Polis hava gibidir!

polis
Türk Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 168. Yıldönümü, İskenderun’da etkinliklerle kutlanıyor. Bugün Atatürk Anıtı’na çelenklerin sunulmasıyla birlikte başlayacak tören, belediye kültür merkezindeki orotoryo ile devam edecek.
Emniyet Teşkilatı’nın gününü kutluyor, başarılar diliyorum.
İlçe Emniyet Müdürü Cengiz Başar, kültür merkezindeki etkinlikte slayt gösterisi eşliğinde polisin başarılı çalışmaları hakkında bilgi verecek..
Aslında yapılan çalışmalar ortada..
Tek kelimeyle olağanüstü!
Emniyet Müdürü Başar’ın önderliğinde tüm ekipler, toplumun huzur ve güvenliği için müthiş gayret gösterdiler.
Özellikle de uyuşturucuya yönelik yapılan operasyonlar müthiş ses getirdi..
Kim ne derse desin..
Polis görevini fazlasıyla yaptı, yapıyor da..
Canla başla çalışıyorlar..
Bayramlarda, özel günlerde toplum eğlenirken, onlar bizi koruyorlar..
Gece/gündüz demeden, karanlık odakların ensesindeler..
Nefes aldırmıyorlar..
Bugün, girilmez denilen tepelerin hakimi, polis!
Bataklık köşeleri ‘kurutmak’ için çabalıyorlar..
Yaşamlarını riske atıyorlar..
Başka bir deyimle de hava gibidir polis..
Varlığında hissedilmez.. Ama yokluğunda çok aranır!
Sadece operasyon değil, bir nevi eğitimcidir polis..
Uyuşturucunun zararları hakkında gençleri bilinçlendiriyorlar..
Karanlık odaklarının binbir türlü tezgahına düşmemek için ‘kurtuluş’ reçetesi hazırlıyorlar. Trafik kuralları hakkında minikleri eğitiyorlar..
Trafik meleklerinin sayısı on binleri geçti..
Niye trafik eğitimi?
Çünkü, trafik en büyük terör!
Önemsemeliyiz..
Ayrıca, İskenderun KOM..
Asayiş Şube..
Güvenlik şube..
Terörle mücadele, 155 ve daha birçok birim, öylesine organize çalışıyor ki, topluma yansıması fevkalade olumlu.. Nasıl olmasın ki?
İnsan için sağlıktan sonra en önemli konu, can ve mal güvenliğidir..
Polis elinden geleni yapıyor..
Peki, kanunlar bu konuda yeterli mi?
Polisin canını ortaya koyup, yakaladığı karanlık çevreler, daha ne kadar rahat bir şekilde elini, kolunu sallayıp, etrafta gezebilecek?
Örnekleri çok..
Denetimli serbestlikten ötürü uyuşturucu kullanıcısı, hatta suç dosyası kabarık kişiler rahat günler geçiriyor..
Peki bu ‘rahatlığın’; hırsızlık, adam yaralama gibi olayları tetiklediğinden haberdar mıyız?
Hırsızın göz göre göre ortalığı talan ettiğini, ‘yasaların’ bunu engelleyecek ‘caydırıcı’ bir cezaya mahal vermediğini biliyoruz..
Dahası, şimdi bazı suçların cezası da paraya çevrilebiliyor..
Kanunlar esnedikçe, toplumun huzursuz olması kaçınılmaz!
Nereye kadar?
Evet.. Polisimizin, emniyet ve asayişin sürekli olarak sağlanması, kamu düzeninin temini için çağdaş demokratik değerlere bağlı, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygılı, çeşitli şartlarda, görev ve sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirme gayretinde olduğu açıktır.. Gurur duyuyorum emniyet teşkilatımızla..
Ancak ‘yasaların’ yaptırımdan uzak esnek duruşundan da rahatsızım!

