Bunu da söylettiler ya.. Boş yere değil ama..
İskenderun ‘itirazlar’ şehrine dönüştü..
Bu güzel kentte; görünmenin, vitrine çıkmanın bedeli, gerçekten çok ağır..
Yatırım yapacağına bin pişman ediyoruz, insanları.
Oysa, kira gelirinden veya gayrmenkul’dan önemli para kazanan onlarca işadamı ismini gizli tutmaya başarırken, olan istihdam oluşturmaya ve İskenderun için ihtiyaç olanı üretmeye çalışan yatırımcıya oluyor..
Alkışlanması gerekenler, ne hikmetse hep günah keçisi ilan ediliyor..
Suskunların ise keyfi yerinde!
İşadamı Metin Yıldız’ın Onkoloji yatırımını planladığı arazisi için Mimarlar Odası Genel Merkezi de müdahil olmuş.. Yönetim, 33 dönümlük yeşil alanın ticari alana dönüştürülmesine yönelik kararın iptali için belediye aleyhine dava açmış. Gerekçe şu;
– Yeşil alan gösterin..
– Bölgenin ticari alana dönüştürülmek istenmesinde kamu yararı değil, aksine bireysel yarar var..
Konu yargıda..
Ancak, mevzu nefes bulacağımız toprak arazileri ise, o halde yüzlerce dönüm MKÜ arazisi ne diye duruyor?
İkincisi.. Ne zamandan beri, Onkoloji yatırımı bireysel bir yarara dönüşüyor?
Kanser, yüzyılın hastalığı değil midir?
Tedavisi için gereken koşulları İskenderun’da yaşatmanın neresi kötü?
Uzağa gitmeyin.. Daha dün, yaygın gazetelerin birinci sayfalarında Bizans dönemine ait kalıntılar korunsun diye, üzerine 3 katlı bir binanın yapımına izin veren kurul kararı hatırlatılıyordu..
Kimseciklerin bir kaşık suda kıyamet kopardığı yok..
Mahkemeye giden de..
Ayrıca..
İstanbul’da tarihi kalıntıları üzerinde yükselen pek çok bina var.
Bu ilk değil, son da olmayacak..
Peki söz konusu İskenderun olunca neden bu kadar celalleniyoruz?
Yatırımı kaçırtmaksa amaç, en başından söyleyelim insanlara..
Gelmeyin, yatırım yapmayın!
Hatta, Hasstünel’i de hiç konuşmayalım..
Bunca gayrete yazık!
Osmaniye’ye veya en yakın Antakya’ya gidin..
Sahip çıkmak nedir, öğretsinler!