İskenderun buna hazır mı?
Haber şu:
– Kent merkezlerinde kalan askeri kışlalar şehir dışına taşınacak..
Askeri birliklerden boşalacak alanlarda kentsel dönüşüm ve yatırım projeleri uygulanacak. Bunu kim söylüyor?
– Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar..
Tabii bunu söylerken, bir gerekçe de ortaya koyuyor.
Diyor ki:
Yapılacak konut, işyeri gibi gayrimenkullerin satışından elde edilecek gelir özel hesapta toplanarak askeri ihtiyaçlarda kullanılacak..
Tıpkı Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün elinde bulunan arazileri ‘kentsel dönüşüm’ projesi kapsamına aldığı gibi..
En basitinden Karaağaç örneğini verebilirim..
Amaç, yeni kentsel tasarım projeleri yapmak suretiyle kente kimlik kazandırmak.. Hatırlayın, bir zamanlar İskenderun Astsubay Orduevi vardı sahilde.. Kordonu ikiye bölüyordu..
Askerin ‘uygundur’ görüşü alındıktan sonra yıkıldı, yerine Fener’in yanında yeni bir yapı inşaa edildi.
Asker’in şehir merkezinde birçok yeri var..
Örneğin, Deniz Üs Komutanlığı’nın Briç Salonu’nun karşısında askeri lojmanları var. Denize sıfır..
Ahmet Tor Kışlası var..
Ağır Bakım var..
Biliyoruz ki, lojistik köy çalışmalarıyla birlikte İskenderun yeni bir kimlik kazanacak. İskenderun zaten deniz ve dağ arasında sıkışıp kaldı..
Revizyonla birlikte yeni yatırım alanları oluşturabilir miyiz?
İleriye dönük kentsel dönüşüm projeleri uygulayabilir miyiz?
Bilemiyorum.. Kulağa fena gelmiyor..
Hem, Liman B Kapısı karşısında askeriye ait bir arazi var, bataklık..
Bahriyeliler kullanıyor.. Oysa yan tarafı Ağır bakım, kara kuvvetlerine ait..
Kaldı ki, ağır bakım civarında 5 katlı binalar türedi..
Neredeyse askeriyeyle iç içe..
Ne değişir ki?
Stratejik bir yapıya sahip midir ya da böyle araziler, ileride ‘kamu yararı’ teşkil eden hususlarda kullanılır veya değerlendirilebilir mi?
Bunları bence şimdiden konuşmak, tartışmaya açmak gerek..
Bataklığın askeriye ne faydası olabilir ki?
Askeriye, ‘Bana şehir dışında yer yap’ dese, neden olmasın?
Bakan Bayraktar’ın açıklamasından öğreniyorum ki, askeri alanlar 1960 yılında çıkarılan 189 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirilecek..
Zira askeriyeye tahsis edilen alanlarda Genelkurmay’ın izni olacak..
Bu arazilerin satışından elde edilecek gelir zaten Genelkurmay adına açılacak özel hesaba aktarılacak. Yani askeriyeye yönelik bir baskı sözkonusu değil.. İstişare ve bir kentin geleceğini ilgilendiren konularda ‘işbirliğini’ içeriyor.. Bence gayet uyumlu bir çalışma..
Sanırım, bu uygulama büyükşehirlerin dışında tüm il ve ilçeleri kapsıyor..
İskenderun’a yönelik bu konuda bir fizibilite çalışması var mıdır?
Görüş bildirilmiş midir?
Milletvekilleri ne düşünüyordur?
Yakın zamanda, belki de yeni plan ve programlar kapsamında değerlendirilir..
Çünkü, Kırıkhan ve Hassa’yı İskenderun Körfezi’yle buluşturmayı düşündüğümüz bir dönemde, stratejik öneme sahip olmayan askeri alanların ‘yatırım programına’ alınabileceği düşüncesinin de bir an önce somutlaşması gerekiyor. Madem İzmir, İstanbul, Ankara’da bunlar konuşuluyor, bugün olmasa da yarın birgün mutlaka bu talep kapımızı çalacaktır..
