Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün Reyhanlı’daydı..
İçişleri Bakanı Mumammer Güler ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile birlikte acılı ailelere taziyede bulundu.
Cumhurbaşkanı Gül’den sonra, Başbakan’ın ziyaretini önemsiyorum.
Patlamadan birkaç gün sonra CHP Lideri Kılıçdaroğlu da Reyhanlı’daydı..
Ardından sanatçılar, din adamları, siyasetçiler ve daha birçok çevre, Reyhanlı’nın acısını paylaştı.. Ortak mesaj şuydu..
“- Asırlardan bu yana da özellikle bu bölgede medeniyetlerin olduğunu, farklı inançların ve farklı ırkların bulunduğunu biliyoruz. Sakın provakasyonların oyunlarına gelmeyelim. Gün sağduyulu olma, birlik ve beraberlik, dayanışma içinde olma günüdür.”
Sonuna kadar aynı fikirdeyim..
Ama ne yazık ki, Reyhanlı’da ortaya konan ‘birlik ve beraberlik’ mesajları Ankara’da unutuluyor.. Reyhanlı’da varolan sağduyu, siyasilerin dünyasında ateş topuna dönüşüyor..
Tabanda insanlar yaraları sarmaya çalışırken, siyasiler sürekli birbirlerine ayar vermeyi sürdürüyor.
Böyle de olmuyor ki?
Sanki burası Suriye topraklarıymış gibi, “Beşar iyi, devletimiz kötü” algısıyla siyasi bir hava yaratılıyor..
Oysa, Suriye’de 26 aydır devam eden halk ayaklanması ve iç savaşta ölü sayısının 80 bini geçtiğini artık hepimiz biliyoruz.
Bu ölümlerin sorumlusuda mı Türkiye’dir?
Yeter artık!
Hep gereksiz reaksiyonlardan bıktık, usandık!..
Hükümet muhalifleri, CHP de Esad’ı kolluyor..
Nereye kadar?
Daha ne kadar, ‘bu işin sonu nereye varacak?’ diye bekleyeceğiz?
Neticede herkes birbirine soruyor;
Hatay’da sürekli aşılanan ‘birlik ve beraberlik’ refleksi neden siyasilerde yok?
80 bin kişinin öldüğü Suriye’de CHP heyeti, Esad’la hatıra fotoğrafı çektirirken, neden hükümetle bir araya gelip ‘birlik’ mesajı veremiyor?
Dün Başbakan açıkladı:
“Belgeler elimizde” dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenerek “Size Esad’la görüşmenizde elçilik edenler, ne yazık ki Reyhanlı olayının planlayıcıları” diye ekledi.
Başbakan ayrıca;
“- CHP’lilerin milletimizle çektirdiklerinden çok daha fazla Esad ile çekilmiş hatıra fotoğrafları var. Reyhanlı’daki olayların içerisine karışanların bunları alıp Esad’a götürdüklerine dair belgeler artık elimizde” diyebiliyor..
Peki ne diyeceğiz bu açıklamaya?
Suriye için daha ne kadar birbirimizi kıracağız?
Reyhanlı’da 51 vatandaşımızı kaybettik.
Halen, bazı çevrelere çanak tutmaya çalışıyoruz.
Bize ne?
Benim asıl kızdığım nokta bu..
Gidişat belli.. Sürekli birbirimizi yemeye çalıştığımızdan, hep bir suçlu arayışına giriyoruz.. CHP de yangına körükle gidiyor..
Tamam, hükümet yanlış bir dış politika izlemiş olabilir..
Suriye ile ilişkiler rayından çıkmış olabilir.
Herşey çok düzgün gidiyor demem de mümkün değil..
Ama, Allah aşkına, Hatay halkından beklediğiniz ‘dayanışma’ ruhunu neden siyasiler sergileyemiyor, anlayamıyorum..
Biz burada kardeşçe yaşayabiliyor ve birbirimizi anlayabiliyorsak, siyasiler neden bu ‘diyalog’ faslından yoksun, ortalığı geriyor..
Nedir bu?
Bir gün de, Türkiye’nin menfaatleri için iktidar ve muhalefeti kol kol görelim de, bir rahat nefes alabilsek!
Hiç mi ortak bir çıkarımız yok?