Çekişmeyi bırakalım!

İTSO Meclis Üyesi İşadamı Ali Tekten, İskenderun’un dünü ve bugünü hakkında önemli bilgiler sundu. Başkaları ne düşünüyor bilmiyorum, ama benim için bu sunum çok önemliydi.. Satır aralarında kalmamalıydı..
Ali Bey, her yönüyle İskenderun’un, çağdaş geleceğine vurgu yapmış..
Bu güzel kentin, Türkiye’nin parlayan yıldızı olduğunu rakamlarla tescillemiş..
Ellerine sağlık..
İskenderun’un, Hatay’daki konumunu ancak bu kadar güzel özetlenebilir.
Bayıldım..
Çekişmeyi bırakalım!
Onca emek, onca gayret, onca özveri, satır aralarında kaybolsun istemedim..
Heyecanla rakamları inceledim..
Hani.. Kayseri, Gaziantep’ten sözediyoruz ya.. Hikaye!
İlk 500’de yer alan firmalarımızla Kayseri’yi yakalamışız..
Yükselen kentler bazında Hatay ilk üçte..
Hatay’ın, İSO 500’de 2002-2011 yılları arasında 10 yılda gösterdiği performansla en büyük 9 il arasına girmesi bile, bölgenin cazibesini anlatmaya yetiyor.. Rakam mı istiyorsunuz?
İşte çarpıcı birkaç örnek:
2009 yılı ihracat tutarı, 1 milyar 2012 milyon dolar..
2010 yılı ihracat, 2 milyar 100 milyon dolar..
2011 yılı ihracat tutarı, 2 milyar 335 milyor dolar..
2012 yılı ilk beş ayında, bu rakam 700 milyon dolara ulaşmış
Artış miktarı yüzde 11.32.. Fena mı?
Peki, Hatay diyoruz da, kalkınmada İskenderun’un katkısı nedir?
Yüzde 64’lük bir artış..
Ne demek bu? Bir örnek daha:
2011 yılı itibariyle Türkiye genelinde kişi başına düşen ihracat tutarı 1.805 dolar.. İskenderun’da kişi başına düşen ihracat tutarı ise 6 bin 115 dolar..
Yani? Yanisi şu:
Türkiye ortalamasının yaklaşık 3.5 katı!
‘Yatırım’ diye yüksek sesle konuşmamız bu yüzden..
‘Değerlerimize sahip çıkalım’ dememiz bu sebepten..
Hoşumuza gitse de, gitmese de..
Tedirgin olsak da, olmasak da..
Dünya; yeni bir Ortadoğu’ya, yeni Avrupa’ya..
Ve hiç tartışmasız biçimde yeni bir global ekonomi düzenine hazırlanıyor!
İskenderun’un bu sürecin dışında kalması mümkün mü? Hayır!
Bu duruma hazırlıklı olmalıyız..
Demir çelik sektörü, bu yapılanmada çok güçlü bir duruş sergiliyor..
Ali Tekten’i dinlemeye devam ediyorum..
“- İskenderun ülkemizin ham çelik üretim kapasitesinin yüzde 31.4’ünü karşılamakla beraber, yassı üretim kapasitesinin yüzde 54.5’e sahiptir” diyor..
Şimdi dikkat:
İskenderun’dan yapılan demir çelik ürünlerinin ihracat tutarı 953 milyon dolar.
Başka bir deyişle..
Aynı sektör, İskenderun’un toplam ihracatının yüzde 49’unu oluşturuyor.
Demir çelik deyip, geçmeyin..
İskenderun ekonomisinin omurgasını oluşturuyor, sanayicilerimiz..
O yüzden gururlanıyoruz, takdir ediyoruz..
Ali Tekten, bu bilgileri paylaşmakla iyi bir iş çıkarmış..
Mesela filtre sektöründe bir numarayız..