O halde şimdiden konuşarak, ‘ortak akıl’la İskenderun adına yeni planlamalar yapmanın tam vaktidir..
HALKIM FEDAKARLIK BEKLİYOR!
Aslında uzun zamandır yazmayı düşündüğüm bir konuyu, Asmil Demir Çelik’in açılışında Payas Belediye Başkanı Bekir Altan’a sorma fırsatı buldum.
Direkt sordum:
– Kırıkhan Belediye Başkanı Murat Sakman, 11 belediye meclis üyesiyle birlikte AK Parti’ye katıldı. Siz de, AK Parti’ye geçecek misiniz?
Gülümsedi..
Aslında o tebessümün ardında, hakkında çıkan spekülasyonlar, soruşturmaların bıkkınlığı da vardı. Dedi ki:
“- Benim muhattabım halk. Payas’ı onlarla birlikte yönetiyorum. Elimden gelen çabayı da gösteriyorum. Payas’a güzel şeyler yapmaya çalışıyoruz. Hakkımda çıkan olumlu, olumsuz her düşünceyi halkımla paylaşıyorum. Onların isteği, benim hizmet yolumdur. Rotamdır..”
Başkan Altan vizyonu olan bir belediye başkanı..
Veremeyeceği sözü tutmaz, veremeyeceği de bir hesabı yok..
Bu konularda korkusuzdur..
Onu Hatay’da önemli kılan sebep de bu sağlam duruşu olsa gerek..
Halen dimdik ayakta..
Rahat ve sorunsuz..
Onun yakasında taşıdığı rozet, halkın partisine ait..
Payas’ta gücü tartışılmaz..
Hizmet programına, güvenirliliğine ve saygınlığına, vatandaşın verdiği gönül oyu yüzde 22’lerden katlanarak arttı, yüzde 55’lere yükseldi..
Söz konusu fedakarlıksa, Payas için her fedakarlığa katlandı, Başkan Altan..
Anlıyorum ki, bunun bir karşılığı olmalı..
Tum bu arada Bekir başkana, Rahmetli usta gazeteci Ahmet Vardar’ın 1983’te “Payas’ın ilçe olmasıyla ilgili” yazısını anımsattım..
Aradan tam 29 yıl geçmiş..
Diyor ki:
“- Halkımın sözettiği fedakarlık bu işte.. Siyaset güven isteyen bir yapı. O güvenceyi, o değeri halkım görmek istiyor. Payas’ı ilçe yapsınlar, AK Parti’ye tüm meclis üyelerimle birlikte girmeye hazırız.”
Başkan Bekir Altan’ın en azından bu açıdan bir istikamet sahibi olduğu söylenebilir. Gerisi söz verenlerin görevi..
Bakalım, ne zaman ilçe olacak Payas?
82. SOKAK NE OLDU?
82. sokaktan kastım, Şehit Pamir Caddesi Baysal Döviz’in çaprazına bakan ara yol.. Belediye meclis kararıyla, genişliği 4 metreden 7 metreye çıkarıldı..
Bu karar aylar öncesinden alındı..
Peki değişen ne oldu? Hiçbir şey!
Olduğu gibi kaldı..
Bahar Kebap Salonu’nun bulunduğu alan geniş bir meydana sahip..
Yalnız arada kalan bir sokak var, genişleyecekti.. Ne oldu?
Mithat Paşa Caddesi üzerinde Diş hekimi Cemil Uğutmen’in muayenehanesi civarında yıkılmak üzere bir bina var.. Neyi bekliyor?
Orada yol neden daralıyor?
Büyük çarşı işhanı arkası..
Müftülük ara yolu, vesaire vesaire..
Trafik Ulaşım Planı dedikleri çalışma, buraları kapsamıyor mu?
Vatandaş soruyor:
Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek bugüne dek şehir merkezinde hangi yolu açtı? Maruzatım bundan ibarettir!