CHP’yi anlamakta güçlük çekiyorum..
Diyorlar ki, CHP Grubunun bazı üyeleri, ‘grup kararına’ rağmen mecliste aday olmuş ve muhalefet ile kendilerinin verdiği oylarla encümen ve imar komisyonu üyeliklerine getirilmesi ‘etik’ midir?
İsterseniz bu sorunun cevabını CHP Grup Başkan Vekili Kamil Turan’dan dinleyelim.
Turan diyor ki:
“Arkadaşlar demokratik hakkını kullanıp aday oldular, karşı gelmem söz konusu değil.”
O halde sorun ne?
Turan, bu yorumu Facebook’taki köşeme yapmış..
Ancak ne olduysa, Kamil Bey bir gün sonra bu yorumu kaldırmış..
Sebebini anlamayacak kadar saf değiliz..
Biz başkanın durumunu ‘hüsran’ diye yazınca, ortalık karışmış besbelli..
Tarihte ilk defa bu kadar bariz kopukluk yaşıyor CHP..
Tarihte ilk defa, ‘kötü yönetime’ karşı kendi içinden aykırı sesler yükseliyor CHP’de.. Ama görüyorum ki, demokratlığıyla övünen CHP’de ‘neden böyle oldu?’ sorusu sorulacağı yerde; CHP’li belediye meclis üyeleri Ömer Güray Yayla, Mesut Yüksekbaş ile Mustafa Özen, İbrahim Akçalı ve Erdinç Çelebi’nin infazı isteniyor..
Neymiş, cuma günü CHP ilçe yönetimi değerlendirme yapacakmış..
‘Ya istifa ya ihraç’ mealinde ayar çekecekmiş..
Ayar çekseler ne olur?
Siz de buradasınız ben de..
Hiçbir şey olmaz!
Önce soralım.. CHP belde teşkilatları, ilçeye danışmadan Mehmet Dönen’i işaret ettiklerinde de ‘tüzük’ işleyecekti.. Ne oldu?
O vakit ‘tüzük’ ihlal edilmedi mi?
Hem 5 meclis üyesi, demokratik hak doğrultusunda, ‘mevzuat’a da uygun şekliyle ‘aday’ olacaklarını duyurmuşlar.. Sanırım buna hakları vardı..
Başkana rağmen olsa bile, “Biz de CHP’nin üyesiyiz” demeye getirdiler..
Ne var bunda..
Suç mu işlediler?
Başkana ağza alınmayacak laflar mı ettiler?
Hayır! Sadece meclis üyelerinin oylarıyla komisyonlara seçildiler..
Dünyanın sonu değil ya.. Komisyonlara seçilip, başka partiye mi gittiler?
Kaldı ki, bu 5 meclis üyesi başkanla birlikte seçilmediler mi?
Dört yıl boyunca Belediye Başkanı Yusuf Civelek, AK Parti ile işbirliği içindeyken ‘suç’ işlemiş olmuyor da, AK Parti, MHP ve DP grubu bugün o 5 meclis üyesine destek verince mi, günah keçisi oluyorlar?
Sanki ortada ‘gizli’ bir pazarlık varmış gibi gösterilen tavırlara ne demeli?
Oysa başkan Civelek de, komisyonlar oluşurken , diğer grupların temsilcileriyle uzlaşma istemedi mi? Birçok karar da, AK Parti’nin desteğini almadı mı?
AK Parti olmasa faaliyet raporu da geçmezdi, beyler!
Başkan yapınca herşey kurallara uygun, ama 5 meclis üyesi ‘hak’ arayışına girerken idam sehpasını göstermek de neyin nesi?
Bu mudur sosyal demokratlık anlayışı?
Ayrıca, dört yıldır grupta beraberliği sağlayalım diyen bu 5 meclis üyesi değil miydi? Yoksa idare, imar planı değişecek diye özel bir plan hazırlığı içinde midir?
Bilemiyorum..
İmar ve encümene oturan meclis üyeleri CHP’li olduğuna göre, bu hırçınlık niye?
Mutlaka bir açıklaması olmalı..
Bugün ‘ya istifa ya ihraç’ desturuyla, 5 meclis üyesini cezalandırmaya çalışanlara bir tavsiyem olacak.. Boşuna cellaleniyorsunuz..
Hodri meydan!
Hem ihraç da olsa, istifaya da zorlasanız, seçimlere 1 yıl kala, her iki durumda zarar gören idare ve CHP olacaktır..
Buna cesaretiniz var mı?
