İsdemir Genel Müdürü Recep Özhan, basın mensuplarıyla iftar yemeğinde buluştu. Çelik-İş Sendikası’na bağlı bazı işçilerin henüz toplantı başlamadan gazetecilere sataşması ve ağza alınmayacak küfürler etmesi tepki topladı.
İsdemir Genel Müdürü Recep Özhan suskunluğunu bozdu ve Çelik-İş Sendikası’nın grev süresince ortaya koyduğu iddialara yanıt verdi.
Özhan, “İsdemir, kamu iktisadi kuruluşu olarak faaliyet yürütmekte iken Erdemir tarafından satın alınarak, 31.02.2002 tarihinde grubumuz bünyesine alınmıştır. Erdemir’e devirden önce sürekli zarar eden bir şirket olan İsdemir, Erdemir’e devrine kadar geçen 28 yılda 3.8 Milyar ABD doları zarar etmiştir.
Erdemir, devir tarihinde 610 Milyon TL olan İsdemir’in sermayesini en son 18.03.2008’de 1.506 milyon TL’ye çıkarmıştır” diye konuştu.
“11 YILIN TOPLAMINDA 27.4 MİLYON TL ZARAR”
İsdemir Genel Müdürü Recep Özhan konuşmasının devamında, “İsdemir’in Erdemir’e devri ile başlayan ve Erdemir Grubu’nun özelleştirilmesi ile hızlanan Cumhuriyet Tarihimizin en büyük yatırımı olan İsdemir “modernizasyon ve dönüşüm yatırımları” 3 milyar ABD dolarından fazla para harcanılması nedeni ile İsdemir’in halen yaklaşık 2 Milyar ABD doları borcu bulunmaktadır.
Erdemir Grubu, İsdemir’in devir aldığın günden itibaren teknoloji, pazarlama, satış, satın alma gücü, yerli maden tedariki, tecrübeli personel ve tüm maddi-manevi imkanlar ile İsdemir’i desteklemekte, sürdürülebilir katma değer ile kendi başına yaşayabilecek bir işletme haline getirmeye çalışmaktadır. Erdemir Grubu’nun finansman, teknoloji ve yatırım yönetimi destekleri olmadan İsdemir’in bugüne kadar yapılan yatırımları yapması ve mevcudiyetini devam ettirmesi mümkün değildi. Tüm bu destekler rağmen İsdemir, Erdemir tarafından satın alındığı 2002 yılından beri 11 yılın toplamında da 27,4 milyon TL zarar etmiştir” ifadelerini kullandı.
BRÜT İŞÇİ ÜCRETLERİ 3.9 KAT ARTIRILDI
İsdemir Genel Müdürü Özhan, ekonomik sıkıntılar ve zarara rağmen bu dönemde ortalama aylık brüt işçi ücretlerinin 3,9 kat arttırılarak 1.554TL den 6.060 TL’ye yükseltildiğini hatırlattı. Özhan, “İsdemir’in Türkiye ve Dünya’da rekabet edebilmesi için ürün portföyünü genişletmesi, verimliliğini arttırması amacıyla yatırımlarına devam etmesi gerekmektedir. Özellikle demir-çelik sektörünün içinde bulunduğu kriz ortamının da bütün şiddetiyle sürdüğü bugünlerde dünya çelik devlerinin ardı ardına zararlar açıkladığı, bazılarının kapasite düşürdüğü bazılarının da işçi çıkarmak, haftalık iş saatlerini azaltmak zorunda kaldığı bu dönemde İsdemir ile Çelik-İş Sendikası arasında 25. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine başlanmıştır. 25. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri sırasında, Çelik-İş Sendikası %78 oranında ücret artışı talep etmiştir.
İsdemir tarafından, MESS ile Türk Metal Sendikası arasında imzalanan 121 işyeri ve 124.000 çalışanı kapsayan sözleşmede kararlaştırılan tutarda zam teklif edilmiştir. Buna karşılık Çelik-İş Sendikası tarafından son teklif olarak % 51 oranında artış talep edilmektedir” şeklinde konuştu.
“YÜZDE 51 ZAM MÜMKÜN DEĞİL!”
İsdemir Genel Müdürü Recep Özhan, “% 51 oranında bir zam verilmesi, şirketimizin finansal ve mali yapısı dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler ve çelik sektöründeki realiteler göz önüne alındığında mümkün değildir” diyerek sürdürdüğü konuşmasında, “Şirketimizde; en düşük ücret seviyesinde çalışan hizmet elemanı, kamuda çalışan Araştırma görevlisi, 1/4 derecedeki öğretmen, tekniker, hemşire 5/1 derecedeki memurdan daha yüksek olacaktır.
