Dün ilklerin günüydü..
Belen’e yılın ilk karı yağdı..
Geçtik, Hatay Valiliği’ne ulaştığımızda, yılın ilk okul protokolü imzalandı.
Üzerine, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla, ilk kez bu kadar güzel mesajlar aldık.. Mutluyuz neticede!
Evet, Hatay buz gibi ama, güzel hizmetler yürekleri ısıtıyor..
Hayırsever İşadamı Recep Atakaş’ın Dörtyol’a yaptıracağı Endüstri Meslek Lisesi yeni yılın en güzel haberiydi..
Dörtyol’da 20 dönüm üzerine yaptırılacak olan 32 derslikli öğrenim binası, atölyeler, spor salonu ve laboratuardan oluşacak.
Böylece, iş dünyasının yatırımlarıyla bütünleşen Dörtyol’da, öğrenciler yakın bir gelecekte nitelikli eleman vasfı kazanacak..
Recep Bey’i kutluyorum..
Öte yandan, İskenderun sanayi sitesinde deprem riski taşıması nedeniyle yıkılan Atatürk İlköğretim Okulu arazisine de 2. OSB yönetimi tarafından yapılması planlanan Endüstri Meslek Lisesi’yle de gençler aynı koşullarda iş imkanı bulacak. Harika bir duygu..
Ne çok şey yapmışız ve ne çok şeyi unutuyoruz..
Bugün yeni okulların yapımı için sırada bekleyen yatırımcıların olduğunu bilmek bile çok güzel.. Yapılan her bir derslik, çocuklarımız için koyulan her bir tuğla, daha güçlü bir Hatay demektir.. İşte o yüzden, ‘kalp gözü’ diye bir bakışa inanıyorum ben. Hatay’da tüm hayırseverler, işte böyle bir ‘kalp gözü’ne sahiptir. Kalp gözü ne midir?
Kapatın gözlerinizi, derin bir nefes alın. Çocuklarımızı, modern ve çağdaş okullarda hayal edin, yatırımcıların kattığı değeri, sevgiyi düşünün..
İşte o zaman göreceksiniz, kalp gözünün yarattığı kelebek etkisini!
Bu arada, Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz, eğitimle ilgili asıl muhasebenin sayılarla, istatistiklerle olmadığı bizlere gösterdi.
İlk sözü şu oldu:
“Şu 3 şeyle sürekli mücadele ederiz. Nefret, cahillik, fakirlik! Nefreti, sevgiyle.. Fakirliği çalışarak üstesinden gelmeye çalışırız.. Ancak; cahilliğin de, fakirliğin ve nefretin de panzehiri eğitimdir. Eğitim ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğidir.”
Birşey daha.. İşadamı Recep Atakaş, “Eğitime katkı sunmak için okul yaptırmasına gerek yok. Herkes kendi imkanları doğrultusunda, bir öğrenciye kalem ve defter alsa bile, eğitime büyük bir katkıdır” diyordu..
Bu kadar açık ve net..
Küçük adımlar, her zaman büyük hayalleri gerçek kılmıştır..
Yeter ki, o adamı atmaya cesaretimiz olsun!
ŞAKA MI BU?
Dün aniden geldi o soru.
Yazmasam içim yanacak. Yeni yılın en güzel haberlerinden biri de, şehit ailelerine yönelik bedelsiz konut projesinin yakında hayat bulacak olmasını işitmektir.
Yanılmıyorsam, hazine arazisiyle ilgili yer değişikliğinin ‘konut alanı’na dönüştürülmesi ile ilgili bir madde, meclisin gündemindeydi.
Neticede, vatanın bölünmüz bütünlüğü, halkın huzur ve güvenliği için şehit düşen mehmetçiğimizin ailesine 100 adet bedelsiz konut yaptırılacak! Nereden bakarsanız bakın, hayırlı bir proje!
Hayırsever İşadamı Nuri Üysen’i, şehit ailelerine sağlayacağı bu olağanüstü katkılardan ötürü yürekten kutluyorum..
Araziyle ilgili ‘konut alanı’ meselesi oylamaya gelince, bir el ‘Red’ için kalktı..
5 yıldızlı otel değil, iş merkezi hiç değil..
Ama bizimkisi tutturmuş ‘Red’ veriyor..
Kim? Ercüment Kimyon!.. Olacak şey değil..
Oturumda, Bağımsız Meclis Üyesi Cengiz Oran, “Burada da rant var mı?” diyerek, Kimyon’a tepki gösterdi..
Beni en çok şaşırtan, Kimyon’un umursamaz halleri..
Derdi nedir, bilmiyoruz?
AK Parti Grup Başkan Vekili Doğan Erten de, işte o an patladı..
Dedi ki:
“- Ercüment Kimyon neyin peşinde anlamış değilim. Böyle hayırlı bir projenin ilk adımına ‘red’ vermekle hangi akla hizmet ediyor? Yeter artık! Sürekli mahkemelere gidip, yatırımları engelliyorsun.. Bizler, İskenderun’un geleceğine katkı sunan yatırımlara ‘evet’ diyoruz. Neticede, sorumluluk sahibiyiz.. Madem çok heveslisin, bundan böyle biz meclis üyelerini de mahkemeye ver..”
İşte Ercüment Kimyon budur.
Başka türlüsü olamaz diye düşünüyorum!
***
Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü.. Çalışan, koşturan, emek veren, tüm meslektaşlarımın günü kutlu olsun..