Hızlı başladık.. Yılın ilk eğitim yatırımından sonra haberler güzel..
Mesela, 18 Ocak Cuma günü Mühendislik Fakültesi Spor Kompleksi’nin açılışı var.. Görüyorum ki, İskenderun Kampüsü çok yönlü büyüyor..
Ayrıca..
Aynı gün, Barbaros Hayrettin Denizcilik Fakültesi binasının da temel atma töreni olacak.. Yanılmıyorsam, kampüs içinde Hukuk Fakültesi’nin konuşlanması çalışmaları da var..
Bir aksilik olmazsa, bu defa hedefe ulaşacak gibiyiz..
Tüm bu gayretler gösteriyor ki, İskenderun Üniversitesi’ne doğru emin adımlarla ierliyoruz. Bu ışığı, bu inancı hissedebiliyorum..
Aslında, Mimarlık Fakültesi’nin de İskenderun’da eğitim vermesini istiyorum..
Keşke, yakın bir gelecekte Fen Edebiyat Fakültesi’ni de kazandırabilsek..
Olacaksa tam olsun..
Verin coşkuyu, gitsin!
900 dönüm arazi, her türlü eğitim yatırımına müsait..
Hatay büyüyor, gelişiyor..
Bilimsellikten kaçınmamalıyız..
Yeniliklere, araştırmalara, teknolojik buluşlara açık olmalıyız..
Nedir amaç?
– Öğretim, araştırma ve toplum hizmetleri etkinliklerini evrensel standartlarda yürüterek, toplumumuzun ve insanlığın sosyal, kültürel, ekonomik, bilimsel ve teknolojik gelişimi için bilgiye ulaşmayı, üretmeyi, bilgiyi uygulamayı, yaymayı ve bu bilgilerle donatılmış bireyler yetiştirmek..
Bu amaç doğrultusunda, yeterli düzeye sahip miyiz?
Umut var ama, yeterli değil..
Örnek mi?
Daha bir hafta önce açıklandı..
‘Dünyanın En İyi 2000 Üniversitesi Listesi’ne 77 Türk üniversitesi girdi.
Türk üniversitelerinin bu kadar başarılı çıkmasını ben de beklemiyordum.
Çok sevindim.. Neden mi?
161 Türk üniversitesinden 77’sinin dünyanın en iyi 2 binine, ilk yüzde 10’a girmesi büyük bir başarı. Şöyle anlatayım:
Amerika’da 400 tane üniversite ilk 2 bine girdi.
İyi de, Amerika’da 3 bine yakın üniversite var.
Demek ki 77 Türk üniversitesi, 3 bin civarında Amerikan üniversitesinden daha iyi. Ayrıca, Türk üniversiteleri, Avrupa üniversitelerinin de önüne geçmiş. Bunların bir kısmı da 8-10 yıllık üniversiteler.
Sonuç, üniversitelerimiz adına olağanüstü bir gelişme..
Yalnız, şu da var:
O, 77 üniversite içinde henüz MKÜ yok!
Ama hızla geliştiğini, gelişimini cesaret verici bulduğumu söylemeliyim..
MKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Salih Güder’in azmini yürekten alkışlıyorum..
Son birkaç yılda önemli yatırımlar yaptı.
MKÜ’nün, gelecekte daha çok ilerleme kaydetmesini bekliyor ve inanıyorum..
UYUŞTURUCU KONFERANSI!
Geçtiğimiz haftalarda, bu köşede; Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’na bağlı Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nce hazırlanan 2011 yılına ait “Türkiye Uyuşturucu Raporu”na yer vermiştim..
Hatta, ürkütücü boyutuyla;
– Uyuşturucuya bağlı suçlardan cezaevinde bulunan kişi sayısının 2005 yılında 4 bin 125 iken, 2010 yılında bu sayının yüzde 504 artışla 24 bin 925’e ulaştığını aktarmıştım..
Amacım şuydu:
Bu güzel kentin siyasetçilerine ve STK’larına seslenip, “Uyuşturucuyla mücadelede biz de varız” demekti..
Dün, bir adım atıldı.. Gururla izledim!
İskenderun Ülkü Ocakları tarafından “madde bağımlılığı” konulu konferans düzenlendi. Sunumu yapan, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Ali Temiz’di..
Ne diyordu;
– Öğrenciler ve gençler arkadaş seçiminde çok dikkat etmeli.
– Aileler, çocuklarını her zaman oto kontrol altında tutmalı.
Başka;
– Bir kereden bir şey olmaz demeyin. O kıskaca düşmeyin..
İskenderun Ülkü Ocakları yönetimini, bu hassas yaklaşımından ötürü kutluyorum.. Dilerim devamı gelir..
Uyuşturucu tehlikesi periyodik aralıklarla, hatta sık sık topluma aşılanır..
MHP İskenderun İlçe Başkanı İbrahim Gül’ün dediği gibi;
“- Zararlı madde kullanımı sadece kişinin kendisine değil, topluma ve insanlığa da zarar verir.”
Lütfen unutmayalım!
***
NOT: İki gün Ankara’da olacağım.. Perşembe günü buluşmak ümidiyle..