Tevfik Yıldız, İnşaat Mühendisi..
Gelişim Hastanesi diyetisyenlerinden Ebru Yıldız’ın babası..
Babası demem için bin şahit gerek..
Genç, karizmatik.. Haftanın birkaç günü, arkadaşlarıyla top oynuyor..
Neşe dolu.. Üstelik öylesine güzel ve yürekten saz çalıyor ki, enfes..
Kırmadı, muhteşem yorumuyla bir, iki türkü de dinledim..
İskenderun’u çok iyi tanıyor..
Siyasete uzak değil.. İnsanların çabasını önemsiyor, ama yanlışlıklar karşısında tepkisini de ortaya koyuyor..
Dayanışma ruhunun oluşmamasına oldukça içerliyor..
Sorunlara karşı bakış açısının ‘suskunluklarla’ geçiştirilmesine ifrit oluyor..
Yine de.. Espirileriyle, duruşuyla, insanlığıyla 10 numara bir insan..
Dün, MHP YK Üyesi Mustafa Kın’la birlikte yanındaydık..
Sohbetimiz, İskenderun’un deprem riskiyle ilgili..
Nokta atışı tarzında tespitleri var..
Biliyorsunuz ki, Hatay 1. derece deprem kuşağında yer alıyor..
Fay hatlarının suskunluğu, 100 yılları geçti..
Depremle ilgili felaket senaryoları şimdiden boy gösteriyor..
Ciddi uyarılar var..
Peki, yerel yöneticiler, STK’lar veya bizler yeterince hazırlıklı mıyız?
Türkiye’nin herhangi bir yerinde deprem olsa, birkaç gün endişeleniyoruz, o kadar.. Ötesi yok..
Deprem yönetmeliği’nin eli kulağında..
Ama, şehirleşmede yer seçiminin yanlış olması, zemini uygun olmayan yerlere bina yapma izni verilmesi halen kabak gibi ortada..
Bu durum sorunu çözmeyi zorlaştırıyor..
Henüz kentsel dönüşümü uygulayamamış bir kentte yaşıyoruz..
1/25000’lik planla birlikte dikey büyüme yaşam bulursa, yapı denetimle birlikte, belediyenin fonksiyonu ne olacak?
Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek, deprem laboratuarından söz ediyor, ama henüz somut adımların atıldığını göremedik.
Örneğin, bina yapılırken etriyeler iyi ve sık sarılmamış, kiriş-kolon birleşim yerlerindeki demir bağlantıları iyi yapılmamış şeklinde şikayetler de geliyor..
Üstelik, bitişik nizamın zararlarını da biliyoruz..
Hem, İskenderun’da yıllar önce kirişleri patlatılmış iki katlı bir binaya ilaveten 3 kat fazla izin veren bir anlayışla, deprem riski kapımıza sert bir şekilde dayanırsa ne olacak?
Allah korusun ama, 5,5 ve üzerindeki deprem şiddeti olasılığı uykumuzu kaçırmaya yetiyor.. Bırakın uykuyu, zerre sorumluluk duymadan nasıl oturacağız?
Sahile yakın tüm yapıların ciddi şekilde hasar göreceği şimdiden konuşuluyor.
Sonuç..
Biz durmadan öleceğiz. Sahipsiz, kimsesiz, çaresiz..
Benim ülkemde insanın kaderi bu mudur?
Pisi pisine ölmek!.
Uygar ülkede bunlar olmaz..
Tevfik Yıldız şimdiden soruyor:
Sıra İskenderun’da mı?
Haklı.. İskenderun’da kaçak ve ruhsatsız yapı yok mu sanıyorsunuz?
Birçok inşaat da 30-40 yaş üzerinde ve oturulamaz halde..
Aklımdayken; Belediye Başkanı Yusuf Civelek, açıkladığı revizyon imar planını işin uzmanlarıyla görüştü mü?
Esasları hakkında görüş alışverişinde bulundu mu?
Mesela, mevcut yapıların gözden geçirilerek güçlendirilmesi için ne yapıyoruz?
Kentsel dönüşüm için gerekli kanuni düzenleme yapılıyor mu?
Dönüşüm sürecini ranta değil, depreme güvenli yapılar inşa etmeye yönelik kanalize edebiliyor muyuz? Vatandaşı bu sürece katabiliyor muyuz?
Sorularım şimdilik bu kadar..
Biliyoruz ki, deprem değil, bina öldürür..
Ve insanı düşünüyorsak neticede, İnşaat Mühendisi Tevfik Yıldız’ı ve uzmanları dinleyeceğiz..
Arkadaşlarım kendisiyle bir röportaj yaptı..
Çok yakında gazeteniz GÜNEY’de okuyabilirsiniz!