31. Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali renkli görüntülere sahne oldu.
Zülfü Livaneli konseri büyüleyiciydi.
Göksel konseri muhteşem olacak.
Hadise konseri olağanüstü coşku yaratacak..
Halkın ilgisi güzel ama, ama davetliler pek ilgi göstermedi sanki..
Kaldı ki, İskenderunlu yerel sanatçıların sahne aldığı gün, protokol tribünü bomboştu..
Nedenini merak etmiyorum.
Beni etkinliğin coşkusu, ruhu ilgilendiriyor..
Yemek yarışması, olağanüstü sergi etkinlikleri oldukça etkileyiciydi..
Başkan Civelek’in çabasını önemsiyorum..
Festival komitesinin heyecanı, katkısı, ilgisi, gayreti takdire şayan..
İskenderunlular, birkaç gün eğlenip, yoğun stres ortamından uzaklaştılar..
Türkiye’yi geren, gereksiz siyasi atışmalardan sonra bu sıcak atmosfer hepimize iyi geldi.. Belediye Başkanı Yusuf Civelek’i kutluyorum.
Festival komitesinde görev alan tüm meclis üyelerini yürekten takdir ediyorum..
Özellikle, gençleri sporla buluşturan, sportif aktivitelere hayat veren Ayhan Dik ve ekibini ayakta selamlıyorum. Müthiş katkıları oldu!
Etkilendim..
Anıt Alanı’na baktıkça Türkiye’yi gördüm.
Sahilde eğlenen insanları gördükçe, ülkemdeki hoşgörüyü yaşadım.
İskenderun’u daha da sevdim.
Kardeşlik duygusunu takdir ettim.
Güzel İskenderunum her şeye rağmen daha güzel.
Eleştirilerden geleceğin dersini çıkarabilen, alçakgönüllü bir kültürdür bu…
Darılmak değil, anlamak ve anlatmak gerekir!
GÜÇBİRLİĞİ!
Yıllardır, İskenderun için en iddialı sloganımız şuydu:
– Güçbirliği İskenderun’u kanatlandırır!
Umudumu hiç yitirmedim..
Yine çok güzel hareketler var..
Geçtiğimiz günlerde İTSO’ya yapılan ziyareti hatırladım.
İTSO Başkanı Levent Yılmaz’ı düşündüm.
İskenderun OSB ve MÜSİAD Hatay Şube Başkanı Fatih Tosyalı’nın ziyaretini anımsadım.. Öncesinden KİSİAD ve İSGİAD ziyaretleri de vardı..
Ağızlardan tek bir cümle çıkıyor:
– El ele verelim..
– Birlikte çalışalım..
– İskenderun için omuz omuza verelim..
Olur mu? Olur..
İşaret fişeği, güzel günlerin habercisi..
İskenderun için bir yol haritası belirlense de, “ortak akıl”la ekonomin ivmesini zirveye taşıyabilir miyiz? Neden olmasın!
Bu güç, bu irade, şu günlerde müthiş bir hareketliliğe yol açıyor..
İlk etapta, bir fuar alanı fikri ön plana çıkıyor..
Hakikaten ihtiyacımız var..
Ekonominin kurmayları birleşse de, bir komisyonla ‘uluslararası fuarı’ İskenderun’a taşıyabiliriz..
İTSO’nun önerisi yerinde..
Eski karayolları arazisi ‘fuar alanı’ olabilir..
Bence yüksek sesle konuşmanın vakti gelmiştir!
VARLIBAŞ UYKU SARAYI!
Doğayla içiçe yaşamak için artık çok uzaklara gitmenize gerek kalmadı..
Hatay’da ilk ağaç evler, Varlıbaş Grup tarafından Atik Yaylası’nda kuruldu.
TKDK destekli oluşturulan projede, yayla turizmine de büyük katkı sağlanması hedefleniyor. Bu örnek projenin mimarı İşadamı İsmail Varlıbaş..
Tam bir doğa aşığı..
Doğasıyla, hizmetiyle, kalitesiyle farklı bir hizmet sunuyor..
İsmail Bey’i yürekten kutluyorum..
Yıllardır, Amanoslar’da ‘Yayla Kent’ kurulsun diye yazdım, çizdim..
İskenderun, estetik ağaç evleri ile buluşsun istedim..
Bu sese kulak veren girişimci İsmail Varlıbaş oldu..
Atik Yaylası’nda müthiş bir eser kazandırmış..
15 adet Bungalow ağaç evi, yemekhane, çocuk oyun sahası ve spor sahası konuşlandırmış.. Gittim, gezdim, gördüm..
Tek kelimeyle büyüleyiciydi..
Çam ormanı havası içinde, huzur buluyorsunuz!
Şirket toplantıları, yemekli düğün, nişan ve doğum günü gibi özel günlerde her türlü hizmeti verebilecek konumda bir tatil köyü oluşturmuş.
İsmail Bey ayrıca, futbol turizmi için de bir proje hazırlığı içinde..
Keşke diyorum.. Keşke, teleferiği de bu bölgeye konuşlandırabilsek de, Atik Yaylası’nın cazibesini artırabilsek..
İsmail Varlıbaş ilk adımı attı..
Dilerim, Yayla turizmi böyle üretken girişimciler sayesinde hak ettiği yere gelir..
Lütfen gidin, görün..
Varlıbaş Uyku Sarayı’ndaki muhteşem yapıyı görünce, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız!