Önceki gün, “Bunu da gördük” başlığıyla kaleme aldığım yazıda, TGB’ci gençlerin, çarşıyı gezen sivil kıyafetli Alman askerlerine saldırı girişimini eleştirmiş, “Yarın başka gruplar, bir turist kafilesi İskenderun’a geldiğinde, Nato askeri veya Amerikalı sanıp, başlarına çuval geçirmeye kalkışırsa ne olacak?” diye sormuştum..
Biliyorum ki, dünyanın göz önünde cereyan eden olayın yansımaları ağır olacaktı.. Bedelini de İskenderun ödeyecekti!
Daha aradan birkaç gün geçmedi, beklenen oldu..
İlk mesaj Almanya’dan..
Gurbetçi bir vatandaşımız..
İskenderunlu Ali M.A.’dan gelmiş yorum..
Oğlu, Almanya’da profesyonel bir takımın altyapısında oynuyor..
Mesajı aynen yayınlıyorum:
“- Selam! Son olaylardan sonra, Alman aileleri Iskenderun’a gelmeyi ertelediler. Ayhan Dik ağabeyi arayıp müsait bir zamanda bildireceğim. Savaş olasılığının olduğuna kanaat getirdiler. Çünkü Alman askerleri İskenderun’a gönderiliyordu. Çuval olayı Almanlar’ı sarstı.. Anlayacağınız bu nedenle çocukların gelişini erteledik. Bu konudaki ilginizden dolayı çok teşekkür ederim. Bu erteleme ile inşallah seni zor durumda birakacak bir eylemim olmamıştır.”
Şaştım kaldım.. Hatta üzüldüm!
Aslında mesajın içeriğine pek de anlam verememiştim..
Alman aileleri İskenderun’a gelecekti. Ama nedenini bilmiyordum..
Yorumun içeriğinde Ayhan Dik’in ismini görünce, telefonla arayıp, bilgi verdim.. Üzülmüştü.. Olayı en başından anlattı..
Meğerse Ali M.A. ile 5 ay öncesinden görüşmüşler..
Hatay Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu(ASKF) Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Dik; Almanya’da genç takımların oyuncularını, aileleriyle birlikte İskenderun’a davet edip, 1 ay boyunca konaklamalarını sağlayacaktı..
100 kişilik bir kafileden sözediyoruz..
Ayhan Bey, aylardır temaslarda bulunup, yoğun gayret gösterip tüm hazırlıkları tamamlamıştı.. Amaç şuydu:
– Alman genç oyuncularıyla, Hatay’ın genç oyuncuları özel karşılaşmalar yapıp, kaynaşacaklardı.. Spor, barış ve kardeşliktir neticede..
Bir diğer önemli tarafı da; İskenderun’un tanıtımı açısından güzel bir organizasyon fikriydi..
Olmadı..
Alman aileleri geri adım atmış, ürkmüşlerdi..
Üstelik en çok ağrıma giden, mesajdaki ‘savaş olasılığı’ fikrinin dayatılmasaydı. Demek ki, genel algı bu..
3.5 milyon Türk’ün yaşadığı Almanya’da, gurbetçilerin de rahatsızlığı mesajlara yansıyor.. ASKF Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Dik’in üzüntüsü telefon konuşmasına yansıyor.. Diyor ki:
“Keşke bu olaylar hiç yaşanmasaydı. Spor, barış ve dostluğu pekiştirir.. Henüz geç kalmış sayılmayız.. Arkadaşımızı arayıp, İskenderun’daki hoşgörü ortamının sağlam temeller üzerinde kurulduğunu, münferit olayların İskenderun’un güzelliklerini zedelemeyeceğini anlatacağız. Alman dostlarımız bizleri anlayacaktır. Davetimiz geçerlidir. Sanırım karşılıklı diyaloglarla, ikna çabalarımızla bu sıkıntıları aşarız diye düşünüyorum.”
Ğörüyorsunuz işte..
Endişem de haklı çıktım..
Zaten Suriye olayları yüzünden Hatay ağır bir yara aldı..
Şimdi de hiç gereği yokken, bir çuval hadisesi yüzünden İskenderun ağır bir bedel ödüyor, ödeyecek de..
Bu daha başlangıç..
Yarın bu durum, turist kafilelerin ziyaret programlarını da etkileyecektir..
Daha kötüsü, üzerimize yapışan etiket:
– Sanki, savaş için teyakkuz halindeyiz!
Yakıştı mı?!