İnsan olmanın ve var olmanın olmazsa olmazı haysiyet ve onurdur.Bu manevi değerler, çıkarları için eğilip bükülmeyen dim dik alnı açık bir vaziyette durabilen insanlar için anlam taşır.Bir kırıntı ölçüsünde menfaat sağlamak adına yanlış sisteme ve onun uygulayıcılarına yalakalık eden şahsiyetler bu manevi değerlerin ne anlama gelebileceğini hiçbir zaman bilemeyeceklerdir.Bu şahsiyetler her değişen dönemin yalaka zihniyetlerinin öncülerinden olacaktır.
Onuru ayaklar altına alınan ve rencide edilen daha kötüsü şamar oğlanına çevrilen hiçbir insan reva görülen muameleye sesiz kalamaz.Haklarını demokratik ölçülerde sonuna kadar aramak durumundadırlar.Elbette hak ararken kimsenin oyununa gelinmemeli, kimsenin kapalı kapılar ardındaki hesaplarına alet olunmamalıdır.
Hayatlarının gerçekleri ile bağdaşmayan bir yaşam tarzı dayatması, insanların içinde inanılmaz fırtınalara sebebiyet verir.Dayatmalar ruhu baskı altına almaktan başka bir işe yaramaz.Aynı hissiyatı yaşayan insanlar bu baskıyı ilelebet içlerinde taşıyamazlar.An gelir baskıdan bunalan insanlar bir araya gelir ve patlar..Patlamanın tesiri ile tahribat doğru orantılıdır. Bu tespit tüm ilgililer tarafından dikkate alınmaya değer sanırım…
Toplumsal olarak doğruya doğru yanlışa da yanlış diyebilme erdemini gösterebildiğimiz zaman tüm işler rayına oturur.Baskı ile, inatlaşma ile veya yok sayma anlayışı ile hiç kimse bir yere varamaz.Yanlış yapılmışsa bunu alenen kabul etmek insanı küçültmez bilakis daha da yüceltir.Güç birlikten doğar.Güçlü Ülke, birbirine kenetlenmiş ,ötekileştirilmemiş ve her kesimi kucaklayan bir idare anlayışının hakimiyetiyle mümkündür.Kendi tarafım ,taraftarım şen olsun gerisi def olsun derseniz o idare gücünüz zayıflar altında kalırsınız.
Zeki ŞANLI