Biji Civelek!

Olacağı buydu.. Detaylara girdikçe, Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek köşeye sıkışıyor.. Malumunuz; Belediye Başkanı Civelek’in nevruz kutlamalarında boynuna taktığı, BDP ve uzantılarını simgeleyen renkler olan sarı- kırmızı ve yeşil tondaki kuşak, tepkilere neden olmuştu.
Başkan konuşmasaydı, yazmayacaktım..
Hazır değinmişken, görüşlerimizi açıklayalım..
Ne dedi Yusuf Civelek?
“- O kuşağı bana bir genç taktı, sonra deklanşöre bastılar. Ne yapsaydım, boynumdan çıkarıp, atsa mıydım?”
Başkanın konuşması bu.. Ama sarfettiği sözlerle, kamera görüntüleri çelişince ‘inkar’ etmesine anlam veremedim..
Yoksa kendi tercihidir.. İster kuşak takar, isterse BDP’nin bayrağını sallar.
Bana ne? Yarın bu çelişkinin hesabını, İskenderun halkına verecek olan da kendisidir.. Madem ‘hassas’ dengeler üzerinden kırmızı çizgileri kaşımaya çalışıyor, o halde kızmaya hakkı yok..
Ne var o görüntülerde?
İnternette çok sayıda paylaşım görmesinin sebebi nedir?
Birlikte anlamaya çalışalım..
Birincisi, o görüntülerin bugün ilgi görmesinin, gündeme gelmesinin sebebi, başkanın söyledikleriyle alakalı.. İnsanlar, iyi niyetle başkana yönelik kirli bir tezgahın kurgulandığını düşünerekten, görüntülere sığınıyor..
Ama görüntüleri izledikçe hayal kırıklığı yaşadıkları ortada..
Bu yüzden tepkiler çoğunlukta..
Aslında tepki, kutlamalara katılmasına yönelik değil..
İnsanları, meclis üyelerini yanıltmaya dönük çabasına..
Neden?
Devlet’in ilgili makamlarının katılmadığı, mesafeli yaklaştığı bir kutlama programına ne hikmetse başkan katılabiliyor. CHP düzenlese bir nebze anlayabilirdim.. Ama, BDP’nin önderlik ettiği bu kutlamalara Başkan Civelek’in katılması, doğrusu beni de endişelendirdi. CHP dahil, hiçbir siyasi partinin katılmadığı kutlamalara bizzat ilgi göstermesinin şaşkınlığı içerisindeyim..
Şimdi gelelim asıl mevzuya..
Görüntüler ortada.. İsteyen herkes arama motorundan bu görüntüleri izleyebilir.. Benim anlamakta güçlük çektiğim nokta, Başkan Civelek’in görüntülere rağmen, yanlış konuşması..
Bilmeyenler için biraz görüntüleri açalım..
Kutlamalarda, bir bayan ve bir erkek iki şahıs, ‘gerilla’ giysisiyle konser veriyor.. BDP’yi ve uzantılarını simgeleyen bayraklar, kuşaklar tezgahlarda satılıyor.. O vakit, Başkan Civelek kapıda görünüyor.. Yanında bazı CHP’li meclis üyeleri ve başkan yardımcısı ile birlikte alana teşrif ederek, satış yapılan tezgaha yöneliyor. Ne oluyorsa işte o an oluyor..
Bir yandan gerilla giysisi giyen şahısların konseri eşliğinde, gençlere para uzatarak, sarı-kırmızı-yeşil birkaç kuşak alıyor. Diğer yandan elinde Evrensel Gazetesi’yle de poz veriyor.. Evrensel Gazetesi’nin kime hizmet ettiğini en çok başkan Civelek’in bilmesi gerekirken, hiç de oralı olmuyor.
Kuşağı kendi eliyle boynuna taktıktan sonra, gençlere şöyle sesleniyor:
“- Her zaman hizmetinizdeyim”
Bu kadar açık ve net!
Kamera görüntüleri yalan söylemez..
O kuşağı boynuna sözünü ettiği bir genç takmıyor.
Aksine kendi elleriyle koyuyor..
Üstelik parasını da vererek, bu işlemi gerçekleştiriyor..
Hatta ‘hizmetinizdeyim’ diyerek, etrafa gülücükler dağıtıyor..
Herşey ortadayken, inkar etmek niye?
Var olan, yaşanmış birşeyi yalanlaması da neyin nesi?
Asıl tepki buna..
Düşünüyorum da..
Halkın tepkisinden korkuyorsa, o halde niye göz göre göre bu olup bitenlere çanak tuttu?
Şimdi soruyorum:
– Ortada görüntüler varken, bir belediye başkanı tüm meclis üyelerinin gözünün içine bakıp, nasıl olur da ‘o kuşağı bir genç taktı’ diyebildi?
– O görüntülerin varlığını, akıldaşları kendisine hatırlatmadılar mı ki, başkan ‘benim günahım yok’ diyebildi?
Hem söyleseler ne değişirdi ki? O kuşağı akıl hocaları da takmadılar mı?
Diyecekseniz ki, nevruz kutlamalarından sonra aradan aylar geçti..
Evet, farkındayım!
Bizim tepkimiz, ‘ben yapmadım, zorla yaptılar’ diyen bir başkanın bugün çarketmesine yönelik bir eleştiridir.. Bugün bu soruyu badece biz değil, İskenderun halkı da sormaya başladı..
Diyorsun ki, “Atalarımdan ötürü Kuvayi Milliye ruhu taşıyorum.”
Ama bugün ortaya çıkan görüntüler ve bu görüntüler üzerinde kurgulanan yalanlar gösteriyor ki..
Ataların ruhu acı çekiyor. Kemikleri sızlıyor..
Bu görüntülerin kabul edilecek bir tarafı yok..
Bence Yusuf Civelek mensup olduğu CHP’den istifa edip, bu yaklaşımlarıyla BDP’ye hizmet etmelidir.. Kendisine yakışan da budur!

KAMUOYUNA AÇIKLA!
Önceki gün meclis toplantısında Başkan Yusuf Civelek bir gaf yaptı.. Bağımsız Meclis Üyesi Cengiz Oran’ın, İşadamı Paşa Karaca’nın hakkı olan bir talebi için, “CHP olarak neden aleyhte grup kararı aldınız?” sözleri üzerine, Başkan Civelek, “Sayın yoğurtçu!” hitap şekliyle, “Bilmediğiniz birşey var.. Daha sonra sana söylerim. Anlatınca, bana hak vereceksin” dedi.
Olacak şey değil.. Hangisinden başlasam..
Kişiliğine, dürüstlüğüne saygı duyduğum Cengiz Oran’a alaycı bir tavırla ‘yoğurtçu’ diye seslenmesine mi?
Yoksa.. Kendi grubu dahil, meclis üyelerinin bilmediği birşeyi ‘sır’ gibi saklamasına mı? Şaştım kaldım..
Bence Başkan Civelek, meclis üyelerini zan altında bırakmakla hata yaptı..
Hatta daha acı şekliyle, hayırsever bir işadamının yatırımına gölge düşürmüştür.. Şoktayım!
Başkan Civelek, üstü kapalı bilinmeyen denklemler kuracağına, daha fazla insanları rencide etmeden.. Meclis üyelerinin bilmediği şeyi açıklasın da, bilelim! Buna kamuoyunun hakkı var. İşadamının da!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.