Suriye ile ilgili yazı yazmaktan hep kaçındım..
Çünkü ortada öylesine kirli bilgiler dolaşıyor ki, tahrikçilerin de istediği; aslı olmayan bu bilgiler ışığında bir kaos ortamı yaratmak..
Kusura bakmasınlar, bu kirli oyunun parçası olmadım, olmayacağım da..
Niye mi? Ben Devlet’in yaklaşımına, sahiplenme duygusuna, her fırsatta dile getirdiği barış ve kardeşlik mesajlarına inanıyorum..
Ve inandığım için de, birilerinin Türkiye’yi küçük düşüren yaklaşımlarından tiksiniyorum..
Bana ne Beşar Esad’tan?
Bana ne muhaliflerden?
Ben Türkiyem’in misafirperverliğime bakarım..
Zor zamanda sergilediği duruşa bakarım..
Söyleyin bakalım..
Türkiye, mağdur olan Suriyeliler’e sahip çıktı mı, çıkmadı mı?
Hangi ülke bu cesareti gösterebildi?
Herşey ortada..
Risk alması gerekiyordu, aldı..
Bunun için Devlet’in yöneticilerine kızmak, Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz’i sorumsuz ilan etmek kimin haddine?
Daha düne kadar, hiçbir şey yokken..
Suriye insanı ile sınırda bayramlaşan bizler değil miydik?
Bugün mü terörist oldular?
Diyorlar ki, “bunlar nasıl mülteci? Lokantaya giriyorlar hesap ödemiyorlar, maraza çıkarıyorlar, güneş kremi istiyorlar, arsızlık yapıyorlar, içlerinde silahlı adamlar var, gündüz kampta/gece savaşta pozisyonunda mülteci mi olur?”
Hani nerede?
Ben bayram boyunca İskenderun’da çok sayıda Suriyeli gördüm..
Altında arabasıyla geziyor, AVM’de alışveriş yapıyordu..
Kimseye de bir rahatsızlık verdikleri yoktu?
Nereden çıkıyor bu halüsinasyonlar?
Var mı elinizde, tek bir belge.. Ya da tek bir fotoğraf karesi?
Yok.. O halde, kime hizmet ediyorsunuz?
Hem Allahaşkına söyler misiniz?
Gariban kadın ve çocukları, zulmün ortasında bırakmak insanlığa sığar mı? Kapımıza dayanmışlar diye, görmezden mi geleceğiz?
Ne yapacaktık? El uzatmayacak mıydık?
Ekmek ve hürriyet için gelen insanlara bir tekme de bizler mi atacağız?
Diyorlar ki, ortalıkta sakallı insanlar kaynıyor..
Evet sakallılar! Banyo yapacak, sakal tıraşı olacak durumları mı var?
Çoğu çocuğunu, eşini, annesini, babasını yitirmiş.. Allah göstermesin ama, kendinizi bir de onların yerine koyun..
Ne bekliyordunuz? Grant tuvalet sokaklarda dolaşmalarını mı?
Yok efendim, Beşar Esad iyimiş de, muhalifler kötüymüş..
Bakın arkadaşlar!
Ortadoğu gerçeğine hoş geldiniz.
Muhalifler damdan memur atıyor da, Beşar Esad evleri bombalamıyor mu? Ölen kadınların, küçücük çocukların katili Beşar Esad değil mi?
Halen anlamıyor musunuz?
Orada insanın değeri iki para bile etmez.
Orada çoluk çocuğun parmakla bile hesabı yapılmaz.
Orada insaniyetin sığınabileceği tek bir çatı yoktur.
Oraya bahar mahar gelmez kardeşim.
Daha dün, kaçırılan Türk gazetecinin video görüntüsünü herhalde seyretmişsinizdir.
İkide bir kameranın arkasındaki zorbalara bakıp, korkuyla, doğru konuşup konuşmadığını kontrol ediyor.
Kim bunlar? Beşar Esad’ın adamları değil mi?
Al birini, vur ötekine..
Ben neye yanıyorum, bilir misiniz?
Tüm bunlar olup biterken.. Türkiye’yi suçlayan, Türkiye’yi yerden yere vuran, devletin yöneticilerine ‘muhaliflerle’ işbirliği yapıyor diyen, “Antakya sokakları El Kaide militanlarıyla doldu, MOSSAD ajanları cirit atıyor” diyen zihniyetle de uğraşmak zorunda kalıyoruz. Kendi Devlet’ine güveni olmayan, tahrikçilerle iş birliği yapan bu insanlar da, maalesef aramızda dolaşıyorlar..
Asıl tehlike bunlar! Hadi, Suriye’de demokrasi inşaa edildiğinde bu insanlar ülkelerine dönecek. Peki ya, her zaman aramızda dolaşan bu potansiyel işbirlikçileri ne yapacağız?
Dün Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz basın toplantısı yaparken, bu insanlarımızın yüzleri hiç kızarmadı mı?
Ne diyordu Vali Lekesiz:
“İlimizle ilgili son zamanlarda gerçeğe tamamen aykırı, sistematik olduğu izlenimi veren haberlerin basında yoğun şekilde yer alması düşündürücü.
Bir kısmı iyi niyetli ama bilgi eksikliğinden olabilir, bir kısmı önyargılı, bir kısmı kötü niyetli olabilir. Bu topraklardaki hassasiyeti göz önüne alarak her birimiz üzerimize düşen sorumluluğa dikkat edelim. Birileri ilimizde insanımızı birbirine düşürmek istiyor olabilir. Bir takım kirli planlar yapılıyor olabilir. Kaos çıksın isteyenler olabilir. Lütfen sağduyu..
Hatay sevgi ve kardeşlik konusunda da dünyaya örnek gösterilen ilimiz.
Hoşgörü ve sevgi konusunda söyleyeceği çok şey olan iliz.”
Lütfen beyler..
Siz buradan, Beşar Esad’ı “nasıl koruyacağız” diye kafa yoracağınızı boş verin de; buraya, kendi memleketinize, nasıl sahip çıkacağınızı düşünün!