Siyaset, garip düşünceleri bünyesinde barındırıyor, kimi zaman..
Bazen neyin, niçin yapıldığını da anlayamıyorsunuz..
Mesela, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül arasında Sarıgül’ün CHP’ye katılması ile ilgili yapılan görüşme haberlerini yanıtlarken, “CHP yakıtınız bittiğinde ikmal yapabileceğiniz bir istasyon değildir” diyebiliyor..
Ama Hatay’da büyükşehir belediye başkanlığına aday adayı olmak için hazırlık yapanlara baktığımızda, CHP ile alakası olmayan isimlerle karşılaşabiliyoruz..
O halde Tekin’in, Sarıgül için söylediği “CHP yakıtınız bittiğinde ikmal yapabileceğiniz bir istasyon değildir” sözünü, Hatay’da adı geçen ve düne kadar CHP’yle ilişkisi olmayan adaylar için de hatırlatmamız gerektiğini düşünüyorum.
Ne de olsa, bu sözü CHP’nin genel başkanı söylemiştir.
Zira, CHP’yi resmen bağladığını unutmamalıyız..
Şimdilik, Tekin’in bu ağır cevabını bir kenara not edip, ileride Hatay’da aday adayı olacak isimler ortaya çıktığında tekrar hatırlatmayı bir borç bilirim..
***
Şimdi gelelim asıl mevzuya..
Dün haberlere yansıdı..
CHP’li İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Diyarbakır ziyareti büyük ses getirdi.
Halaylar çekildi, birlik ve beraberlik mesajları verildi..
Ziyaretin anlamı şudur:
– Çözüm Süreci’ni destekliyorum.
Doğru mu?
Peki, Kocaoğlu’nun bu tavrını CHP’li vatandaşlar destekliyor mu?
Bildiğimiz kadarıyla; bir kısmı destekliyor, bir kısmı desteklemiyor.
Ee, CHP Genel Başkan yardımcılığından istifa eden Gülseren Onanç dediği de buydu zaten..
Hatırlayın.. Bir kısım CHP’lilerin “Süreci desteklediğini” söylemişti Onanç..
Aynı şey değil mi?
Üstelik Aziz Kocaoğlu’nun ziyareti, televizyonlardan canlı yayınlandı.
Ekranlarda geniş yer aldı.
Bununla da kalmadı! Osman Baydemir, şeref misafiri olarak İzmir Fuarı’na davet edildi. Bu durumda insan şunu düşünüyor:
– Gülseren Onanç, CHP Genel Başkan Yardımcılığı’ndan niye istifa ettirildi?
Ya da…
Aziz Kocaoğlu’nun da istifası istenecek mi?
Ya da..
Onanç’ın kırılan kalbi tamir edilecek mi?
Ya da..
Kimin gücü kime yeterse, deyip geçelim mi?
***
NOT: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘Millî Değerleri Koru ve Yaşat’ adıyla 23 Mart’ta Bursa’da başladığı 9 bölgede 9 temalı büyük mitinginin 2’ncisini İzmir’de yapmıştı. Ellerinde Türk bayraklarıyla 100 binlerin katıldığı İzmir Mitingi’nde madem böyle bir hassasiyet vardı, o halde İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Diyarbakır’da işi neydi? Madem Aziz Kocaoğlu doğru olanı yapıyor, o halde ‘süreci destekleyelim’ diyen Gülseren Onanç’ın suçu neydi?
***
Bunları yazıyorum. Çünkü, bu konulara değiniyorum diye, bana da sosyal medyada kızıp, sövüyorlar. Buyursunlar o halde!
Buradan ‘diyalog çağrısı’ yaparken, bana “CHP’ye yükleniyorsun” diyenlerin, Atatürk’ün şehri İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkanı için söyleyecekleri birkaç cümle vardır herhalde!
Bu duruma sesiniz çıkmıyorsa, CHP’nin gereksiz yere istifasını istediği iki kadın vekilden lütfen özür dileyin.. Bir daha da, barış süreci için de lütfen ses vermeyin.
Akil insanlara da dil uzatmayın!
Nokta!
YUSUF CİVELEK ÖRNEĞİ!
Bitmedi.. CHP’nin de içinde olduğu eylemlerde barış süreciyle ilgili söylemlerinden ötürü akil insanlar eleştiriliyordu.
İskenderun’da bunu yaşadık. Oysa, bugün CHP’de aynı duruşu göstermeye başladı,, Aziz Kocaoğlu örneği dışında, elimizde Yusuf Civelek örneği de var..
Unutanlar için hatırlatalım..
Malumunuz; Belediye Başkanı Civelek’in birkaç yıl önce nevruz kutlamalarında boynuna taktığı, BDP ve yandaşlarını simgeleyen renkler olan sarı- kırmızı ve yeşil tondaki kuşak, tepkilere neden olmuştu.
Kutlamalarda, bir bayan ve bir erkek iki şahıs, ‘gerilla’ giysisiyle konser veriyor; BDP ve yandaşlarını simgeleyen bayraklar, kuşaklar tezgahlarda satılıyordu..
Alanda Türk Bayrağı yoktu..
Ama Yusuf Bey, alandaki gençlerle halay çekip, kırmızı, yeşil ve sarı renkli kuşağı boynuna dolamıştı. Hatta gençlere “her zaman hizmetinizdeyim” diyordu..
Ne çabuk unutuldu o günler?
Bugün CHP’nin akil insanlara ders vermeye kalktığı bir dönemde, Yusuf Bey için neden iki kelime edilmedi?
Siyaset böyle birşey işte..
İşinize gelirse ya da yerseniz!
BRAVO İSKENDERUN GENÇLİK VE EĞİTİM DERNEĞİ’NE!
Amanoslar’da yanan bölgenin tekrar yeşillendirilmesi için sayısız kez buradan çağrı yaptım. Bu çağrıya kulak veren İskenderun Gençlik ve Eğitim Derneği’ne teşekkür ediyorum. 2012 Ekim ayında Amanos dağlarında çıkan orman yangınlarında zarar gören bölgelerin yeniden ağaçlandırılması için çalışma yürüten İskenderun Gençlik ve Eğitim Derneği, Milli Eğitim ve Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerinin katkılarıyla Su Çıkağı mevkiindeki ormanlık alanı yeniden yeşillendirmek için bin adet fidan dikimi yaptı, bir ilki başardı..
Ellerinize ve yüreğinize sağlık diyorum.
Dilerim, İskenderun Belediyesi başta olmak üzere, diğer STK’lar da bu çalışmaya katkı sunar. Tek isteğim budur!
İskenderun Gençlik ve Eğitim Derneği Başkanı Ercan Aflaz’a ve yönetimine, İskenderun’da eğitim veren Gazi İlköğretim Okulu, Naciye Suna Oktay Tekin Anaokulu, Merkez Kız Teknik Meslek Lisesi, Sadık Altıncan İlköğretim Okulu, D. Gani Bahadırlı İlköğretim Okulu ve Simya Dershaneleri müdürlerine ve öğrencilerine teşekkür ediyorum.