Antakya Ortodoks Kilisesi Cemaat Vakfı Başkanı Fadi Hurigil, İskenderun Ortodoks Kilisesi Cemaat Vakfı Başkanı Can Teymur, Mersin Ortodoks Kilisesi Cemaat Vakfı Başkanı İlyas Yazırlıoğlu, Samandağı Ortodoks Kilisesi Cemaat Vakfı Başkanı Dimyan Emektaş, Altınözü-Sarılar Mah.Ortodoks Kilisesi Cemaat Vakfı Başkanı Münir Balıkçı, Altınözü Tokaçlı köyü Ortodoks Kilisesi Cemaat Vakfı Başkanı Antuvan Çoban ve Arsuz Ortodoks Kilisesi Cemaat Vakfı Başkanı Corc Deniz, yayınladıkları ortak mesajda, “Amacının ne olduğu ve kimlere hizmet ettiği dahi belli olmayan bu kaçırılma eylemi, ülkemizde ve içinde bulunduğumuz bölgede hızla yükselişe geçen ‘dinler arası diyalog politikası’na da ciddi zararlar vermekte, ayrışmayı yeniden alevlendirmektedir” ifadelerini kullandılar.
Ortak açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“22 Nisan Pazartesi Günü Suriye’de kaçırılan din adamlarından bir haftadan beri haber alınamamaktadır. Merkezi Şam’da bulunan Antakya Rum Ortodoks Patrikhanesine bağlı Halep ve İskenderun Ortodoks Metropoliti Pavlus Yazıcı ve Halep Süryani Ortodoks Metropoliti Yuhanna İbrahim’in kaçırılmasının üzerinden 8 gün geçmiş olmasına rağmen henüz bulunamamış olmalarından dolayı bölgede ki Hıristiyanlar olarak kaygı duymaktayız. Kaçırılan metropolitlerin serbest bırakıldıkları haberleri ise gerçeği yansıtmamaktadır. Amacının ne olduğu ve kimlere hizmet ettiği dahi belli olmayan bu kaçırılma eylemi, Ülkemizde ve içinde bulunduğumuz bölgede hızla yükselişe geçen ‘dinler arası diyalog politikası’na da ciddi zararlar vermekte, ayrışmayı yeniden alevlendirmektedir. Bütün dinlerin ortak dili olan Allah’ın yüceliğini ve emirlerini yaymaya çalışan ve sadece maneviyata hizmet eden Din adamlarımıza karşı yapılan bu çirkin saldırıyı nefretle kınıyor, böyle bir olayın hiçbir dinde ve inanç kültüründe yeri olmadığına inanıyoruz. Dün kutladığımız Mesih İsa’nın Yeruşalem’e giriş bayramı tüm Ortodoks Kiliselerinde buruk olarak kutlandı. Kaçırılan Metropolitler ile bu bölgede ve dünyanın neresinde olursa olsun; zor koşullarda yaşayan ve esaret altında olan insanların kurtuluşu için dualar edildi. Ortodoks Kiliseleri olarak Kutsal Haftaya girmiş bulunuyoruz. 5 Mayıs’ta kutlayacağımız Paskalya Bayramı’nı bu müessif olayın gölgesinde idrak edecek olmamızın derin üzüntüsünü yaşamaktayız. Temennimiz ve beklentilerimiz; ilgili tarafların ve kişilerin, bu talihsiz olayı bir an önce aydınlatması ve esaret altında ki dini liderlerimizi özgürlüğüne kavuşturmasıdır. Ruhani reisimiz Metropolit Pavlus Yazıcı ile birlikte Paskalya (Diriliş) Bayramını kutlayabilmenin inancı ile dua etmekteyiz. Bültenimizin başında da belirttiğimiz gibi, Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları olarak Devletimizin Sayın yetkililerinden ve kamuoyundan beklentimiz, Masum iki dini lidere karşı yapılan bu hain ve karanlık kaçırılma eyleminin sonlandırılması ve Metropolitlerimizin salimen görev yerlerine dönmesidir. Konu ile ilgili olarak acil önlemler alınmadığı takdirde bu eylemlerin devamının gelebileceği en büyük endişemizdir. Can ve mal güvenliğimizin teminatı olan ve vatandaşları olmaktan her zaman gurur duyduğumuz Devletimiz ve Hükümetimizin, meselenin çözümü konusunda gereken hassasiyeti göstereceği en büyük güvencemizdir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”