Payas ilçe oldu. İnsanlar mutlu ve huzurlu..
Hiç olmasa kendilerine dokunan, her sıkıntılarında yanlarına koşan, sorunlarına çare arayan bir belediye başkanları var..
Öyle ki; Payas’taki hizmetlerin varlığı, Başkan Altan’ın ne kadar istekli ve azimli olduğunu göstermeye yetiyor. Halk inanıyor ve güveniyor..
Kaç dönemdir ‘liderlik’ koltuğunu teslim ederek, taçlandırıyor..
Allah biliyor ya, Başkan Altan da bu zorlu görevin hakkını veriyor.
Payas halkı ile tarifsiz bir ‘gönül’ bağına sahip..
Bu müthiş ‘güven’ tablosuna rağmen, eleştirileri melankoliyle karşılar, öfke patlamalarına girmez.
Kendisine yönelik yapılan haksızlıkları susarak açığa çıkarır..
Tevazu sahibidir ve bir o kadar dobradır!
Karar alıcı, yönlendirici, duruma müdahale edici, gözetleyici, denetleyici özelliklere sahiptir Başkan Altan..
O yüzden, sevildiği kadar kıskanılır da..
Olsun, Başkan Altan gocunmuyor..
Hizmet ediyor, halkın takdirini kazanıyor..
Böyle yazmamın bir sebebi var..
Adil GÜR’ün anket sonuçlarını bilirsiniz..
Genel seçimlerde ortaya koyduğu istatistiklerin ‘güvenirliliği’ ortada..
Başkan Altan’a da bu anketler yol gösteriyor..
Adil Gür’le çalışmış bu ekip geçenlerde Payas’taydı..
Gençler, saha çalışması kapsamında Payas’ta ayak basmadık yer, çalmadık kapı bırakmıyorlar.. Sonuçlar etkileyici..
Öyle ki.. Payas halkının yüzde 95’i, Belediye Başkanı Bekir Altan’a güveniyor..
Dahası; efsane başkana inanıyor, önümüzdeki yerel seçimlerde yine belediye başkanı olarak görmek istiyor..
Bu demek oluyor ki;
AK Parti’lisi de, MHP’lisi de, CHP’lisi de, BDP’lisi de “Ben başkanın yanındayım” mesajı veriyor.. Başka bir anlatımla, omuz veriyor, gurur duyuyor..
Aslında Payas halkının verdiği cevap açık ve net..
“- Kim ne derse desin.. Dün olduğu gibi yarın da, beraber yürüyeceğiz bu yollarda” demeye getiriyorlar..
Yüzde 95’in anlamı bu..
Aklıma Başkan Altan’ın müthiş bir sözü geldi..
Şöyle diyordu:
“- Eğer benden daha fazla hizmet eden bir belediye başkanı varsa, halkımdan özür dilemeye hazırım.”
Doğru söze ne hacet..
Başkan Altan’ın yaptıkları ortada..
Payas dışında, şehircilik ödülü alan başka da bir belediye yok..
Başkan Altan; ardına bakmadan, bugün sadece ileriye dönük yeni projeler için kafa yoruyor.. Doğrusu da bu!
Zira anketten çıkan sonuç, firmayı da şaşırtıyor..
İlk defa yüzde 95’lik bir ‘güven’ tablosuyla karşılaşıyorlar..
Ama ben şaşırmıyorum..
Payas halkı da şaşırmıyor!
Zaten, bu hep böyleydi..
Gerisi laf bile değildir!
RESMEN SAÇMALIK!
İnanamıyorum.. Her satırında hakaret var..
Doğrudan suçlama var..
Olacak şey değil.. Hani gitse, görse, fotoğraflasa ya da başında dursa anlayacağım.. Ama yok..
Geçmiş bilgisayarın başına, “İskenderun, Karayılan ve Payas belediye kadroları” deyip, verip veriştiriyor..
Mimli diyor.. Alemin kralı diyor..
Hazır para diyor, otel, yemek, kadın, gece hayatı, basılmalar, diye bitiriyor..
Neymiş? Hatay Günleri, hayat günlerine dönüşmüş..
Neye dayanarak yazıyor bunları? Cevap yok!
Yaptığı şu:
‘Kadrolar’ deyip, herkesi dahil etmiş!
Olmayan birşeyi varmış gibi gösteriyor, “ahlak kumkuması” olarak davranıyor!
Ve buna gazetecilik diyor.
Belli ki davet beklemiş..
Kimse oralı olmayınca, kıskançlık krizine girmiş..
Hatay Günleri’ne benim gibi gitmeyen onlarca gazeteci varken, kimse kalkıp, olmayan birşeyi olmuş gibi göstermiyor..
Hayal mahsülü senaryolarla Hatay Günleri’ne gölge düşürmüyor..
Bel altı vurmuyor!
Yeter artık! Hep aynı şey..
Bence asıl büyük rezillik, bu yazılanlar..
Gazetecilik adına rezillik.
Hem sana ne?
Ahlak bekçisi misin sen?
***
Halbu ki biraz gazetecilikten anlasa, fuarla ilgili biraz bilgi sahibi olsa “Karadeniz yöresinden işletmelerin Hatay Günleri Fuarı’nda ne işi var?” diye sorardı..
“Tulum peyniri, Hatay yöresine ait midir?” diye dikkat çekerdi..
“Stantlar ve ürün fiyatları neden ateş pahası?” diye kafa yorardı..
Sanırım, bu soruların onun için pek bir önemi yok!
Albenisi yok, öyle mi?