Erdal Yılmaz’ın en son köşe yazısı Atalar Koleji ile ilgiliydi..
Haftalar sonra yine Atalar Koleji’yle karşımıza çıktı..
Erdal Yılmaz’ın Atalar Koleji merakına birazdan değineceğim..
Diyor ki;
“- Gazeteci Milleti bu.. İnsanı belediye başkanı adayı da yapar kulüp başkanı adayı da..”
Oysa, Nuri Bey sahipsiz bir takıma kol kanat gerdiği gün, o toplantıda yoktum..
Ancak, takıma sahip çıktı diye, övündüm.. Gururlandım da!
Peki Erdal ne diyor?
“- Tonla para harcanmasına rağmen takım düştü..”
Erdal’ın aklına “Hiç olmasa denedi” düşüncesi gelmiyor..
Ne yapıyor? Öfkesini kusuyor..
Diyor ya; “Aramız limoni..”
Neden?
Sen değilmisin ki, Atalar Koleji mevzusunda Cuma Bal’ın lehine arabulucuk eden?
Nuri Bey’in koltuklarını aşındırdığın günlere ne oldu?
Bu arada söyler misin bana..
Oğlun hangi kolejde okuyor?
Birikmiş yıllık okul masrafı ne kadardı?
Ödendi mi, üzerini mi çizdiler?
Atalar’da Kanay’ın şimdilik bir hükmü olmadığına göre, Atalar’daki ‘BAL’lı ilişkine ne diyeceğiz?
Allah etmesin, düşmeye gör!
Gemiyi nasıl terkettiğini hep birlikte gördük, alimallah!
***
Sağolsun, bir de maziye gitmiş..
O ‘duran adam’ modundayken, biz koşuyorduk ya, halen bozuk!
Madem merak buyurmuş, sorayım o halde;
– 15 yıl ne yaptı?
Sadece eleştirdi..
Üzerine bugünkü mevcut yönetime de tepki koydu.
Nedenini sormayacağım..
Çünkü umurumda değil..
Benim takıldığım husus şu..
Diyor ki; “Beğenmedilerse yeni aday bulurlar.. Başkan adayı yaparlar, bir ton para daha çöpe gider..”
Düşünüyorum da, geçen dönem en az 15 aday adayının ismini zikrettim..
Bugün İskenderun Belediyesi’nin 15 belediye başkanıyla yönetildiğini sanmıyorum.. Madem tonlarca paraları gitti ve bu duruma düşmelerine biz neden olduk, o halde neden bugün o insanlarla halen dostuz?
Hazır sorgulamışken;
– Sevgili Erdal, Hatay Büyükşehir Belediye başkanlığına aday adayı olacak bir ismin çocuğunun düğününe neden gittin?
Bu isim Mehmet Dönen olabilir mi?
Dostun olduğu için mi, yoksa seçimlerde para harcatmak için mi kendine bir yol çiziyorsun?
Mesela;
Körfez Gazetesi’nde 17 Mart 2013’te “Mehmet Dönen Göreve!” başlığıyla yazdığın yazının anlamını sorabilir miyim sevgili Erdal?
Şartların olgunlaştığını söyleyerek, “Sen, bize ve partine borçlusun, partine dön, partinin adayı ol ve partiye, bizlere olan borcunu öde” şeklinde verdiğin mesajla ne anlatmaya çalışıyorsun?
Senin 1975’ten bu yana tanıdığın ve aynı partide birlikte çalıştığın Mehmet Dönen’in, yeteneklerini, örgütçülüğünü, halkla ilişkilerini beğenmeye ve yazmaya hakkın var da.. Senin dışında gazetecilerin farklı bir ismi telafuz etmesine hakkı yok, öyle mi?
Hayırdır, ne ayrıcalığın var senin?
***
Oysa ben yakın bir zamanda Mehmet Dönmez’i de yazdım.
Esabil Soydan’ı da..
O vakit neden konuşmadın?
Yarın Mehmet Soydan’ı da yazacağım..
Belki de Uğur Feriz’i de konu edeceğim, sana ne?
Aklımdayken, Nuri Üysen’i izleyenlerin bir listesini çıkarmışsın..
Diyorsun ki;
“- Vekil Ediboğlu izliyor..
Cuma Bal izliyor..
İlçe ve il milli eğitim müdürlüğü, hatta milli eğitim bakanlığı izliyor..
TBMM izliyor..”
Valla; TBMM’nin, siyasi arenanın ve bürokrasi kesimin yoğun izlediği bir ismi ilgi odağı haline getirmen pek de hoşuma gitti..
Erdal Yılmaz’a bu önemli ayrıntıyı paylaştığı için teşekkür borçluyum..
Yalnız bir yanlışlığı düzeltmen gerekiyor..
Vekil Edipoğlu izliyor diyorsun, ancak önergeden haberim bile yok diyormuş..
Cuma Bal izliyor diyorsun, mahkeme okula tahliye kararı verdi, haberin yok..
Yeşil alan meselesine gelince, paftayı şöyle bir etraflıca incele derim..
Çevrenden kimler nemalanmış, bir bakıver istersen?
Bugüne dek tek kelime etmeyen sen, ne oldu da gözlerin açıldı merak ettim doğrusu..
Bence hiç yorulma..
Sana ‘üstad’ deyip, öpücük gönderen başkanına bir soruver de, şöyle revizyon imar planıyla ilgili bir yazın olsun..
Ya da sana ‘yavşak’ dediğini yazdığın Haluk Arlı’dan bir takım bilgileri öğrenebilirsin.
Ne dersin?
NOT: Ben bu satırları yazarken, CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Edipoğlu’nun Atalar Koleji ile ilgili bir önerge verdiğini yine Cuma Bal’ın yakın dostu Erdal Yılmaz’ın Körfez Gazetesi’nde öğreniyorum..
Sanırım üçlü bir koalisyon söz konusu..
Oysa, Nuri Üysen Atalar Koleji’nde dönen filmi basın mensuplarına anlatmasına rağmen, Körfez hariç birçok gazetede yayınlanmıştı..
Basın meslek ahlakına gönülden bağlı(!) bir gazeteci Nuri Bey’in savunma hakkını neden görmezden geldi? Bilemiyorum!
İki; madem olay TBMM’ye uzandı. O halde Mehmet Ali Edipoğlu yürekliyse ve sahiden demokratik bir yaklaşımla Atalar olayına merak salmış ise, o halde kendisine soralım:
– Sayın Edipoğlu! Lütfen Cuma Bal’ın hisse devir işleminde bir diğer kurucu ortak Hasan Bahtiyar’dan “Atalar Eğitim Kurumları’ndaki hak ve alacaklarımın karşılığı 360 bin lirayı şahitler huzurunda nakden tamamını teslim aldım” dediği protokolün altına neden imza attığını da önergeyle bir sorgulayın bakalım..
Erdal’ın gücü yetmedi yazmaya, bakalım Vekil Edipoğlu’nun gücü yetecek mi sormaya?
Velhasıl..
İnsanlar bu kadar boş konuşunca..
Demokratik gömlek çok dar gelir adama!