Havalar giderek ısınıyor. Allah korusun ama, yangın sezonu da kapıya dayandı.
Hatırlayın, geçen yaz Amanoslar cayır cayır yanmıştı.
Yüreğimiz yandı, kahrolduk!
Dün ilk kıvılcımı Çanakkale’de yaşadık.
Yenice İlçesi’ne bağlı Karasuçam Köyü yakınlarında enerji nakil hattının neden olduğu orman yangını çıktı. Kıyamet günü gibiydi!
Unutmadık! Amanoslar’da böyle yanmıştı..
Enerji nakil hattı hayatımızı zindan etmişti..
(Şimdiden, bakım ve onarım için uyarıyorum)
Aradan bir yıl geçti..
İskenderun Belediye Başkanı Yusuf Civelek, ‘Ağaç kampanyası başlatacağım” demişti. Lafta kaldı!
Çevreciyim diyen idare, ortalıkta yok!
Çevreciler deseniz, onlar başka alanlarla meşgul..
Ağaç dikmek gibi bir kutsal görev, şimdilik programlarında yok!
Çok şükür, İskenderun Gençlik ve Eğitim Derneği var da, bugün bağlamada ağaç ekiyorlar.. Bugün derneğin Başkanı Ercan Aflaz’a, yangın tahribatının yaşandığı yerde de ağaç dikmelerini önereceğim. İnanıyorum ki, yakın zamanda bu önerimi dikkate alacaklardır. Sevgili dostum Ercan’ın azmine güveniyorum.
Bu arada, Hatay’da geçtiğimiz yıl meydana gelen yangınlarda zarar gören orman örtüsünün yeninden oluşturulması için çalışmaların hızlandırıldığını öğreniyorum.
Nereden mi biliyorum?
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Ağaçlandırma Daire Başkanı İbrahim Yüzer ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı Kültür Dairesi Başkanı Ali Şimşek, dün Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz’i ziyaret etti.
Daire Başkanı Ali Şimşek, Hatay’da hayata geçirilecek olan ve ‘nerede, hangi türler, niçin olmalı’ başlığı ile özetlenebilecek çalışmalarla, Yanan Orman Alanlarının Rehabilitasyonu ve Yangına Dayanıklı Ormanlar Tesisi Projesi (YARDOP)’ni hayata geçireceklerini söyledi.
Yerinde bir adım.. Hatta geç bile kalındı.
Bence, acilen Amanoslar’dan başlamak gerek..
İlk iş olarak taş ocaklarını kapatalım!
Ardından da Amanoslar’ı rehabilite edelim ki, yakın bir gelecekte ‘yaylakent’lerini bölgeye taşıyalım.. Böylece Amanoslar’a turizm cennetine dönüştürebiliriz. Neden olmasın!?
BU KADAR İLGİSİZ OLAMAYIZ!
Reyhanlı’daki patlamaların ardından İzmir’de yerel bir TV kanalı, sokak röportajları yapıyor.
Akıllara durgunluk veren yanıtlar geliyor.
Hatta, sosyal medya bu sokak röportajıyla sallanıyor.
Birlikte okuyalım:
“Reyhanlı’da, resmi açıklamalara göre, elli dört kişinin ölümüyle sonuçlanan patlama sonrasında yerel bir televizyon kanalı İzmir’de sokak röportajı yapıyor, “Reyhanlı deyince aklınıza ne geliyor” diye soruyor.
İşte, yanıtlar:
– Aklıma hiçbir şey gelmiyor.
– Ya, orası kasaba gibi bir yer mi?
– Küçük bir ilçe, galiba kasaba.
– İlçe diye hatırlıyorum, aklıma başka bir şey gelmiyor.
– Reyhanlı, aklıma Adana geliyor, kadın ismi de olabilir.
– Haberleri pek izlemiyorum ama, Hatay olayı mı?
– Milletimiz iyidir, başka bir şey yok.
– Bir bombalama filan gösterdiler, ben haber filan izlemiyorum.
– Hiç bir şey gelmiyor aklıma.
– Ben buranın yabancısıyım.
– Belirli sayıda Türk askeri öldü.
– Biz Antalya’dan geliyoruz, bilmiyorum.
– Bomba patlayan yer.
– Suriye ile sınır kapısı.
***
Oysa patlamadan hemen sonra pek çok TV kanalı canlı yayına geçiyor, canlı yayınlar gün boyu sürüyordu.
Tüm kanallarda on gündür Reyhanlı haberleri saatlerce veriliyor.
Ertesi gün ve sonraki günlerde bütün gazetelerde Reyhanlı’daki patlama, izlenimler, tartışmalar, yorumlar hâlâ devam ediyor.
Gazetelerde aynı şekilde sayfa sayfa.
Ama, sonuç ortada. Aziz halkımız, hem de İzmir gibi uyanık bir kentte, Reyhanlı’yı sor ki, cevap bulasın.