İNSANLIK EL ELE!

Körfez İskenderun Sanayici İşadamları Derneği (KİSİAD)’ın duruşunu beğeniyorum. Uzun zamandır, yaptıkları çalışmaları keyifle izliyorum. Tamer Eker başkanlığındaki KİSİAD’ın bölgeye katkısını da önemsiyorum.
İş dünyasıyla iyi ilişkileri olan bir dernek.
Kardeşliği, dostluğu, birlikteliği benimser..
Zaman zaman yaptıkları istişare toplantıları, İskenderun’un geleceğine olumlu katkılar sunuyor. Dün öğrendim ki.. KİSİAD yönetimi, Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’nı İskenderun’a taşıyor.. Çok mutlu oldum.
Türkçe Olimipiyatları Dünya’da önemli bir iz bırakıyor..
İlk kez bu önemli organizasyonun İskenderun’a taşınması, bölgenin ve sahip olduğu hoşgörü anlayışının tanıtımı için benzersiz bir fırsat..
Bundan önceki Türkçe Olimpiyatları’nı keyifle izlerdim..
Şimdi de 6 Haziran’ı iple çekiyorum!
Biliyorum ki..
Dil insanların birbirlerini anlamasını ve kaynaşmasını sağlayan bir unsurdur. İletişim çağında kültürlerin birbirleri ile kaynaşması, farklı kültürlere sahip insanların birbirleriyle anlaşması dil ile olmaktadır.
Düşünsenize..
Türkçe öğrenen binlerce öğrenci, ‘kardeşlik’ duygusunu İskenderun’dan haykıracak.. Ayrıca, Türkçemizin dünyada hak ettiği konuma gelmesi ve daha yaygın şekilde kullanılması için oluşturulan bir emeğin ürününe şahitlik edeceğiz. Bu heyecan ve bu ilgiyi İskenderun’da yaşıyor olmak ayrı bir mutluluk. Dile kolay! Bir eğitim yılı boyunca olimpiyatlara, Dünya’nın dört bir yanından yaklaşık 15.000 öğrenci hazırlanıyor..
Bundan daha güzel bir ‘kültür’ kaynaşması olur mu?
KİSİAD Başkanı Tamer Eker’in de dediği gibi:
‘Mevlana’dan Yunus Emre’den şiirler okuyan, türkülerimizi seslendiren bu çocukların bir yaz başında ülkemize bıraktıkları tatlı bir huzur bunun göstergesi değil midir?’
KİSİAD’ı yürekten kutluyorum!

BELDELER KISKAÇTA!
İçişleri Bakanlığı’nın 24 Nisan’da yayınladığı bir genelge ile yeni büyükşehir olacak 13 ildeki belde belediye başkanlıkları ve muhtarlıkları ilgili illerin valiliklerine bağlanmaya başlandı.
Doğal olarak Hatay’daki beldeler de bu genelgeden nasibini aldı..
Büyükşehir hazırlığındaki bu uygulama, belde belediye başkanlarını kara kara düşündürüyor.. Kapsamda net ifadeler var. Deniliyor ki:
– Uygulamaya gerekçe olarak, “Büyükşehir olacak illerdeki bazı belde belediyelerinin taşınmazlarını elden çıkarma ve belediyeyi borçlandırma yoluna gittikleri duyumları üzerine, idarede bütünlük, hizmetlerde sürekliliğin sağlanması ve kamu menfaatinin korunması amacıyla tedbir alınması zorunluluğu” gösteriliyor. Ayrıca, söz konusu belde belediyelerinin imar planı değişikliği ve revizyonu ile inşaat ruhsatı işlemleri dışındaki hemen hemen tüm işlemlerde, 5393 sayılı Belediye Yasası’nın 68. maddesindeki hükümlerin saklı kalması kaydıyla valilik onayı zorunlu kılındı.
Evet, genelge apaçık uyarıyor..
Beldelerdeki hizmet yapısı Valilik kontrolünde olacak..
Benim görüşüm şudur:
– Uygulamayı kısmen doğru buluyorum..
İyi oldu.. Çünkü, Madenli, Akçalı, Gökmeydan, Arsuz, Üçgüllük ve sahile kıyısı olan birçok beldenin, bugüne dek önemli bir hizmet verdiğini görmek mümkün değildi.. Beldelerine ne verdiler ki, ne istiyorlar?
Beldeler şehir mi oldu?
Çöp fabrikası mı kurdular?
Arıtma tesisi mi konuşlandırdılar?
Turistik yatırımlara mı vesile oldular da, tepki gösterecekler?
Bu açıdan baktığımızda, belde belediyelerinin taşınmazlarını elden çıkarma ve belediyeyi borçlandırma yoluna gittikleri veya gidebilecekleri duyumlarını kabul etmek mümkün değil.. Hakları yok buna!
Uygulamanın bir yönüyle doğru olduğunu söylemem bu yüzden..
Ancak.. Görüyorum ki, kurunun yanında yaş da yanıyor..
Diğer yandan kötü oldu.. Çünkü, Payas ve Denizciler, yeterince hizmet üretti.. Toplumun isteklerine ve beklentilerine göre yatırımlar yaptı..
Az veya çok.. Ama, bir gayret ve bir emek vardı..
O bakımdan, uygulama ‘çalışan’ belediye başkanının da önünü kesti..
Üstelik yerel seçimlere daha iki yıl var.. Hizmet üretmeye çalışan belediye başkanları bu saatten sonra ne yapacaklar? Otursunlar mı?

