İşadamı Recep Ekinci, çevre il ve ilçelerde yaşanan gelişmeleri aktarıp, sordu:
‘İskenderun cazibe merkezi olabilir mi?’
İTSO’da düzenlenen haziran ayı meclis toplantısında konuşan İşadamı Recep Ekinci, İskenderun’un kalkınması ve cazibe merkezi olabilmesi için çözüm yolları sundu. İlk etapta, sanayicilerin yatırım yapabilmesi için sanayi alanları yaratılması gerektiğini hatırlatan Ekinci, öncelikleri sıraladı: “Nano Teknoloji dumansız sanayi yatırımlarına öncelik verilmeli. Sahillerin turizme açılması ve turizm yatırımlarına kolaylıklar sağlanması. Kurulu balıkçı barınakları geliştirilerek, yat limancılığına dönüştürülmesi. İlk fırsatta fuar alanları yapılması ve fuarcılık sektörüne hizmet kolaylıkları sağlanması. Ayrıca; bir üniversite kurulmalıdır.”
Konuşmasında, İskenderun’un jeopolitik durumuna da atıfta bulunan Ekinci, “İskenderun, Türkiye’nin en ilginç şehirlerinden biridir. Nüfusu yoğun, bir çok dini, mezhebi ve kültürü bir arada barındıran bir şehir. Ancak sınırları daraltılmış kuşatılmış bir şehir. Çevresi dağlarla, denizle, kasabalarla ve kışlalarla sıkıştırılmış bir şehir. Bu kriterler İskenderun için hem avantaj hem de dezavantaj teşkil etmektedir. Aslında kişiye, yöneticiye göre avantajlar ve dezavantajlar farklılık gösterebilir. Ülkelerin, şehirlerin, şirketlerin, ailelerin hatta kişilerin gelişmişliği veya geriye gitmişliğini belirlemenin gerçekçi yolu, geçmişle mukayese etmekle mümkündür. Geçmişte neler yapıldı, şuanda neredeyiz?
Bunun için yapılanlara, sayılara ve davranışlara bakmak gerek. Kişiler başarıyı da mukayese edebilmek için Atan, baban sana hangi imkanları sundu, sen ise kendin ve çocukların için neler yapabiliyorsun? Buna bakmak gerek. Ben 1980 yıllarında İskenderun’a geldim.
O yıllarda birinci Türkiye Lig’ine çıkmaya ramak kalan İskenderunspor’u vardı.
Türkiye’nin en büyük limanı İskenderun’daydı.
Türkiye’nin en büyük mega ağır sanayi İSDEMİR kurulmuştu.
Şimdi herşey değişti. İskenderun büyük bir sanayi şehri olma özelliğini yitirdi ve maalesef Türev Ticaretlerle uğraşan para ile para kazanan bir şehir görünümüne büründü.
Merhum Üzeyir Garih’in dediği gibi; “Türev ticaretle, para ile para kazananlar toplumun haklarını gasp ederek kendi refahını yükseltir. Toplumsal faydaları tıkarlar. Sanayi ise hem kişisel refahı, hem de toplumsal refahı yükseltir” demişti. Merhum Üzeyir Garih ile İspanya’ya gitmiştik. İspanya o yıllarda Avrupa Birliğine yeni girmişti. O dönemde biz EKİNCİLER İspanya’dan eski bir çelikhaneyi satın almıştık ve söküp İskenderun’a getirmiştik. O dönemde Üzeyir Garih İspanya Sanayi gönüllü elçisiydi. Bu nedenle İspanya’ya gitmiştik. Avrupa Birliği prosedürü gereği küçük ve orta ölçekli sanayilerin üretimine son veriliyordu ve Avrupa Birliği bu sanayilerin bedellerini ödüyordu. Sanayicilerde bu fabrikaları bizim gibi gelişmekte olan ülkelere satıyordu. Böylece İspanya orta kesim sanayicinin eline iki kere para geçiyordu. Ancak İspanya Sanayicisi eline geçen para ile yeni bir sanayi kurmak yerine Almanya ve Fransa’dan daha ucuza (Almanya ve Fransa’nın da amacı buydu) ithal mal alıp satıyordu. Kolay para kazanmaya teşvik ediliyorlardı. Bir kısım sanayici de TÜREV ticaretlerine yöneliyorlardı ve para ile para kazanmaya yönelmişlerdi.
Bir diğer sanayici ve iş adamı da ülkenin her yerinde lüks villa ve konutlar yapıyordu. Özellikle Alman Bankaları konut kredilendirmeyi teşvik ediyor ve kolaylaştırıyordu.
