AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, yıllardır Türkiye’nin sağcı-solcu, Alevi-Sünni, Türk-Kürt, laik-anti laik ayrımı yapılmak istenerek oluşturulan tahribatlar üzerinden yönetildiğini ifade ederek, ”Milleti küçümseyen, milleti itilafları üzerinden yöneten bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu tahribatların tamiratı ihtiyacı var” dedi.
Soylu, bazı açılış ve toplantılara katılmak üzere geldiği Kayseri’de partisinin İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Ziyarette yaptığı konuşmada Soylu, Türkiye’nin 2002 yılından bu yana 2 noktada hedeflerini sürdürdüğünü belirterek, bunların yenileşme ve gelişmeyle etki alanını genişletme olduğunu kaydetti. Türkiye’nin geçmişte tahribatlarla yönetildiğini ve her dönemde birtakım itilaflar çıkarıldığını vurgulayan Soylu, İskilipli Atıf Hoca olayının, Türkiye’nin en önemli tahribatlarından birisi ve tamire muhtaç olduğunu belirterek, ”İstiklal Mahkemelerinde yaşananların tamamının tahribatı vardır ve tamiratı ihtiyacı vardır. Dersim olaylarının tahribatı son 10 yıla kadar söylenememiş, bu tahribat, Sayın Başbakanımız tarafından söylenmiştir. Menderes ve arkadaşlarının idamı bu ülkenin en önemli tahribatlarından birisidir. Adnan Menderes ve arkadaşlarının boğazına geçirilen ilmik, sadece onların boğazına geçirilmemiştir. O ilmik, ‘sizin siyasette ne işiniz var? size haddinizi bildiririz’ diyen o insanlar tarafından milletin boğazına geçirilmiştir. Tahribat budur” diye konuştu.
12 Eylül ihtilalinin de ülkenin en büyük tahribatlarından biri olduğunu ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
”O gün Cumhurbaşkanı olan çıkıp dedi ki, ‘Biz ihtilali olgunlaşsın diye bekledik’ Yani demek istedi ki, siz birbirinizi öldürdükçe, bizim ihtilalimiz bir meşruiyet kazanıyor. Senin ihtilalinin de, senin aklının da, senin zihninin de yerin dibine batsın. Her eve giden şehit, bizim travmamız, tahribatımız değil mi? 28 Şubat’ta insanların dizlerine bakıp namaz kılıp kılmadığına bakılıp ona göre fişlenmesi travma değil mi? Türkiye zor süreçlerden geçti ve hala da önümüzde zor günler var. Türkiye, bu travmalarla yüzleşmektedir. Ama Türkiye bütün bunların içinden birlik ve beraberlikle geçiyor. Sırtımızdaki bu ağırlıkları, kamburları bırakacağız ve önümüze bakacağız.”
Soylu, ülkenin 2002’den itibaren büyük mesafeler katettiğini belirtip Türkiye’yi bir uçağa benzeterek, ”Uçak artık kalkmıştır. Kalkış noktasını geçmiştir. 1999’da yaşanan Marmara Depremi’nde enkaz altında kalan, oradaki insanlarımız ve onların umutları değil, ülke yönetimindeki köhnemiş zihniyettir. Bugün gelinen noktada, Türkiye güçlü bir ülkedir. Van’da yaşadığımız depremin maddi yaraları, en kısa sürede sarılmıştır. Orada dikilen binalar, sadece bina değildir, Türkiye’nin yenilenmesidir. İşte güçlü olmak budur. Türkiye bunu başarmıştır. Her şeye rağmen kendi evlatlarının ülke yönetimine girmesiyle bunu başarmıştır” dedi.