Türkiye’de üretilen otomotiv ve yan sanayi filtrelerinin yüzde 75’ini İskenderun firmaları üretiyor. Rakamsal boyutuna gelince;
– İhracat tutarı 65 milyon dolar seviyelerinde..
Balıkçılık sektörü de 2007’den bu yana gelişiyor. 2 milyon 500 bin dolarlık ihracat bugün 11 milyon 500 bin dolar rakamına ulaştı.
Herşey güzel de..
Yalnız, ithalatta durum pek iç açıcı değil.
2009’da ithalat rakamları 4 milyon 500 bin dolar iken, 2011 yılında bu rakam 10 milyon dolar sevilerine yükseldi.
Başka bir deyimle, yüzde 47 gibi bir artış söz konusu..
Ama biz hemen önümüze bakalım..
Yeni yatırımlar, ithalatın önünü kesecek türden gelişmeler içeriyor..

ENERJİYİ YUTUYORUZ!
Ali Tekten’in ortaya koyduğu rakamlar ilginç saptamaları da gözümüzün önüne getiriyor.. Mesela demir çelik sektörü, enerji tüketiminde koca bir şehir kadar elektrik tüketiyor. OSB’deki rakamlar şaşırtıcı..
OSB’ye bakınca, demir çelik sektörünün elektriğe ne kadar ciddi bir masraf ortaya koyduğunu görebiliyorum..
1998’de, 879 milyon kw/saat olan tüketim, 2012’de 1 milyar 200 milyon kw/saate kadar yükseldi.
Termik santralin gerekliliğini, bu rakamlar anlatmaya yetiyor galiba..
Mesela..
İSDEMİR’deki tüketim, toplamda İskenderun OSB ile aynı rakamı buluyor..
MMK ve Nursan’ın enerji tüketiminin toplamı ise, Payas OSB’den çok daha fazla.. Bir başka çarpıcı örnek..
İskenderun’da, 132 bin 672 abonenin toplam enerji kullanımı 382 milyon 437 bin kw/saat olduğuna göre, sadece bir demir çelik firmasının kullandığı elektrik tüketimi, şehir abone sayısının neredeyse 3 katı kadar..
Kayseri ve Gaziantep’te bile bu kadar enerji tüketimi olmadığını, Ali Tekten’in ortaya koyduğu rakamlardan öğreniyorum.
İskenderun’da, 1986 yılında 35 bin 400 adet konut stoğu olduğunu, banka şube sayısında öncü olduğumuz, kredi alım tutarında, mevduatlarda en başta koşturduğumuzu, patent başvurularında ilk 10’da olduğumuzu dinlemek güzel bir duygu.. İskenderun’un güçlü yanlarına odaklanmak bize fazlasıyla moral veriyor. Demem o ki..
İskenderun’a sahip çıkalım..
Ali Tekten, durduk yere bunları anlatmadı..
Yok yere, bunca rakamı birleştirmeye çalışmadı.
Aslında bir mesajı vardı.. Onu da en sona bıraktı..
Bir kenara not edin diye yazıyorum:
– İskenderun büyüyor.. İskenderun cazibe merkezine dönüşüyor..
– Lütfen olumlu mesajlar verelim..
– İskenderun bitti, Devlet yeterince ilgilenmiyor mesajları vermeyelim.
– Türkiye’nin en güzel otoyolu, duble yolları en büyük limanı, tren yolları, 30 dakika uzaklıktaki havaalanı, sanayi elektriği sadece İskenderun’da var.
– Antakya-İskenderun çekişmesini bırakalım.
– Yatırımlara destek verelim..
– Hedefe gitmek için plan/proje yoksa, hedefe hangi yoldan gittiğinizin bir önemi yoktur..
– Tek yol, tek çözüm iktidar..
***
O halde..
Toplum, iş dünyası, STK’lar ve basın olarak tek vücut olmak ve sonuna kadar bu tutumu sürdürmek gerekiyor.
İskenderun’un bu güçbirliğine şiddetle ihtiyacı var!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.