Almanya tarih boyunca İngiltere ve Fransa ile fiili savaşlar yaptı. Hatta bu uğurda 1914 de Birinci Dünya Savaşını, 1939’da da İkinci Dünya Savaşını çıkarttı. Her ikisinde de yenildi ve yerle bir oldu. Almanlar, İngiltere ve Fransa ile savaşarak baş edemeyeceğini anlayınca başta İngiltere ve Fransa olmak üzere tüm Avrupa’nın ekonomisini sömürmek üzere Avrupa Birliğini kurdu.
Avrupa ülkelerinin sanayisini çökertmek için Avrupa ülkelerine ucuz kredi dağıttırıyor, ucuz ithalata teşvik ediyor.
Almanya hariç tüm Avrupa ülkelerinde sanayi gerileyecek, ithalata dayalı bir sistem oluşacak ve Avrupalılar türev ticaretlerine yöneltilecekler.
Bu da tüm Avrupa’yı, Almanya bağımlısı yapacak.
Tarih boyunca sömürgeci olan İngiltere ve Fransa Almanlar tarafından sömürge durumuna düşürülecek demişti.
ÖZELLİKLE ALMAN VE FRANSIZ SANAYİCİLERİ VE FİNANS KURULUŞLARI İSPANYA gibi ülkelerin sanayi yatırımlarını köstekliyor, turizm, konut ve türev ticaretlerin yaygınlaşmasını teşvik ederek, Alman ve Fransız malının bu ülkelerde hakimiyetini sürdürüyordu.
BU KONUŞMA İSPANYA’DA Sanayi Bakanlığının katıldığı sanayicilerinde dahil olduğu konferans da merhum Üzeyir GARİH, tarafından yapılmıştı.
Konuşmasının sonunda da o meşhur vecizesini söylemişti;
“Küçük ve orta ölçekli sanayiler, o ülkenin sanayi RUHUNU oluşturur. Siz onu sökerseniz, o ülkenin sanayi ruhunu söküp yok edeceğini söküp ülkelerine götüren sanayiciler ise taşıyıp kurdukları sanayilerle kendi ülkelerinin, o ülkenin sanayi ruhunu canlandırırlar. Para ile para kazananlar o ülkenin refahını, geleceğini köstekler. Sanayi ve üretim ise o ülkenin refahını, huzurunu tesciller” demişti.
Bugünkü İspanya’ya baktığımızda İspanya ekonomisi ve Yunanistan, İrlanda, Portekiz benzeri AB ülkeleri batmış durumda. İşsizlik oranı % 25, gençlerde ise % 50 civarında.
Ben İskenderun’u İspanya’ya benzetiyorum.
İskenderun’u, Karabük – Safranbolu’ya benzetiyorum. Sanayiler Karabük’te, sanayicilerin evleri Safranbolu da, Safranbolu’yu pahallı şehir yapıvermişti. Karabüklüyü de refah seviyesi yüksek şehir yapmıştı ve vilayet etmişti.
Sanayici olanlar yer yokluğundan Dörtyol’dan öte gitmekte,
İskenderun da emlak fiyatını, dükkan kiralarını yükseltecekler İskenderun’a gelmekte,
Buna karşın sanayiye yer bulamazken, konuta sürekli yeni yerleşim alanları açılmakta,
Hava alanı yapılacak, fuar alanı yapılacak diye ayrılan yerler birer birer konuta açılmakta.
Hava alanı Antakya’ya gitti. Fuar alanını oluşumunu da yakında Osmaniye’ye kaptıracağız.
Sözde fuar alanına yılda bir kez ilkel çadırlarla panayır yeri yapılmakta.
Türkiye’ de ilk hava alanı İskenderun’daydı.
Türkiye’ de ilk büyük liman İskenderun’daydı.
Türkiye’ de ilk mega ağır sanayi İ.D.Ç. İskenderun’daydı.
Türkiye’ de ilk Ağır Sanayi Organize Bölgesi İskenderun da kurulmuştu.
Liman Başkanlığı, ilçe de bir Vali Yardımcısı görev yapıyordu.
DLH. Başkanlığı,
Kara Yollar Genel Müdürlüğü,
Toprak Mahsulleri Ofisi,
Türkiye’nin ilçeler bazında en büyük Ticaret ve Sanayi Odası,
İlçe de ilk Deniz Ticaret Odası,
İlçe de Ticaret Borsası,
İSKENDERUN HERŞEYİN HEP İLKLERİNİ YAŞARKEN KRİZLERİ DE HEP İLK YAŞAYAN OLMUŞTUR.
1990 Körfez krizinde ekonomik olarak en çok etkilenen şehir İSKENDERUN olmuştur.
1995 Türkiye ekonomik krizinden en çok İskenderun etkilenmiştir.
2002 yılı Türkiye Finans krizinden yine en çok İskenderunlu etkilenmiştir.
2008 küresel ekonomik krizinden yine en çok İskenderunlu etkilenmiştir.
Şu anda Suriye iç kargaşası ve Arap Baharından yine en çok İskenderunlu etkilenmiştir.
