Yılmaz AKPINAR yazdı..
ATALAR KOLEJİ KARIŞTI, BAL’LI YETKİ TARTIŞILIYOR..
***
Atalar Koleji’nde bir garip durum yaşanıyor. Üstelik, eğitim ve öğretim sezonunun kapanmasına şurada 1 ay kalmışken, yaşanan hadiseler ‘skandal’ niteliğinde. Olayın başına dönelim:
Atalar’ın kurucu temsilcisi Cuma Bal’ın, yaklaşık 5 yıl önce Can Atalar’ın sahibi olduğu şirket adına hisselerini Hasan Bahtiyar’a sattığı iddia ediliyor..
Karşılıklı görüş çerçevesinde yapılan bu ticari işlemin ardında, Cuma Bal’ın ailevi sorunları yatıyor. Bal, eşiyle boşanmanın eşiğine geliyor. O vakit Cumal Bal’ın eşi, “Kocam benden mal kaçırıyor” şüphesiyle mahkemeye başvuruyor, tedbir kararı aldırıyor. İddia bu ya..
Bunlar yaşanırken de, Atalar Koleji’nde bir devir işlemi daha gerçekleşiyor.
Ortaklık arayışında olan Hasan Bahtiyar, Cuma Bal’dan aldığı hisseleri bu kez eğitimci olan ve Atalar Koleji’nin yeri ve binanın sahibi İşadamı Nuri Üysen’e devretmek üzere masaya oturuyor. Eğitime katkı sunmak amacıyla ‘evet’ diyen Nuri Üysen’den o vakit önemli bir ayrıntı gizleniyor..
Bahtiyar, mahkemenin tedbir kararını Nuri Üysen’den saklıyor.
Olayın bu ayrıntıları konuşulmadan Atalar’dan, Can Atalar’a geçen hisselerin bir kısmı Kanay’a devrediliyor.. O günden bu yana, ‘tedbir’ kararından haberi olmayan İşadamı Nuri Üysen, eğitim ve öğretimin kapanmasına 1 ay kala, öğrenci ve velilerin şikayetiyle sarsılıyor.
Çünkü, ‘kocam benden mal kaçırıyor’ düşüncesiyle mahkemeye koşan eşinin vasıtasıyla Cuma Bal, tekrar Atalar’ın başına geçiyor. Şaka gibi..
Sanırım sonradan eşler arasında sulh yaşanmış olacak ki, istedikleri de oldu.
Bu arada İskenderun İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de mahkemenin ‘tedbir’ kararını uyguluyor ve tam da sınav mevsiminin yaşandığı bir dönemde yetkiyi Cuma Bal’ın şirketi olan Atalar’a veriyor. Bal’ı da kurucu temsilci olarak atıyor..
Olacak şey değil..
Atalar yönetiminde yaşanan kargaşa dolayısıyla, olan öğrencilere oluyor..
Ortada cevap bekleyen o kadar soru var ki..
Mesela, bugün hiç birşey olmamış gibi kurucu temsilci olarak Atalar’ın başına geçen Cuma Bal haklı olduğunu düşünüyorsa, o halde Hasan Bahtiyar’a hisseleri neden devretti? Bu satış işlemi ne anlama geliyor? Madem ortada bir hisse devri varsa, o halde diğer yöneticilerin neden söz hakkı yok?
Bilemiyorum. İddialar kafa karıştırıyor..
Ayrıca;
Aynı temsilcinin bugün, kendi şirketinden öğretmenleri zorlayarak sözleşme imzalatmak istemesi doğru mudur?
Hasan Bahtiyar, hisse devir işlemleri sırasında neden ‘tedbir’ kararını, Nuri Üysen’den gizledi?
Bugüne dek sözleşmeye imza atmayan, Cuma Bal’ın baskısına göğüs geren öğretmenlerin durumu ne olacak?
Bu zaman zarfında, öğretmensiz kalan öğrencilerin sırtına bu ağır faturayı yüklemek doğru mudur?
Öğrencilerin üniversite hayallerine gölge düşüren bu anlayış, sınav mevsiminde olan çocukların psikolojisini olumsuz etkilemeyecek mi?
Bunların yaşanma olasılığını, Milli Eğitim yetkilileri ve Cumal Bal hiç düşünmediler mi?
Öğrencilerin sınavda mağdur olmaması için, ‘yetki’ meselesi 15 Haziran’dan sonra işleme konulamaz mıydı?
Yangından mal kaçırırcasına nedir bu sorumsuzluk?
Atalar’da eğitim gören yaklaşık 800 öğrencinin günahı nedir?
Kanay’a ait sözleşme, demirbaş, senet, çek, para ne olacak?
Bugün o yerin ve binanın sahibi Nuri Üysen değil mi?
Bugüne dek eğitim aksamasın ve öğrenciler mağdur olmasın diye sessiz kalan Nuri Bey de, sanırım bu tadsız hadiseyi mahkemeye taşıyor.
Peki Cuma Bal, öğrenciler mağdur olmasın diye, neden istişare etmeyi uygun görmüyor?
Yoksa Cuma Bal; ticari ilişkileri, çocukların geleceğinden daha mı önemli görüyor?
Olayın özeti budur sanırım.
Kim ne derse desin, olan çocuklarımıza ve umutla bağlandıkları hedeflerine oluyor.
Gerisi hikaye!