Kadın olmak!

kösem kadin1
Diyoruz ki, “Türk Milleti’nin toplum ve aile hayatında önemli bir yeri olan kadınlarımız, eğitimden, sağlığa, yasamadan yürütme, yargıdan spora, iş dünyasına kadar birçok alanda üstlendiği görevlerini başarıyla yerine getiriyorlar..”
Diyoruz ki, “Her türlü ayrımcılığa karşı mücadele etmek, kadın erkek herkesin sorumluluğudur.”
Diyoruz ki, “Kadınlarımız; toplumsal hayatımızın, millet ve devlet yapımızın odağında yer almıştır..”
Eyvallah! Peki, yazılı mesajlara yansıyan bu sözcükler gerçeği yansıtıyor mu?
Mesela, Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER)’in, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yayınladığı 2012-2013 dönemine ait Türkiye kadın karnesini okurken, hiç de şaşırmıyorum.. Merak ediyorsanız, okuyun:
Karneye göre; parlamentodaki 550 milletvekilinden yalnızca 79’u kadın. Yerel yönetimlerde ise 298 bin 53 erkeğe karşılık yalnızca 3 bin 708 kadın bulunuyor.
TBMM komisyonlarındaki durum ise şöyle:
Plan ve Bütçe ile Kamu İktisadi Teşebbüsleri komisyonlarında hiç kadın üye bulunmuyor.
En fazla kadın üye sayısı 21’le, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nda bulunuyor. Şaka gibi..
İskenderun Belediye Meclisi’nde yaklaşık 30 kişilik üyeden 1’i kadın..
AK Parti’li Canan Kahraman dışında, diğer tüm gruplarda başka da kadın üye yok..
Sağlık Komisyonu’nda 7, Anayasa Komisyonu’nda 6, Milli Eğitim ve Bayındırlık’ta ise 5’er kadın üye var. 


MÜSTEŞAR KADIN YOK!
Toplam 25 bakanlığın hiçbirinde kadın müsteşar yok. İllerde ise 81 validen 1’i, 861 kaymakamdan 21’i kadın. Dışişleri’nde ise 196, büyükelçinin sadece 21’i kadın. Karnedeki TÜİK verilerine göre kadınların işgücüne katılım oranı da çok düşük. Toplam 25 bin 291 çalışan içinde sadece 7 bin 467’si kadın.

YARGIDA ERKEK EGEMENLİĞİ
Türkiye Barolar Birliği’nde hiç kadın başkan yer almazken, Yargıtay’ın yönetiminde de kadınlara yer verilmedi. Anayasa Mahkemesi’nde bir kadın üye bulunurken, Danıştay’ın ise sadece başkanvekili bir kadın. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda ise sadece daire üyeleri arasında 3’ü kadın.
Bu arada sendikalar da sınıfta kaldı. DİSK, Hak-İş, Türk-İş ve TİSK’te hiç kadın başkan yok. Yönetiminde sadece 2 kadın üye olan konfederasyon ise TİSK. Kamu-Sen’in yönetiminde hiç kadın yok. KESK’te 1, BASK’ta ise 2 kadın yönetim kurulunda yer alıyor.
Ne demek bu?
Türkiye, başarılı bir öğrenci olmak için her türlü imkâna sahipken, eşitlik konusunda ısrarla yerinde sayıyor. Kadın, sadece 8 Mart günü hatırlanıyor, sonrasında yine en başa dönüyoruz.. Unutuyoruz yani!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.