İskenderun’da ilk çelik kontsrüksiyonlu çok katlı binayı inşa eden İnşaat Mühendisi Murat Soner Aykut, yeni teknolojilerin inşaat yapımında kullanılmasının hem kaliteyi artırdığını, hem de binaların daha modern ve depreme dayanıklılığının sağlandığını ifade etti.
Dünyada uzun süredir depreme karşı güvenli binaların yapılmakta olduğunu ancak, bunun ülkemize yansımasının çok hızlı olmadığını ifade eden Aykut, “1999 depremiyle birlikte bir uyanış başladı. 2011 yılında yaşanan Van depremi ülkemize doğal afetlerin ne kadar büyük zararlar vereceğinin en açık göstergesi oldu. Çok şükür, bu örneğin etkisi ile hükümetin almış olduğu kararlar çok doğru. Bu uygulamaların bir an önce uygulanması gerekiyor” diye konuştu. Açıklamalarında Şili’de yaşanan depremleri örnek gösteren İnşaat Mühendisi Murat Soner Aykut, “Şili’de 1940, 1960, 2011 yılında büyür depremler yaşandı. Ancak benim en çok dikkatimi çeken ise 8.9 şiddetindeki 2011 yılında yaşanan ve son yüzyılın en büyük depreminde sadece 500 ile 600 Şili vatandaşı hayatını kaybetmişti. Ben kesinlikle yanlış bir rakam olduğunu düşünüyordum. Ancak araştırdığımda ise gayet açık ve gerçek olduğunu öğrendim. Sonra bir araştırma yaptığımda 1960’larda yaşadıkları deprem sonrası inşaat yapım şekillerini değiştirmeleri ve bu işi ciddiyetle eğilmeleri ve o tarihten bu yana yaptıkları binalarda önlemlerin çok ciddi alındıklarını gördüm. Çok sevindim. Çünkü depremi her zaman insan oğlunun başında duran tehlike olarak görüyorum. Bu tehlikeye hazırlıklı olmak ve insanoğlunun yaşamını güvenceye almak çok önemli. Ülkemizde İstanbul ve Van depreminde görmüş olduğumuz kötü tablonun ardında inşallah bundan sonra bunlara tedbir getirilecek. Özelliklerin bir an önce hayata geçirilerek doğru binalar yapılacaktır diye düşünüyorum ve çalışmaların daha hızlı ve katılımcı olmasını destekliyorum” ifadelerini kullandı.
İskenderun’daki binaların depreme dayanıklılığı konusunda da önemli açıklamalarda bulunan İnşaat Mühendisi Murat Aykut, “Şehrimize teknolojiler geliyor. Artık bunlara ulaşmak eskisi gibi çok zor değil. Türkiye’de bunların alt yapısı hazırlanıyor.
Bizden çok daha gelişmiş şehirlerimiz var. Onlar bu adımları attıkça bizlerde onlardan görüp burada uygulama şanlarını da artırıyoruz Türkiye’de inşaat sektöründe olanlar dünya da söz sahibi olanlardır. Bu da bizim için övünç kaynağıdır. Bunları şehrimize yansıtmak çok daha kolay oldu ve kentimizde yapılan yeni binaların daha modern görünümlü ve depreme dayanıklı olduklarını söyleye bilirim. Özellikle 25 binlik planın bu günlerde gündemde olması şehrimizin imarının yeniden düzenlenmesi büyük bir şanstır” dedi.