yaşanan sel felaketi nedeniyle Hatay’ın ‘afet bölgesi’ ilan edilmesi yönündeki çabasını önemsiyorum.
Çünkü..
Ocak ayı başından beri devam eden aşırı yağışlar, Hatay’da binlerce dekar tarım arazisinin sular altında kalmasına neden oldu.. Bölgemizde tarım ve hayvancılıkla uğraşan binlerce çiftçi, ellerinde avuçlarında ne varsa sele kaptırmış, bununla da kalmayıp borçlanmış durumdalar.
Öncelike yapılması gereken şu:
– Çiftçi ve üreticilerin borçları faizsiz olarak ertelensin.
İŞÇİLER ADINA SEVİNDİM!
İskenderun Belediyesi’nde çalışan kadrolu işçiler için, Hizmet-İş Sendikası’yla toplu iş sözleşmesi imza töreni düzenlendi.
Türkiye ortalamasının üzerinde zam alan işçiler keyifliydi.
Tören bayram havasına dönüştü, belediye girişinde halaylar çekildi..
Yiğidin hakkı yiğide..
Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek bu yaklaşımıyla işçi dostu olduğunu gösterdi. Dedi ki:
“- Emek kutsaldır, emek en yüce değerdir. Üretim kutsaldır. Eğer bir insan kendine saygı duymak istiyorsa bence üretmelidir. Üreten insan kendine saygısı olandır. Kendine saygının yolu üretmekten geçer. Üreten toplum çağdaş toplumdur.”
Başkan Civelek’in sözleşmeye imza atarken, imkanları sonuna kadar zorladığını biliyorum. Hayırlı olsun.. Bu duygularımı kendisine de ilettim.
Bu arada taşeron işçilere de mutlaka bir şeyler verilmelidir.
Bu konuda da Başkan Civelek yeşil ışık yaktı. Dedi ki:
“İnşallah onu da hep birlikte halledeceğiz.”
Önemli olan sahip çıkmaktır, öyle değil mi?
İNSAN OLSUN YETER!
“Gençlik yetiştirme” meselesiyle ilgili herkes konuşuyor..
Kimileri övüyor, kimileri eleştiriyor..
Dindar mı? Kindar mı?
Bizde bunlar zaten var..
Sırf tinerci değil..
Jiletçi, hapçı, ateist gençlik de var.
Buna mukabil, dindar olup olmadığı bilinmeyen ama işinde gücünde, gayet hoşgörülü, disiplinli, saygılı ve terbiyeli bir gençlik de var.
Genç-yaşlı fark etmez.
Ama tek tip insan, bizde yetişmez.
Bunu biliyorum..
Ama müsaade edin, dinini öğrenmek isteyen bir gençlik de olsun!
Avrupalı her Pazar kilise ayinlerine gider..
Biz de camiye gitmek suç mu?
Korkmayın. Ama illa ki, birşeylere dayanacaksanız:
“Önce insan gibi gençlik yetiştirmek lazım”, deyiverin gitsin..
İnsan gibi insan olsun!
Gerisi kendiliğinden geliyor zaten..