Malzemeci, Kantarcı, Stok Kontrol İşçisi, Refrakter işçisi gibi kadrolarda çalışan bir işçi, devlet memuru olarak çalışan Uzman Doktor, Kaymakam, Baş komiser, Avukat ve Mühendisten daha yüksek olacaktır.
Yüksek Fırın Posta başı olarak çalışan bir işçi; devlet memuru olarak çalışan Profesörden daha yüksek ücret alacaktır.
Halihazırda İsdemir işçi ücretleri çevredeki demir çelik ve tüm diğer sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerden, daha yüksektir.
Örneğin; İsdemir’de mevcut ücretler, yörede aynı sektörde faaliyet gösteren şirketlerden %99 daha yüksektir. İsdemir’de mevcut ücretler, MESS’in zamdan sonraki ücret seviyesinden %85 daha yüksektir. İsdemir’de mevcut ücretler, Benzer entegre tesislerdeki ücretlerden %55 daha fazladır.
Görüleceği üzere, İsdemir mevcut işçi ücretleri emsallerinin çok üzerindedir.
Ayrıca İsdemir’de aylık ücretli personele 2013 yılı için uygulanan bir yıllık ortalama ücret zammı %5 olarak gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı.
“REKABET GÜCÜNÜ YİTİRİRİZ”
İsdemir Genel Müdürü Recep Özhan, şöyle devam etti:
“Çelik-İş Sendikası’nın %51 olan son talebi kabul edilebilir değildir. Çelik-İş Sendikası’nın talebinin kabul edilmesi, mevcut ekonomik durum ve demir çelik sektöründe yaşanan küresel krizin etkilerinin halen bitmediği bir dönemde İsdemir’in rekabet gücünü yitirmesine yol açacak niteliktedir. 2012 yılında dünyada faaliyet gösteren halka açık demir çelik şirketlerinden 36’sı yılı zararla kapatmışlardır. Bunların arasında bulunan Avrupa’nın en büyük çelik şirketlerinden biri tarafından son zamanlarda yapılan açıklamada 2.000 çalışanın işini kaybedeceği, haftalık çalışma sürelerinin tasarruf amacıyla 35 saatten 31 saate indirileceği bildirilmiştir.
İsdemir 3 milyar ABD dolarını aşan, Türkiye tarihinin en büyük ağır sanayi yatırımını tamamlama safhasında olup, önemli bir borç yükünü taşımaktadır. Bu nedenle sektörümüzde benzer faaliyetlerde bulunan ayrı tüzel kişiliği olan şirketlerle Şirketimizin mukayese edilmemesi gerekmektedir.
Demir cevheri, nihai ürün haline gelinceye kadar ortalama 30 defa elleçlenmektedir. Demir çelik sektöründe küresel rekabet çok yoğun seyretmektedir. Dünyada 2 milyar tondan fazla çelik üretim kapasitesi bulunmaktadır. Buna karşılık dünya yıllık tüketim miktarı 1,5 milyar tondur. Üretim kapasitesinin fiili talepten düşük olması nedeniyle ekonominin temel kanunlarından olan Arz-Talep kanunu ve arz talep dengesi nedeniyle kar marjları çok düşüktür. Avrupa’da yaşanan mevcut kriz nedeni ile Avrupa içi talep çok düşüktür. Bu ülkelerden gümrük vergisi olmadan ithalat yapılabilmektedir. İsdemir’de bugün üretimin olmaması, yurtdışı firmaların ülkemize daha fazla mal satarak verimliliklerini artırmalarına ve ülke pazarımıza yerleşmelerine sebep olacaktır. Geçmişte tekstil sektöründe yaşananlar göz önüne alındığında demir çelik sektöründe de aynı hataların yapılması halinde sonuç tekstilde olduğu gibi fabrikaların birer birer kapanması olacaktır.
Şirketimizin yönetim stratejileri politikaları arasında işçi sağlığı ve iş güvenliği birinci önceliğe sahiptir. Bu kapsamda yapmış olduğu yatırımlar ile tüm sistemler otomasyona bağlanmış, bunun sonucunda ateşe direkt muhatap olan kişi kalmamıştır. Endirekt olarak ateşe karşı çalışanlar ise tüm fabrikada 250 kişinin altındadır.
İsdemir’deki grevin sebebi iş sağlığı ve iş güvenliği de değildir. Çünkü İsdemir bu alanda Türkiye’nin en önde gelen şirketlerinden birisidir.
İsdemir’de işçilerimize ve insanımıza sahip çıkan bir yönetim anlayışı mevcuttur, bu nedenle lokavt ilan edilmemiştir.”
