İskenderun Meslek Odaları ve Hatay Meslek Odaları İskenderun Temsilcilikleri Koordinasyon Kurulu, son günlerde terör ve Suriye olaylarına ortak bir dille tepki gösterdiler.
İskenderun Gazeteciler Cemiyeti’nde bir araya gelen oda başkanları ve üyeleri burada ortak bir basın toplantısı düzenlediler.
Tüm odalar adına düzenlenen basın bildirisini okuyan Hatay Eczacılar Odası İskenderun temsilcisi Eczacı Emrah Tümkaya, İskenderun Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası ve Hatay Meslek Odalarının İskenderun Temsilcilikleri olarak bölgemizde ve ülkemizde yaşananlardan endişeli olduklarını söyledi. Tümkaya açıklamalarında şu görüşleler yer verdi; “Suriyeli kardeşlerimizin yaşamından, yetim ve öksüz kalacak çocuklardan, anaların ağlamasından endişeliyiz. İzlenen yanlış politikalar sonucu kontrolsüz kalan sınırlardan, Kuzey Irak sınırı gibi Suriye sınırının da terörist geçişlerine açık hale gelmiş olmasından, bunun sonucu olarak ülkemizde yaşanan sivil, asker ve polisimize yönelik saldırılardan endişeliyiz. Hükümetin, Birleşmiş Milletler ve TBMM kararı olmaksızın komşu ülkelerin iç sorunlarına yersiz ve haksız müdahalesinin sonuçlarından endişeliyiz. Televizyonlarda gösterilenlerle gerçekte yaşananların farklı olmasından, topluma hiç bilgi verilmemesinden, yalan ve yanlış bilgi verilmesinden endişeliyiz. Yok yere uçağımızın düşürülmesinden, iki pilotumuzun şehit edilmesinden, sorumluların kamuoyundan saklanmasından endişeliyiz. THY uçaklarıyla, gemilerle kentimize taşınan, Libya’dan geldiklerini söyleyen paralı asker oldukların tahmin edilen, tuhaf kılıklı adamların kentimizde serbestçe dolaşmasından, halkımızı ve esnafımızı taciz etmelerinden, polisimizi bu kişilere karşı bir şey yapamamasından, bu silahlı adamların sürekli olarak Suriye’ye gidip gelmelerinden endişeliyiz. Kentimiz ve sokaklarımız artık güvenli olmadığı için endişeliyiz. Sınırların kalktığı, hakların birbirini birbirine kucakladığı, insanların ölmediği, çevrenin katledilmediği, ormanların yakılmadığı, kadınların tecavüze uğramadığı, çocukların öksüz ve yetim kalmadığı, anaların ağlamadığı, insanlara insan olduğu için değer verildiği bir dünyada yaşamak istiyoruz.”