Terör meselesine çözüm sürecinde halkla buluşup katkıda bulunmaları için seçilen Akil İnsanlar Heyeti’nin gezisi sürüyor. Akil İnsanlar Akdeniz Heyeti, hafta sonu Hatay’a geldi. İki gün sürecek olan Hatay temaslarına Antakya’daki yerel basının imtiyaz sahipleri ile görüşerek başlayan heyet, daha sonra üç semavi dinin temsilcileri ile bir araya geldi. Toplantı öncesi açıklamalarda bulunan Akil İnsanlar, Hatay’a neden geldiklerini anlattı. İlk sözü alan Akil İnsanlar Akdeniz Bölgesi Heyeti Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Hatay’da bulundukları süre içerisinde toplumun tüm kesimleriyle heyet olarak temaslarda bulunacaklarını söyledi. Bu temaslarda amaçlarının Hatay’ın, Antakya’nın barış süreci ile ilgili ne düşündüğünü öğrenmek olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Yani biz konuşmayacağız ama dinleyeceğiz. Devletimiz bir süreç başlattı. Bu süreçte ‘millet ne düşünüyor’, ‘beklenti ve talepleri nedir’ bilmek istiyor. Bu aslında hem demokrasimiz için hem de doğru işlerin yapılması için bulunmaz bir fırsat” dedi. İlk toplantılarını yerel basın temsilcileriyle gerçekleştirdiklerini, daha sonra Antakya’nın kanaat önderleri ile bir araya geldiklerini belirten Hisarcıklıoğlu, “Bazen bize soruyorlar siz ne anlatacaksınız diye. Aslında Hataylıya bizim bir şey anlatmak haddimize değil. Şu masadaki görüntü bu işin en güzel göstergesi. Dinler mezhepler ayrı fikirler, ayrı ideolojiler bir masada buluşmuş durumda. Ama kalpler ve yürekler tek atıyor” diye konuştu.
Hatay’da herkese örnek olacak bir birlik ve beraberlik olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “İşin özü bu diyoruz. Aslında bizim mayamızda bu vardır. Hamurumuz bizim böyle yoğrulmuş. Sadece Hatay’ın değil Türkiye’nin de mayası böyle. O anlamda anlatmayacağız. Dinleyeceğiz. Bu kapsamda farklı mezheplerin ve dinlerin önderleri ile bir araya geldik” şeklinde konuştu.
HATAY’DA BULUNMAK İNSANA MUTLULUK VERİYOR
Akil İnsanlar Heyeti üyesi sinema sanatçısı Kadir İnanır da, Hatay’da bulunmanın, şehrin tarihsel hoşgörüsünü bütün kokuları ile birlikte ciğerlerinde hissetmenin insana mutluluk verdiğini söyledi. Hatay’da bulunan çok sessizliğin kibarlığı büyük bir saygı ile karşıladığını ifade eden İnanır, “İstiyoruz ki Türkiye’nin her tarafı böyle Hatay gibi sorunlara hoşgörüyle yaklaşıp, sorunlara içtenlikle yürek koyup, barış elini güçlendirsin. Yani Türkiye’nin her tarafı Hatay olsun diyoruz” dedi. Ziyaret edecekleri her yere Hatay’da edindikleri güzelliği aktaracaklarını da anlatan İnanır, “Hatay’da olmaktan çok mutluyum. Şu anda içinde bulunduğumuz fotoğrafın içinde olmaktan da son derece mutluyum. Şunun bilinmesini isterim ki biz atanmadık. Bize bir süreç teklif edildi. Çok uygun gördüğüm ve bu ülkedeki insanların tamamını mutlu edeceğine inandığım bir çözümün içerisinde olmak istedim. Onun için de buradayım” ifadelerini kullandı.
KARACA: “BİZ KAHRAMAN DEĞİLİZ. TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYANLAR SİYASETİN AKTÖRLERİDİR”
Akil İnsanlar Heyeti üyesi gazeteci-yazar Nilgün Bengisu Karaca da, birer kahraman olmadıklarını söyleyerek, “Aslında ne olduğumuz belli de ne olmadığımızı ifade etmemiz gerekiyor. Taşın altına elini koyanlar aslında siyasetin aktörleri. Bizler bir deli cesareti ile, yediğimiz hakaretleri sindirmeye, hazmetmeye çalışıyoruz. O noktada baya zor oluyor. Emek veriyoruz bu konuda. Olmadığımız şeylerden biri de misyonerlik. Bizler misyoner de değiliz, bölücü de değiliz. Tek arzumuz, cehenneme dönmüş bir Ortadoğu bataklığında bu ülkenin huzur ve barış içerisinde yaşaması olasılığını da araştırmak. Bunu mümkün kılabilmek için neler yapılabileceğine bakmak. Asla insanların huzurunu kaçırmak, akılları karıştırmak, topluma nifak tohumları ekmek için yola çıkmış insanlar değiliz. Tüm istediğimiz annelerin daha fazla çocuk, babaların da evlat kaybetmemesi” dedi.
LALE MANSUR: “PARA ALMIYORUZ, BOLCA HAKARET YİYORUZ”
Sinema sanatçısı Lale Mansur, yaptıkları işten para almadıklarını ifade ederek, şunları kaydetti: “Sadece bir şeyler yediğimizi söyleyebilirim. Yediğimiz şeylerse bolca hakaret. Bütün yediğimiz şey de bu. Onun dışında bu yaptığımız şeyden beş kuruş bile çıkarımız yok. İçimizdeki birçok arkadaşımız bu ülkede barışın oluşması için yıllarını vermiş insanlar. Tek bir ortak noktamız var. Barış istiyoruz, kan dursun istiyoruz. Yaptığımız toplantılar onu gösteriyor ki, amalar çok. Bu kanın durmasının tek bir güvencesi var. Bu kanın durması. Bu 30 yıllık bir felaket. Niye şimdi diye soranlar var. Ben de niye bu 20 sene önce yapılmadı diye soruyorum. Bu Akil İnsanlar Heyeti niye 20 sene önce işe başlamadı. Barış sürecine en ufak bir katkım olursa çok mutlu olacağım.” Akil İnsanlar Akdeniz Heyeti ile bir araya gelen din adamları ise, dünyada ve ülkede barış temennisinde bulundu.