Sektörel Fuarcılık tarafından düzenlenecek ICCI 2013 – 19. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı Konferansı öncesinde yapılan “Enerji Sohbetleri” toplantısında, ülkemizdeki kömürün elektrik üretimi üzerindeki potansiyeli değerlendirildi.
Detaylarını dün okudum..
Bölgede yapılması planlanan enerj yatırımları nedeniyle paylaşma gereği duydum..
Bilmeyenler için yazayım.. Türkiye’nin 14,1 milyar ton kömür rezervi var.
Bu rezervin yüzde 90.7’lik bölümü, linyit kömürü..
Geri kalan kısmı ise taşkömürü.. Allah vergisi!
Yakında faaliyete geçirilmesi düşünülen Adana, Bursa ve Manisa’da üç alan var. Bu alanlarda 537 milyon ton kömür rezervi bulunuyor. Bölgeye kurulacak santrallerin kapasitesi toplam bin 320 MW, yıllık toplam elektrik üretim kapasitesi 8,6 milyar kWh, toplam yatırım oranı ise 3 buçuk milyar dolar özel sektör yatırımı yapılacak.
Bu arada; Kütahya, Bingöl ve Muğla’da toplam 9,2 milyar dolar tutarında santral kurulum çalışması planlanıyor. Bu şu demek:
– Dört santralde 2 bin 250 MW kapasiteli yıllık 14 milyar kWh’lik elektrik üretimi gerçekleştirecek.
Yani..
12 milyar dolarlık yatırımla kurulacak santrallerin hayata geçmesiyle birlikte 2023 yılında Türkiye’nin 6 milyar dolarlık doğalgaz ithalatının önüne geçilecek..
Fena mı?
İskenderun’daki enerji yatırımlarıyla birlikte, sanırım büyük oranda dışa bağımlılığın önüne geçebileceğiz. Bu arada; “Türkiye Elektrik Piyasasındaki Gelişmeler ve Değerlendirmeler” konulu sunumunda lisanssız elektrik üretim limitinin 1 MW’a çıkarılacağını da öğrenmiş oldum. Biraz açalım:
Bu düzenleme, rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarına olumlu katkı yapacak.
Demek ki, Türkiye’de enerji yatırımları sadece termik santrallerle sınırlı değil..
Kaldı ki, rüzgar gülü yatırımı Belen ve Samandağ’da etkili oldu..
Belki ileride Arsuz bu yatırımlardan faydalanabilir..
Ama Samandağı’nda rüzgar gülüne itiraz edildiğini biliyorum..
İtirazcılar her yerde!
Yalnız, kömüre dayalı enerji yatırımları eleştiren çevre örgütlerine de bir tavsiyem olacak..
Sunumda, kırmızı çizgilere de vurgu yapıldı..
Mesela.. Kömürle çalışan elektrik üretim santrallerinde sıfır emisyona yakın teknolojilerin kullanılacağı söyleniyor.. Demek oluyor ki, yeni teknoloji buna müsait..
Çevre, öyle anlatıldığı gibi kirlenmeyecekmiş..
Yeni sistem, çevre dostuymuş..
Bugün İskenderun’da da yapılması düşünülen enerji yatırımları da, ileri teknoloji ürünü olacak. Mesela Sugözü Termik Santrali’nin temeli 4 Kasım 2000’de, dönemin Başkan Yardımcısı Mesut Yılmaz tarafından atıldı.
Aradan 13 yıl geçti.. Bugün; o tarihten bu yana, müthiş bir değişim yaşandı..
Bugünün teknolojisi ile 200’li yılların teknolojisi kıyaslanamaz..
Kaldı ki, kimselere birşey olduğu yok..
Avrupa’da örnekleri mevcut..
Ama buna rağmen, Çevre Koruma Derneği, daha projeyi ve teknolojik altyapıyı görmeden, elli türlü bahaneyle mahkeme kapılarına koşabiliyor..
İskenderun’da sadece ‘enerji yatırımları’ tek sorunmuş gibi, bol kepçeden atabiliyor.
Oysa kendilerine şimdiden öneriyorum:
Türkiye’nin en büyük enerji ve çevre konferansını düzenleyen sektörünün lider kuruluşu Sektörel Fuarcılık, 24-25-26 Nisan 2013 tarihlerinde 19. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nı (ICCI 2013) İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştiriyor.
Bir zahmet gidip görsünler..
Akıllarında soru işareti varsa, sorsunlar..
Enerji yatırımlarıyla ilgili bilgi sahibi olsunlar..
Mesela.. Fransa’da veya Almanya’da insanlar; eski teknoloji enerji yatırımlarına rağmen, nasıl 80 yaşında sağlıklı kalabiliyor, öğrensinler!
Ortada proje olmadan, yatırım temeli atılmadan neyi, kimi mahkemeye taşıdığınızı gerçekten merak ediyorum ve gülünç buluyorum!