HIRSIZLIK VE CEZASI!
Yaz aylarına girdik, hırsızlar azdı..
Polis, hırsızlık yapanları gece/gündüz kovalıyor, yakalıyor..
Sonrasında elleri kolları bağlanıyor!
Adalet mekanizması, hırsızın 6 ay sonra ‘serbest’ kalmasına olanak sağlıyor..
Oldu mu şimdi?
Önceki gün ikamet ettiğim mahallemde, bir hırsızlık olayı yaşandı..
Bir değil, sonuncusu da olmayacak!
Vallahi de billahi de, polisler adına üzüldüm.. hatta kahroldum!
Polis, kaçan hırsızları sabahın 5’ine kadar aradı..
Vatandaş görse de, görmüyor zaten! Korkuyor!
Polis ise, saman arasında iğne aramaya mecbur kalıyor!
Manzara değişmiyor.. Yakalanan hırsızların akıbeti ortada!
Birkaç ay sonra tekrar aramızda görüyoruz..
Nasıl çözeceğiz hırsızlık meselesini?
Polis, her gün sabahlara kadar hırsız mı kovalayacak?
Ya da, yakaladığı hırsızın cezaevinden birkaç ay sonra çıkışını mı gözetleyecek? Yazıktır..
Hem polise, hem vatandaşın emeğine yazık..
Oysa yasalar, vatandaşın güvenliğinden de sorumlu..
Hatırlayın.. Bir ara kapkaçtan bunalmıştık, ‘gasp’ suçuna girdi, ‘şak’ diye kesildi! Niye? Çünkü, cezası 30 yıldan başlıyor..
Peki hırsızlık suçu neden birkaç ay ile sınırlı?
Yasa düzenleyicileri, hırsızlığı ‘gasp’ suçu kapsamına alsın, cezayı da 30 yıla çıkarsın da, hırsızlığın önü kesiliyor mu, kesilmiyor mu, görelim!
Yoksa kafayı sıyıracağız, bilesiniz!

BİR ALKIŞ DA NİHAT ÖZDEMİR’E
Galatasaraylı’yım, Galatasaray ile övünüyorum.
Şampiyonluk hakkıydı, kupa helal olsun onlara..
Üzüldüğüm tek şey ise, holiganların taşkınlığıydı..
Yalnız bu taşkınlığı, Fenerbahçe dışında tutuyorum..
Fenerbahçe böyle bir kötülüğü kimseye yapmaz!
Bunu biliyorum..
Bildiğim birşey daha var.. Fenerbahçe 2. Başkanı Nihat Özdemir’in karşılaşma sonrasında sergilediği örnek davranışı..
G.Saray yönetimini stat otoparkında karşıladı, sarı-kırmızılı takım şerefine yemek verdi. Maçın bitiminde şampiyonluk sevincini şeref tribününde ayakta alkışladı, Galatasaraylı yöneticileri kutladı.
Galatasaray’ın kupayı hak ettiğini söyledi.
Holiganların çıkardığı olayları eleştirdi.
Nihat Özdemir’in farkı bu..
İyi niyetini hiçbir zaman kaybetmedi..
Hoşgörüsü takdire şayandır..
Bence, gönüllerin şampiyonudur Nihat Özdemir..
Gösterdiği örnek tavırla beğeni topladı, gönüllerde taht kurdu..
Arz ederim!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.