HER TARAF TOZ DUMAN!

santiye
Turizm diye ayağa kalktığımız bir dönemde, bazı uygulamalar saç baş yolduruyor..
Bakınız.. Uzağa gitmeye gerek yok!
Nardüzü sınırları içinde bir sanayi sitesi kuruldu..
Filtre fabrikası orada..
Zeytinyağı fabrikası orada..
Tarım orada..
Üzerine yapımına sevindiğimiz 5 yıldızlı otel de orada..
Ne kadar güzel değil mi? Hepsi iç içe..
Mesela, Anemon Oteli öyle güzel bir yere konuşladı ki, İskenderun körfezi ayağınızın altında.. Müthiş bir gün batımı seyri de izliyorsunuz..
Ama ne yazık ki, bu güzelliğe de gölge düştü..
Otelin hemen aşağısındaki araziler sanayi sitesine dönüşünce, manzara hiç de iç açıcı görünmüyor.
Nardüzü, Arsuz ilçesine bağlanınca; topyekün bu coğrafyanın turizm yatırımlarıyla donatılmasını istedikçe, sorumsuz uygulamalar baş gösterdi..
Düşünsenize.. İskenderun’un asfaltını döşeyecek olan firma yer yokmuş gibi Nardüzü’nde konuşlanıyor. Hadi diyelim ki, gerekli..
İskenderun’un ihtiyaçlarına karşılık verecek.
İyi güzel de..
Şantiyenin bacasından çıkan tozun, dumanın çevreye verdiği rahatsızlığı kimse görmüyor mu?
Resmen, bu toz bulutu Nardüzü’nün tüm çevresini kaplamış durumda..
Üstelik bu kirli görüntü yüzünden, Anemon Oteli bile görünmez oluyor..
Tozun, pisliğin içinde kayboluyor!
Yazıktır, günahtır!
Memlekete bir şantiye kuruyorsanız, tedbirinizi alın, filtrenizi koyun..
Kimsenin şantiyeye ya da hizmet veren firmalara karşı durduğu yok.
Ancak, Allahaşkına biraz da çevrede oturan halkı düşünün..
Aynı görüntü, Modern Evler’in üst kısımlarında Yarıkkaya civarında yaşanıyor..
İskenderun Belediyesi’nin asfalt şantiyesi hemen her gün, çevreye toz bulutu yayıyor. Güya sıfırdan, yeni bir makina ekipmanı kuracaklardı, henüz ‘tık’ yok!
İnsanlar boğuluyor.. Kirlilikten ötürü evden çıkamaz hale geldiler..
Sabah yürüyüşleri öksürükle başlıyor..
Sözüm, çevreci kuruluşlara!
Bırakın tek yöne odaklanmayı da, İskenderun’un ve Nardüzü’nün göbeğinde yaşanan bu çirkin görüntüye mani olun!
İskenderun Belediyesi, işi verdiği yüklenici firmanın yolaçtığı kirliliği göremiyorsa, Nardüzü Belediyesi de kendi sınırları içindeki bir firmanın denetimini sağlayamıyorsa, ipin ucu kaçmıştır demektir.
Kaldı ki, zaten şehrin dört bir yanı kazı işlemlerinden ötürü toz toprak içinde..
Nefes almaya çalıştığımız bir kentte, çevreyi toza dumana teslim ettiler ya, ben size daha ne diyeyim!

TRAFİK LAMBASI!
Konumuz trafik.. Bir örnekle anlatayım:
Mesela, Kaptan Paşa Camii’yi geçtikten sonra Kaymakamlık kavşağına geldiniz.
Önünüzde trafik lambası var..
Yol tek yön olduğu için karşıdan aracın gelmesi mümkün değil..
Sola dönüş de tek yön olduğuna göre, kaymakamlık yolunu kullanan araç, lambalara gelince ya sağa dönüş yapacak ya da dümdüz gidecek..
Bu durumda, Ulucami Caddesini kullanan aracın, kaymakamlık yoluna ‘sağa’ dönüşünde bir sakınca görünmüyor..
Ama gördüğüm kadarıyla bunu mümkün kılan bir sinyalizasyon yok.
Yasak yani! Sağa dönüşün karşılığı trafik cezası gerektiriyor..
Neden?
Oysa benzer örneği, Tapu Dairesi’ni geçtikten sonra Tayfur Sökmen Bulvarı’na dönüşte yaşıyoruz. Orada ‘sağa dönüş’ sinyalizasyonu mevcut..
Araçlar kavşağa geldiği gibi, kırmızı ışık yansa bile, rahatça sağa dönüş yapabiliyor.
İskenderun’da buna benzer örnekler var..
Trafik zaten akşam saatlerinde yoğunlaşıyor..
Bu konuda gerekli girişimler yapılsa, tek yön caddelerde sağa dönüşler serbest bırakılsa, kuyruklar önlendiği gibi araç sürücüsü de rahatlayacak, İskenderun trafiği de..
Ne derseniz, olur mu?

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.