Geçtiğimiz hafta sonu yapılan kongrenin ardından İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi ilk toplantısını gerçekleştirdi. İTSO Meclis Başkanı Servet Ugutmen Başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda özellikle Reyhanlı’da yaşanan terör olayları, İskenderun ekonomisi, esnafın, sanayicinin, ihracatçıların sorunları, Ticaret Odası olarak yapılması gereken projeler ele alındı. Toplantıda Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaşanan terör saldırısının ardından, esnafın sigorta ve vergi borçlarının yapılandırılması, borçlarının ertelenmesi ile ilgili önümüzdeki ay, Hatay ve ilçe Ticaret Oda Başkanlarının İskenderun’da toplanılması için görüşbirliğine varıldı. İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz yeni meclisin ilk toplantısında yaptığı konuşmasında Reyhanlı’da yaşanan terör olaylarına değindi.
CESUR VE BİRLİKTE OLMALIYIZ
İTSO Başkanı Yılmaz, “Böyle saldırıların asıl amacı yüreklere acıyla beraber korku salmaktır. Bizler bu amacın farkıyız; onun için dirayetli, kararlı, cesur ve en önemlisi birlikte olmalıyız. Ortak hareket ettiğimizde çözemeyeceğimiz hiçbir sorunumuz olmayacaktır. Tüm temennimiz böyle olayların bir daha yaşanmaması yönündedir. Biliyorum ki devletimiz bu insanlık dışı eylemi gerçekleştirenlerin suçlularını yakalayıp en ağır şekilde cezalandıracaktır. Değerli arkadaşlarım, Sayın Halil Şahin ve yönetim kurulu ekibinin dört dönem ve 20 yılı aşkın süredir devam eden özverili çalışmalarının ardından, bugün yeni meclis üyesi arkadaşlarımızla bir araya gelmiş bulunmaktayız. Sayın Halil Bey ve yönetim kuruluna İskenderun’a değer katan gayretli çalışmalarından ötürü yürekten teşekkür ediyor, bu 20 yılı aşkın emeklerinin bizlere iyi bir yönetimin nasıl olması gerektiğine dair önemli bilgiler verdiğini özellikle belirtmek istiyorum. Bu noktadan sonra bizler, Sayın Halil Şahin ve ekibinin inşa ettiklerinin üstüne neler katabileceğimizi tartışmalıyız” dedi.
BİZLERİ BİRÇOK SORUMLULUK BEKLİYOR
İTSO Başkanı Yılmaz konuşmasının devamında ise şu ifadelere yer verdi, “Bizler maddi ve kimi konularda manevi anlamda yaşadığımız çevrenin önde gelen insanlarıyız. Söylediğimiz sözlere kulak veriliyor, aldığımız kararlara saygı duyuluyor, bir sorun karşısında tepkimiz merak ediliyor. Bu durum bizlerin kendi içimizde tek vücut olmamızı zorunlu kılıyor. Öfkemiz de bir sevincimiz de, kararımız da bir kararlılığımız da bir olmalıdır. Bundan sonra bizleri birçok sorumluluk bekliyor. Bu sorumluluklar İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası’nın yapısını, ne olduğunu, neler yapmasını, nasıl yönetilmesi gerektiğini, en genel anlamda bütün sorumluluklarını ortaya koyuyor. Bu sorumlulukları uygulayabildiğimiz ölçüde yaşadığımız şehirde söz sahibi olabiliriz. Aksi takdirde sıradan bir kuruluş olmanın ötesine geçemeyiz. İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası, ticaret kanunun ve yasaların bize çizdiği yolda doğru ve akıllıca yönetilmek zorundadır. Eğer bu yolda, doğru ilerlersek yönetenin adı ne olursa olsun alınan kararlar tek ve yerinde olacaktır. Yönetim görev süresi içerisinde yapacağı projeler haricinde en az 10, 20 yıllık hatta daha uzun süreli projeler planlanmalıdır. Bu şekilde yönetim değişse bile bir bayrak teslimi gibi yapılan iş, kalınan yerden devam etmek şeklinde olacaktır. Akla yatkın ve geleceğe yön veren kısa ve uzun vadeli bu projelerde sanayici ve iş adamlarıyla birlikte hareket etmeli tek vücut olmanın ne demek olduğunu asla unutmamalıyız. İyi bir yönetim esnaf ve odaların sorunlarını dinleyip çözümler üretebilmeli, herkesi kapsayan ve herkese eşit mesafede yaklaşan bir anlayışla küskünlüğe izin vermeden, dışlamaya karşı çıkmalıdır. Ve en önemlisi yaptığı her işin hesabını verebilir olması gerekmektedir. Zira güven, şeffaflıkla mümkün olur. İnsanlara; din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın eşit mesafede olunması gerekmektedir. Özellikle son dönemlerde bu hassasiyet artmış ve bizim de daha dikkatli olmamız zorunlu hale gelmiştir. İnsanı, insani değerleri göz önüne alarak korumak ve kollamak görevimizdir. Evrensel bir düşünme tarzı ile şahısların kim olduğu bizleri