Taksim’de olan biteni izliyoruz kaç gündür.
Canımız sıkılıyor, üzülüyoruz!
Her birinin sebebi ayrı.
Şu andaki “kesimin” sebebi Gezi Parkı’na yapılacak kışla değil.
Kışla henüz ihale edilmedi bile.
Sebep şu:
Gezi Parkı’nın sonundaki 12 ağaç kesildi diye, kıyamet kopuyor.
Kesilsin demiyorum.
Ama başka bir şey sormak istiyorum.
Mesela, Gezi Parkı’nda yaşananları protesto etmek için İskenderun Anıt Alanı’nda da toplandılar. CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, TKP ve İşçi Partisi’yle el ele verip, eylem yaptı. Buradan İşçi Partisi’ne çağrı yapıyorum;
– Madem her konuda uzlaşıyorsunuz, CHP çatısı altında birleşmenizde fayda var..
Neyse, konumuza dönelim..
Bizim çevreci CHP örgütü, ‘ağaç’ meselesi üzerinden meydanlara iniyor ya..
Bilmeyenler için yazıyorum..
Taksim’in yayalaştırılma projesinin İstanbul Belediye Meclisi’nden CHP’nin de katkılarıyla oybirliğiyle geçtiğini biliyor musunuz?
Hakikaten öyle!
Şimdi uygulanan ve olayların nedeni olan bu projenin “onaylayıcıları” arasında CHP’liler de var. Ve birkaç gündür o projeyi Belediye Meclisi’nde onaylayan CHP’liler “utanmadan” gelip orada eylem yapanların arasında boy gösteriyorlar.
Projeyi onayla, sonra gelip o projeye tepki gösterenlerin arasında boy gösterip muhalefet yap. Oh ne güzel!
Peki bu proje onaylanırken aklınız neredeydi?
Şimdi orada her ne sebeple olursa olsun, eylem yapanların arasına girmeye hakkınız yok. Bir de, CHP’li bir vekilin önderliğinde İskenderun’da toplanıp, hiçbir şey olmamış gibi, eyleme katılıyorsunuz..
Dedim ya.. Bu direnişin 12 ağacın kesilmiş olmasıyla ilgili bir ilgisi yok..
Madem çok çevreciyiz..
Ve Taksim’de olup bitenlere kızıyoruz..
O halde, İskenderun’da.. Yani burnumuzun dibinde, Yarıkkaya’nın bir tarafı tamamen yanarken, aklınız neredeydi?
CHP’li Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in, ‘Amanoslar yeşerecek’ kampanyasına ne oldu? Niye sözünde durmadı?
İstanbul’da 12 ağaç kesildi, İskenderun’da ise yüzlerce hektar orman yandı..
İskenderun Gençlik Eğitim Derneği dışında kim ne yaptı?
Gidin bakalım o ağaçlardan kaçı kalmış. Ya da hiç kalmış mı?
O ağaçlar cayır cayır yanarken, bizler ne yaptık?
BU ÖFKE NİYE?
Bu arada İskenderun’da istenmeyen olaylar yaşandı..
Pac Meydanı’ndan Anıt Alanı’na yürümek isteyen bir grup, yol boyunca polisi tahrik edip, sonra da taşla saldırdı. Yüzlerini gizlemişlerdi..
Belli ki; olayı provake edip, halkın tepkisini kullanıyorlardı.
Polis biber gazı kullanmak zorunda kaldı.
Çöp konteynırları ateşe verildi.
Halk olup bitenler karşısında öfkeliydi..
Şimdi soruyorum:
Taksim’i bahane ederek, İskenderun’u kıyamet yerine çevirmenin neresini savunacağız?
Kaldı ki, Gezi Parkı İskenderun’daki eylemden önce yürüyüşe açılmıştı..
Bunu bilmiyorlar mıydı? O halde bu protestonun amacı neydi?
Yoksa ideolojik bir eylem miydi?!
Bir cumartesi günü çarşıda çocuğuyla gezip dolaşan ailelerin maruz kaldığı olaylar zincirinde, polisi biber gazı kullanmaya zorlamanın anlamı nedir?
Bu tahrik, bu öfke niye?
ÜYSEN OYUNU BOZDU!
Hayırsever İşadamı Nuri Üysen, Atalar Koleji’ni ‘kaosa’ sürükleyen Cuma Bal’a fena yüklendi. Belgeler çarpıcıydı..
Çok sertti.. Dört koldan bombaladı..
Cuma Bal’ın ortaya attığı iddiaları ‘belge’lerle yalandı..
Nihayetinde ortada bir oyun vardı, Nuri Bey de bu oyunu bozdu..
“Hasan Bahtiyar’ın ihanetine uğradım” diyen Cuma Bal’a, satış işleminin yapıldığı ‘protokol’le yanıt verdi.
Kira sözleşmesinin 2009’da hükmünü yitirdiğini ispatladı..
Dahası..
Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılmasına rağmen, dilekçe işleme konmadan, bunun neticesi beklenmeden bir devir işlemi yapıldı.
Nuri Bey itirazda bulunup, kararın durdurulması talebiyle milli eğitime başvurdu.
Nuri Bey, ayrıca kendisinden 1 milyon dolar ve yeni bir okul inşaa etmesini isteyenleri görüntülerle deşifre etti. Daha ne olsun?
Cuma Bal sandı ki, meydan boş!
Sanki, boşanma eşiğindeyken; mahkemede kendisi hakkında yığınca iddialarda bulunan eşi değilmiş gibi, herşeyi unuttu..
Oysa gerçek ortada!
Mahkemeye koşup, ‘Benim malımı, benden habersiz sattı’ diyen kadın kimden şikayetçi? Eşi Cuma Bal’dan!
Sonradan okulu tekrar teslim alan kim?
Hile ile sattı denilen Cuma Bal..
Eğer bugün şikayetçi olan kadın, eşi Cuma Bal ile işbirliği içerisindeyse, buna ne denir?
Takdir mahkemenin!
HATAYSPOR KİMLERİN AHINI ALDI?
Hatayspor’un PTT 1. Lig’e çıkması için son bir maçı vardı.
Finalde Fethiyespor’u yenmeliydi!
Üstelik Fethiye ilçe takımıydı..
İskenderunspor’a sahip çıkmayarak, il takımının 1.Lig’e çıkması için çaba gösterenler, ilçe takımı Fethiyespor’un neler yapabileceğini göremediler.
Kırıkhanspor da öyle..
Galiba, hem İskenderunlular’ın hem Kırıkhanlılar’ın ‘ahı’ tuttu.
Üstelik skor 1-1 iken, 90 artı 3’te gelen gol için ne diyeceğiz?
Takdir-i ilahi mi?
Peki o halde..
Hatayspor’da oynadığı zamanlar, beğenilmeyip bonservisiyle birlikte gönderilen Onur, şimdi nerede oynuyor? Ben söyleyeyim:
Fethiyespor’da!
Peki 1. Lige giden yolculukta Hatayspor’un hayallerini yıkan ve Fethiyespor’un attığı iki gölün asistliğini kim yaptı?
Bir zamanlar Hatayspor’da top koşturan Onur’dan başkası değildi..
Başka da bir sözüm yok..
Geçmiş olsun!