İskenderun’un bu denli çabuk ve derin etkilenmesine Sanayi yatırımlarının azlığı,
Türev Ticaretin aşırı yaygınlığı ve bir çok neden sayılabilir.
SÖZDE İSKENDERUN CAZİBE MERKEZİ OLACAKMIŞ. GEREKÇE OLARAKTA, İskenderun Körfezinde Mega Sanayi Gemi Tersaneleri ve Enerji yatırımları olacakmış.
BU YATIRIMLARDAN EN YÜKSEK İSKENDERUN NEMALANACAKMIŞ.
GERÇEĞİ GÖREBİLMEK İÇİN MERSİN’DEN DÖRTYOL’A BİR GÜNLÜK GEZEREK ARAŞTIRMA YAPARSANIZ GERÇEĞİ GÖREBİLİRSİNİZ.
Mersin’de Olimpiyat yatırımları devam ediyor.
Mersin Serbest Bölge genişletme çalışmaları devam ediyor.
Mersin ve ötesine yoğun turizm ve otel yatırımları devam ediyor.
Mersin Fuar Alanı genişletme çalışmaları devam ediyor.
Mersin ve çevresinde yat limanı ve yat turizmi teşvik ediliyor.
İskenderun Antakya çekişmesinin bir benzeri Mersin-Tarsus arasında yaşanmasına rağmen,
Tarsus birinci etap turizm bölgesi alt yapı çalışmaları devam ediyor. İkinci etap Turizm Bölgesi istimlak ve projelendirme çalışmaları başlatılmış durumda.
Tarsus kayak merkezi kurma çalışmaları devam ediyor.
Tarsus-Yenice demir yolu lojistik köy çalışmaları devam ediyor.
Çukurova, Tarsus hava alanı alt yapı çalışmaları devam ediyor.
Yumurtalık, Karataş turizm alanı ilan edildi. Çalışmalar devam ediyor.
Adana Organik Tarım Sanayi çalışmaları son aşamada,
Yumurtalık Serbest Bölge yatırımları devam ediyor.
Ceyhan Enerji Rafineri ihtisas alanı tahsisi yapıldı.
Ceyhan Tersane ve gemi onarım alanları tahsis edildi.
Erzin Organize Sanayi parsel dağıtımına başladı.
Osmaniye Ağır Sanayi, Organize Sanayi ikinci etap parsel dağıtımına başladı.
Dörtyol Ağır Sanayi organize Sanayi çalışmaları devam ediyor.
Osmaniye fuar alanı çalışmalarını başlattı.
Osmaniye ye bir hava alanı kurma çalışmaları bir taslak olarak bekletilmekte.
Bu araştırmaları, Gaziantep ve Kahramanmaraş’a kaydırdığınızda bu şehirlerdeki gelişmelerden de yine Mersin ve Yumurtalık Serbest Bölge nemalanmaktadır.
BU KRİTERLERE VE OLUŞUMLARA BAKILDIĞINDA CAZİBE MERKEZİ İSKENDERUN OLABİLİR Mİ? İSKENDERUN BU YÜKSEK FİYATLARLA OLSA OLSA CAZİBESİZLİK MERKEZİ OLABİLİR.
SANAYİCİYİ SANAYİCİ YAPAN EN ÖNEMLİ MEZİYET MALİYETLERİ DÜŞÜRME KABİLİYETLERİDİR.
Hal böyle olunca sanayici bu denli pahalı olan İskenderun’a gelir mi? Elbette ki gelmez. İskenderun’a gelse gelse HAYAL satanlar gelir. Kaldı ki İskenderunlu dahi, İskenderun’un çok pahalı bir şehir olduğunu ve bu nedenle yiyecek gıda gibi temel ihtiyaç ve mallarını Osmaniye ve Antakya’dan almaktadır.
BİRİLERİ İSKENDERUN körfezindeki gelişmelerden, nimetlerden, İSKENDERUN’U MAHRUM ETMEK İÇİN İSKENDERUN’U PAHALI ŞEHİR GÖRÜNÜMÜNE BÜRÜNDÜRMEKTEDİR.
İSKENDERUN KALKINMASI VE CAZİBE MERKEZİ OLABİLMESİ İÇİN,
İlk girişim sanayicilerin yatırım yapabilmesi için sanayi alanları yaratılmasıdır.
Nano Teknoloji dumansız sanayi yatırımlarına öncelik verilmeli
Sahillerin turizme açılması ve turizm yatırımlarına kolaylıklar sağlanmasıdır.
Kurulu balıkçı barınakları geliştirilerek, yat limancılığına dönüştürülmesi.
İlk fırsatta fuar alanları yapılması ve fuarcılık sektörüne hizmet kolaylıkları sağlanmasıdır.
Bir üniversite kurulmalı, TOBB Yönetim Kuruluna girmeli.”