ilgilendirmemelidir. Onların ne yaptığı ya da ne yapabileceği ilgi odağımızı oluşturmalıdır. İnsanların etnik kimlikleri ya da eğitim durumları sorgulanmamalıdır. Bizler ticaret adamlarıyız ve hepimiz biliyoruz ki bunun bir okulu yoktur. Bu ayrıma sadece ticaret hayatında değil kendimizi sorumlu hissettiğimiz her ortamda karşı çıkmalıyız. Ülke bütünlüğümüze yönelik her ayrıma karşı çıkmak bizim asli görevimizdir. Değerli arkadaşlarım, bizler İskenderun’umuza değer katacak her faaliyetin içerisinde olmalıyız. Geçmiş yönetimimizin yaptığı gibi eğitim, sağlık, spor, sanat ve turizm gibi faaliyetlerin içerisinde varlığımızı hissettirmeliyiz. Şehrimizde yapılan bir faaliyetten uzak kalmamız, önemli bir adım atılırken desteğimizi ortaya koymamamız saygınlığımızın ve söz sahibi olmamızın önüne geçer. Sayın Halil Şahin ve ekibinin üniversite konusunda attığı adımlar bize bu noktada çok ciddi bir örnek teşkil etmelidir. Eğitim faaliyetlerimizde gençlerimize yatırım yapmalı, onları burslarla teşvik etmeliyiz. Turizm anlamında daha fazla neler yapabileceğimizi tartışmalıyız. Sportif anlamda kayda değer gelişmelere imza atarak İskenderun gençlerinin neler yapabileceğini herkese göstermeliyiz. Sanatsal faaliyetleri geliştirerek bir büyükşehir belediyesinin sahip olduğu imkânlar nelerse İskenderun’a bu imkânları kazandırmalıyız. Zaman, bu yatırımlarımızın değerini bizlere gösterecektir. Seçimler ve değişimler sancılı süreçlerdir. Ancak sonunda iyiye ulaşılacaksa her sancıya katlanmak gerekir. Sayın Halil Bey’in geçmişteki bir konuşmasında “Yeri geldi kavga ettik, yeri geldi birbirimizi kırdık; ama bütün bunlar İskenderun’a hizmet etmek, iyi bir şeyler yapmak içindi.” demişti. Kendisine bu noktada katılmamak elde değil. Bizi daha iyiye götürecekse kavga da edilir, kırgınlıklar da yaşanır. Önemli olan her şey bittikten sonra, aramızdaki köprüleri yıkmadan tekrar bir araya gelmeyi başarabilmektir. Yeni yönetim sisteminde herkese eşit mesafede yaklaşmak, bu noktada kendisini bir kez daha gösteriyor. Saygınlıkla herkese örnek olabilecek, iş istihdamı yaratabilen, adalet ve vicdan duygularına sahip, başladığı işi kararlılıkla sürdüren ve noktayı koyan, sorumluluktan kaçmayan ve kaçanı desteklemeyen ve en başta belirttiğim gibi etnik bir ayrım yapmaksızın herkese eşit mesafede yaklaşabilen bir yönetim anlayışına sahip olmalıyız. Ancak bu sayede saydığım tüm bu özellikler hayata geçer ve önem kazanır. Umuyor ve diliyorum ki İskenderun’umuz attığımız adımlarla daha mümtaz bir şehir olma yolunda ilerlemeye devam edecektir” dedi.
BARAK BİLGİ VERDİ
İTSO Meclis toplantısına katılan Adana Yeminli Mali müşavirler Odası Başkanı Nevzat Barak, ise, son vergi kanunları, mükelleflerin yeni veri yasaları, borçları Reyhanlı’da meydana gelen terör saldırısı sonrası esnafarın vergi borçları ile ilgili neler yapabilecekleri konular ile ilgili Meclis üyelerini bilgilendirdi. İTSO Meclis toplantısına davetli olarak katılan gemi acente sahibi Ferit Uyar ise, İskenderun Limanının özelleşme sürecinin ardından Ro-ro ve konteyner taşımacılığının arttığına vurgu yaparak, “İskenderun Limanından özellikle Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve çevre ülkelere deniz yolu ile Ro-ro seferleri yapılması nakliye sektörü açısından iyi olmuştur. Bunun yanınd İskenderun Limanına konteyner Terminalinin kurulması ile İskenderun Limanının bölge ekonomisine önemli katkı sağlayacağı görüşündeyim” dedi İTSO Meclis Üyelerinin görüş ve taleplerini dinleyen Meclis Başkanı Servet Ugutmen ve İTSO Genel sekreteri Halil İbrahim Kocadölü, not alarak, bir sonraki Meclis toplantısında detaylı bir şekilde görüşüleceğine vurgu yaptılar.
MECLİS ÇARŞAMBA GÜNLERİ TOPLANACAK
İTSO Meclisinde yapılan ilk toplantıda meclisin bundan sonraki oturumlarının Çarşamba gününe alınması ile ilgili yönetim Kurulu üyesi Çağrı Belibağlı teklif sundu. İTSO Meclis toplantılarının Cuma günü yapılması ve ertesi gününün tatil olması nedeniyle üyelerin şehir dışı ve tatil konularının daha rahat yapabilmeleri ve meclisin daha verimi geçmesi için Meclis toplantılarının Her ayın üçüncü Çarşamba günü Saat.17:00’de yapılmasına oy birliği ile karar verildi.