GÜLER misin, ağlar mısın..?
Olay o kadar ciddi ki, gülenecek tarafı yok aslında..
Arsuz ilçe oldu olalı böyle bir sıkıntı görmedi..
Biliyorsunuz ki, Arsuz’da belediye başkanlığına soyunan onlarca aday adayı var..
Bu isimlerin yüzde 90’ı, CHP’li..
Gözcüler’de, Arsuz’da, Madenli’de, Üçgüllük’te ve daha birçok beldede yol ve kaldırımdan başka hiçbirşey yapmamış, yapamamış belediye başkanları var karşımızda..
Bugün, ulaştığı imkanlarla neredeyse İskenderun’un üç katı büyüklüğünde bir yüzölçümüne kavuşmuş bir şehirde yeniden aday olup, Arsuz’u turizm cenneti yapacaklarını vaadediyorlar?
Peki sormazlar mı?
– 10 yıldır ne yaptınız, diye..
Koca bir hiç!
Aksine, Arsuz’un geleceğiyle oynayanlar var..
İskenderun’da Revizyon İmar Planı belirsizliğini korurken, sahil kenti diğer beldelerde durum hiç de iç açıcı değil..
Arsuz’u anlatmama gerek yok..
Merkezde, sahil şeridi diye bir yer kalmadı..
Çarpık yapılaşma aldı başını gidiyor..
Gözcüler’de durum daha feci..
Belediye Başkanı Necmettin Güler, aday olacağını bariz bir şekilde anlatmaya çalıştığı günlerde, kat yoğunluğu yılan hikayesine döndü..
Gözcüler’e bağlı Çetellik Köyü’nde olup bitenleri duyunca, inanamadım..
Başkanın da arsaları olduğu iddia edilen Gözcüler konutları imara açıldı..
Kat yoğunluğu 4 kata çıktı..
Ama hemen karşısındaki arsalar yüzde 15’te kaldı.. Neden?
Oysa, Karahüseyinli sahil şeridinde yoğunluk yüzde 15’ten, yüzde 25’e çıktı..
Karaağaç’ta sahil şeridi yine yüzde 15’lerden yüzde 25’e çıkarıldı..
Peki Gözcüler’in sahil şerindeki Altınkent’te kat yoğunluğu neden yüzde 15’te kaldı? Şaka mı bu?
Bildiğim kadarıyla Altınkent’te arsalar 250 metrekare sınırında..
O halde birlikte hesaplayalım:
Kat yoğunluğu yüzde 15 olan bir yapı için, vatandaşa 37,5 metrekare inşaat hakkı doğuyor..
15 metrekaresi merdivene gitse, kaldı size 22,5 metrekare alan!
Nedir bu?
Modern ve çağdaş ölçülerde, lüks bir ‘kümes’ sahibi olabilirsiniz..
Hayırlı olsun!
Sevgili Necmettin Güler’in hesaplama anlayışı takdire şayan(!)
İskenderun Fener Caddesi’nde yaptırdığı konutlardan ötürü gayet tecrübelidir!
Gözcüler’de bir tarafa yüzde 25, diğer tarafa yüzde 15 kat yoğunluğu uyguladığı dönem, Necmettin Bey ne düşünüyordu merak ediyorum doğrusu..
Geçenlerde Gümüş Otel’de topladığın muhtarlara, keşke bu çağdaş hizmeti(!) anlatabilseydi..
Yüzde 15’lerle, Arsuz’u bir dünya kenti yapacağını söyleyebilseydi..
Demek ki, vizyonu bu kadar!
Boşu boşuna demiyorum, Arsuz’u yönetecek belediye başkanı dünyayla entegre olmalıdır, diye..
Şimdi, Altınkent’te arsası olan insanlar, çıkıp Gözcüler Belediye Başkanı Necmettin Güler’e dese ki, “Sen 37,5 metrekarelik evde mi oturuyorsun?”, haksızlık mı etmiş olurlar?
İnsanlar güneşe doymak, Arsuz’un güzelliklerinden faydalanmak için kümeste mi oturmaları gerekiyor? Başkan Güler’in ‘Turizm Cenneti’nden kastı, Arsuz’u lüks kümes evleriyle buluşturmak mıdır?
Dünya kenti hesaplarıyla meydanlara inen belediye başkanlarının, gelecekle ilgili planları bu kadar sığsa, Arsuzlu’ların çekeceği var..
MÜVLÜT DUDU’YA TAVSİYEM
Necmettin Güler’in, Arsuz’daki toplantısında CHP Milletvekili Mevlüt Dudu da vardı.. Arsuz’u yönetecek belediye başkanlarını belirlerken, genel başkana ‘adayı bize bırakın’ türünden gönderme yapmış..
Gazeteler öyle yansıtmış..
Tekzip edilmediğine göre, bu söylemi geçerli sayarım..
Merak ettiğim şu:
Madem aday oluşumunda ‘belirleme’ hakkını elde etmek istiyorsunuz..
O halde Arsuz’a talip, hizmet adına hiçbir şey yapmayan belediye başkanlarının beceriksizliklerini neden sorgulamıyorsunuz?
Niye adaylık meselesi dışında Arsuz’la ilgili bir yol haritanız yok?
HİÇ Mİ AKLINIZA GELMİYOR?
Yollar delik deşik.. Su şebekesinin döşenmesiyle birlikte açılan çukurlar insanların sinir katsayısını artırıyor.
Yollar kazılıyor, ama gereği yapılmıyor.
Neden?
Oysa çözüm basit..
Eşilen çukurlarda test analizini beklemektense, kazılan yerlere kısa vadede parke taşı döşenebilir.. Böylece maliyet de düşer.
Beton yok, asfalt yok!
Elimizde bolca parke taşı var, sanırım..
Yeter artık! Her yer aynı..
Araçlar sık sık arıza yapıyor..
Ulucami Caddesi kazıldı, öylece duruyor..
Ortalık toz duman!
50 santimetrelik çukurlara parke taşı döşense ne olur?
Ziyan mı olur?
550 LİRA PARKE PARASI!
Önceki gün Pınarbaşı’ndaki Balık Pazarı’ndaydım..
Yerler renkli parke döşenmiş.. Güzel olmuş!
Balıkçılara ‘Beğendiniz mi?’ diye sordum.
Yanıt ilginçti:
“- Abi, parkenin parasını bizden kesiyorlar.”
İddia bu ya, şaşırdım..
Öğrendim ki, esnaf başına 550 lira kesinti olacakmış..
Tıpkı su şekekesi gibi..
Bağlantı ücretine vatandaşın ödeyeceği 520 liraya, bir de parke parası 550 lira ekleniyor.. Esnafın işi zor..
Demek oluyor ki, belediye parasız hizmet vermiyor!
Anlamadığım şu:
CHP hem meydanlarda ‘esnaf perişan’ diye demagoji yapıyor, hem de esnafa yükleniyor.. Ve buna da hizmet diyorlar.. Size de ilginç gelmiyor mu?!