Antakya Havaalanı yapıldığı günden bu yona hep sorun, hep sıkıntı doğurdu. Havaalanı’nın yapılması ile ilgili çalışmalar başladığında bile yerin çok sıkıntılı olacağını ve ilerisi için tehlikeli olacağını herkes tek tek dile getirdi.
Ama Antakya inadı kendi bildiğini yapmaktan da hiç geri kalmadı. Daha önceleri de birçok gazeteci yazdı anlattı, onca uyarılara rağmen ve telkinlere rağmen hizmete girdi. Başbakanın yapmış olduğu açılışın ardında Ortadoğu’nun en güzel hava limanlarından birine kavuşan Antakya’da eksik düşünülen bir çalışmayı unutmuş yetkililer.
Aslında bizler Hatay halkı olarak her yıl, ya da iki yılda bir Amik Ovası’nın sular altında kaldığını biliriz.
Suriye sıkıştığında barajın kapaklarını açtığında ise, Amik Ovası’nın ismi geçici süreliğine Amik Gölü oluyor.
O zamanlarda bile konu mahkemeye ve meclise taşınmıştı. Dönemin milletvekilleri ve Hatay Valisi yerin ve yapımın sıkıntıları ile karşı karşıya gelmişti.
Eğitim Şart
Gerçekten eğitim şart. Eğitimin okumayla diplomayla da işi yok. İnsan kendi kendini eğiterek ufkunu açarak birçok sıkıntıyı aşar.
Ama biz ülke ve millet olarak daha çok şeyleri acılarla yaşayarak aşmaya çalışacağımızı da buradan hatırlatmak isterim.
Hani devletimizin bu kadar parası Amik gölüne atıldı. Hatta halkımızın vergileri burada sular altında kaldı.
Hani biz hep övünürüz ya; ‘Türk’ün başaramayacağı şey yoktur’ diye, inancım tam. Gerçekten bizim başaramayacağımız hiçbir olumsuzluk yoktur.
Tüm olumsuzlukların baş mimarları oluruz. Bundan hiçbir şüphem yok.
Göz göre göre, insan hata yapar mı? Ama burada insan değil bürokrasi hata yapıyor. Ben bir vatandaş olarak diyorum ki, Ey havaalanını yapan yetkililer; emeğe geçen hizmet sevdalıları ben İstanbul’a gideceğim yine Adana’ya gitmek zorunda kalıyorum. İnsanların işleri aksadı. Yaşam standartları düştü. Peki, bunun hesabını kim verecek? Yani insanların iş kaybı, eğitim kaybı ve her şeyden önemlisi hizmet kaybı bazı yetkililere göre çok önemli değildir.
Ama insan yaşamının bir gereği olarak hizmetin seviyesinin düşmesi o bölgenin en üst idarecisinden en alt yöneticisine kadar işini düzenli ve sağlıklı yapamadığı anlamına gelmiyor mu?
Herkesin bir projesi var. Bizimde bir projemiz olsun.
Marka şehirlerin çalışmaları da bu yönde değil mi! Bizimde kocaman ve çok uzun bir havaalanımız var. Ve her yer zaten göl. Peki, o zaman neden değerlendirmiyoruz.
İstanbul’da Offshore sürat motorlarının yarışları devamlı canlı yayınlarla yapılıyor.
Bizde en azından bu tür fırsatları değerlendirelim. Zaten her zaman havaalanımız göl olmuyor ki
Yılda bir kez yaşayabiliyorum bu imkânları.
Hatta jetski’lerle İskenderun Antakya gurupları yarış yapsınlar diye de önerilerim var.