PRIMEMALL AVM ESNAFIN HAKKINI GÖZETMELİ
Türkiye’de’de hazır giyim markaları peş peşe iflas ederken, alışveriş merkezlerinde yer alan küçük esnaf da “Bizi batarken de görmüyorlar. Küçük esnafın AVM’ye girecek gücü yok. Giren de arada ezilip, kayboluyor” siteminde bulundu.
Hürriyet’te bu satırlar gündem oldu..
AVM’lerde durum böyle ne yazık ki..
Böyle olacağı belliydi.. Küçük esnaf, zaten AVM’nin varlığı karşısında zor günler yaşıyor.. Ama bir gerçeği de unutmayalım..
Primemall AVM, İskenderun’a yeni bir kültür kattı..
Birbirinden güzel aktivetelerle yaşamın merkezine sihirli bir dokunuş yaptı..
Konserler, defileleler, imza günleri ve daha birçok etkinlikliklerle ünlü yazarları, sanatçıları İskenderun’la buluşturdu.. Bunlar güzel etkinlikler ama, bu süreçte esnafı da düşünmek gerek.. Bırakın küçük esnafı, hangimizin aklına gelirdi ki; WENICE Kids, Seven Hill, Uki, Haan-Gar, Berk ve son olarak RodiMood gibi önemli Türk giyim mağazaları iflasın eşiğine gelecek.. Bununla sınırla kalsa iyi..
Alışveriş Merkezleri’ndeki küçük esnaf da isyan bayrağını çekti.
Büyük markalar batınca herkes görüyor, konuşuyor..
Ama AVM’lere bütün sermayesini yatırıp giren küçük esnafın iflasını kimse görmüyor.
Yüzlerce küçük esnaf AVM’lerde mağdur oldu, battı ama hiç konuşulmuyor..
Küçük esnafın hakkını korumak, gözetmek AVM yönetiminin görevi değil midir?
– Küçük esnaf giderse, yerine büyük marka gelir, mantığını gütmek, AVM’ye belki kazanç sağlayabilir, ama uzun solukta bir getirisi olmaz..
Zaten revaç da görmüyor..
Mesela, İskenderun Primemall’da sık sık mağaza kapanıp, yenisi açılıyor..
Yıllık kira bedeli çıksın diye, ürün fiyatları giderek yükseliyor..
Giderek, giyim mağazalarından uzaklaşan müşteri, sadece gıda tüketmek üzere restoranlara odaklanıyor.. AVM’nin yemek katı, diğer katlara göre daha yoğun müşteri görüyor..
Üzgünüm ama gerçek bu..
Birde şu var..
AVM’lerde büyük markalara kira ve ortak giderlerde avantaj sağlanıyor. Neden?
Bunu yaparken de zar zor mağaza açabilmiş küçük esnafın cebinden daha fazla para çıkıyor.. AVM Kiracıları Derneği Başkanı Dr. Kenan Yüce, büyüklere gösterilen imtiyazdan ötürü rahatsız..
Şöyle ki..
Yüce, İskenderun Prime Mall AVM’de Nane, Mr. Kumpir ve El Meksico isimli üç restoranı varken, yönetimle yaşadıkları anlaşmazlık sonucu dükkanlarına el konulduğunu iddia ediyor. Öğreniyorum ki.. Hukuki süreç devam ediyor.
Yüce, AVM’ler için iddia ettiği sıkıntıları şöyle anlatıyor:
“- Bizim cebimizden ödenmek üzere büyük markalara imtiyaz sağlanıyor. Ortak alan giderlerinde pek çok haksızlık söz konusu. AVM kiracıları neye ne kadar ödediğini bilmiyor. Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanmıyor. Süper market, elektronik mağazası ve büyük mağazalarda sözleşmelerde alanlar küçük gösteriliyor. 4 bin metrekare mağazayı, 1000 metrekare gösteriyorlar ve ortak giderler için ödeyeceği tutarı böylece düşürüyorlar. Ama o bedelleri biz ödüyoruz. Küçükten çalıp büyüğe veriyorlar yani.”
Bu iddialar doğruysa, AVM’nin yönetim anlayışında bir sorun var demek ki..
Tavsiyem:
AVM yönetimi küçük esnafa sahip çıkmalıdır..
Katı kuralları esnetmelidir..
Anlaşma yoluna gitmelidir..
Küçük esnafın haklarını gözetmelidir..
Unutmasınlar ki;
Primemall, sadece Almanlar’ın değil, tüm İskenderunlular’ındır..
Türkiye; AVM’yi güzellikleriyle konuşmalı, verdiği zararlarla değil..