MASAL ANLATMAYIN!
Arkadaşlara bir haller oldu..
CHP’nin il başkanı çıkıyor, ‘ CHP istifa istedi’ kelimesine karşılık olarak, ‘yok öyle birşey’ diyor.. Hatta yazıyı ‘anlamsız ve yanlış’ bulduğunu aktarıyor..
Bizimkisi çıkıp, ‘düşünüyorlardı o halde’ başlığıyla ‘kurtuluş’ reçetesi hazırlıyor..
Medyum ya!
Basbayağı kendi yazdıklarıyla çelişiyor!
Bunu yaparken de, ‘haksız’ duruşuyla, bizi eleştirmeye çalışıyor..
Gülünç doğrusu.. Hiç bu kadar acze düştüklerini görmedim..
Çırpındıkça batıyorlar!
Diğeri ise, kanat takmış havalanıyor..
Termik’ten ötürü etrafı gazlıyor..
O kadar ilginç anlamlar yüklüyor ki, ‘yeni yatırımlara ne gerek var?’ demeye getiriyor.. Avrupa ekonomik yönüyle batışın sinyalini vermişken, Türkiye’de bataklığa dönsün, kendisi gibi batsın istiyor.. ‘Ben kazanmıyorsam, başkaları da kazanmasın’ havasında..
Yatırımcılara sesleniş biçimine bakar mısınız..
“- Bugüne kadar yaptığınız yatırımlarda kar marjı mı daraldı? Dünya küçülmeye mi gidiyor? Sen sakın küçülme. Batıyorsan termik santral yap..”
Böyledir arkadaş!
Yatırımcının cebindeki parada gözü var sanırım!
Gören der ki, fabrikaların icra kurulu üyesi..
Termik bitti de, şimdiden Japonlar, Çinliler satın aldı..
Bu da medyumun önde gideni!
Attıkça, yemliyorlar!
İstiyor ki, bir yatırımcı hep aynı yerde kalsın..
Bir fabrikan varsa, öyle kal..
Yükselirsen kıskanırım, batarsan da sevinirim, hatta zil takıp oynarım, mantığında..
Şöyle demeye çalışıyor:
Atölyen varsa, işletmeyi büyütme!
Otelin varsa, biriyle yetin..
Oteller zincirinin ne gereği var?
İstihdam sayısını yükseltmek için de uğraşma..
Bırakın işsizler evinde otursun!
Budur mantalitesi!
Bir de saçma sapan yol gösteriyor..
‘Batıyorsan, termiğe sarıl’ lakayıtında..
Sanki, Türkiye’de enerji ihtiyacı yokmuş gibi..
Dışa bağımlı değilmişiz gibi, sırf yatırımcı ‘kurtulsun’ diye, bunların yapıldığını göstermeye çalışıyor..
Normal tabii.. Fazla kuru fasulye yemekten oluyor bunlar..
Gaz yapıyor nihayetinde..
O halde biz de şöyle mi sormalıyız:
İşin yoksa, hırsızlık yap!
Okumuyorsan, çeteye üye ol!
Canın sıkılıyorsa, uyuşturucu kullan!
Yazacak konu bulamıyorsan, memlekette cirit atan tefecileri değil de, yatırımcıyı yaz.. Aklınız buna mı çalışıyor?!

BİR GARİP DURUM!
Revizyon İmar Planı Mayıs’ta meclise geliyor.. Güzel oldu diyorlar..
Bildiğim kadarıyla deprem haritasına göre, işlem yapılıyor..
Yalnız ortada bir sorun var..
Örneğin uzmanlar, olası bir depremde sahile bir kilometre yakın çevrenin bu durumdan etkileneceğini söylüyor..
Ama görüyoruz ki, sahilin dibinde 12 katlı binalar tüm ihtişamıyla yükseliyor..
Ancak, kentsel dönüşüm bekleyen birçok mahallede ‘yığma’ dediğimiz binalar henüz iki katlı.. Üstelik hepsi denizden çok uzak..
Üstelik, 12 katlı bir binanın yanına şimdi yenisi yapılacak diye, İskenderun Belediyesi de ruhsat verebiliyor..
Bu ne yaman çelişkidir böyle?
Üstelik Danıştay’dan dönen bir karar var.. Hem, Hatay Bölge İdare Mahkemesi de, ruhsatın iptaline yönelik karar vermişken.. Belediye bu duruma nasıl kayıtsız kalabiliyor?
Bunun anlamını gerçekten merak ediyorum..
CarrefourSA’nın mevcut binası ve arazisi üzerine 12 katlı binayı dikmeyi planlayan Sami Yıldız’a bu ayrıcalık niye?
Sahile 12 kat vermek bu kadar kolaysa, şehrin içindeki tüm mahallelere de 16 kat verin, olsun bitsin!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.