İSDEMİR’İN MİLLİ EKONOMİYE OLAN KATKILARI
İsdemir Genel Müdürü Recep Özhan ayrıca, “2012 yılında gerçekleştirdiği 1 milyar ABD doları üzerindeki katma değere karşılık, yalnızca 16 milyon ABD doları kadar kâr elde edebilmiştir. Bununla birlikte 2012 yılında;
400 Milyon TL ücret, 614 Milyon TL yerli hammadde, 634 Milyon TL KDV, 76 Milyon TL müteahhitlik hizmeti, 58 Milyon TL diğer vergi ödemesi yapmıştır.
İsdemir, 2012 yılında ödediği 117.6 Milyon TL SGK primi ile Türkiye’nin en fazla prim ödeyen 8. Şirketidir.
İsdemir’in 2012 yılı;
Cirosu 5.4 Milyar TL, İhracatı 0.9 Milyar TL, Yurtiçi satışı 4.5 Milyar TL’dir” dedi.
İSDEMİR’DE ÜCRET VE SOSYAL HAKLAR Açıklama şöyle:
“İşçilerimizin maaş ve sosyal haklarına baktığımızda en düşük derecede çalışan sadece 7 işçinin ortalama aylık brüt kazancı 3.533 TL’dir. Diğer ödemeler ile birlikte şirkete giydirilmiş maliyeti ise 5.656 TL olmaktadır.
En yüksek derecede çalışan 7 işçinin ortalama aylık brüt kazancı 5.731, TL’dir. Diğer ödemeler ile birlikte şirkete giydirilmiş maliyeti ise 8.130 TL olmaktadır.
En düşük ilk 8 derecede çalışan 338 işçinin aylık brüt kazanç ortalaması 3.685TL’dir. Diğer ödemeler ile birlikte şirkete giydirilmiş maliyeti ise 5.457 TL olmaktadır. En yüksek son 8 derecede çalışan 2.335 işçinin aylık brüt kazanç ortalaması 4.339 TL’dir. Diğer ödemeler ile birlikte şirkete giydirilmiş maliyeti ise 6.327 TL olmaktadır. Şirketimizde çalışan toplam 4.071 B statüsündeki işçinin aylık brüt kazanç ortalaması 4.137 TL’dir. Diğer ödemeler ile birlikte şirkete giydirilmiş maliyeti ise 6.060 TL olmaktadır.
İSDEMİR çalışanı bölgede almış olduğu en yüksek maaş ortalamasının yanı sıra pek çok sosyal olanaklara da sahiptir. Bu olanakların başında hiç şüphesiz İSDEMİR çalışanının yaklaşık yarısının yaşamakta olduğu 2400’ü aşkın lojman ile site bölgesi gelmektedir. Bu alan içinde, tüm trafik kuralları uygulanarak tüm sakinlerine güvenli bir yaşam alanı sunmaktadır.
Aileler, çocuklarının bisikletlerine bindiği zamanlarda herhangi bir endişe duymamakta, çocuklar ise çok geniş bir alanda rahatça bisiklete binmenin mutluluğunu yaşarken sayısı 10’dan fazla parklarda oyunlar oynayabilmektedir.
İSDEMİR çalışanları, kendilerine tahsis edilen lojmanlarda, 24 saat sıcak su, kış mevsiminde ücretsiz olarak sunulan kaloriferler ile ısınma, kapalı devre televizyon sisteminde paralı kanalların da olduğu dairelerde düşük kira bedelleri karşılığında ikamet etmektedir.
İSDEMİR lojman bölgesinde yaşayan 2.400 aileye sağlanan imkanlar bunlarla da sınırlı değildir. İSDEMİR lojmanlarında personelin sürekli olarak yararlandığı, tenis kortları, futbol sahaları, 2 adet yüzme havuzu, çay bahçeleri, kültür merkezi, banka, postane, market gibi birincil ihtiyaçlarını karşıladıkları sosyal çarşılar yer almaktadır. Kurban kesim ve araç yıkama alanlarına da sahip olan bölgede isteyen herkes kendi araçlarını kendisi yıkayabilmektedir.
İSDEMİR Koruma ve Güvenlik Müdürlüğünce sürekli denetim altında bulunan kapılardan giriş yapılarak ulaşılabilen Site bölgesinde asayiş olayları yok denecek kadar azdır. Ayrıca, Site Bölgesi 24 saat esasında sürekli gezen özel güvenlik görevlilerince kontrol altında tutulmaktadır. Ayrıca, Şirketimiz lojman bölgesinde bulunan kreş, çalışan bayan personelimiz çocuklarına ücretsiz olarak hizmet vermektedir. Lojman bölgesinde birincil öncelikte personelimizin çocuklarının yararlandığı 1 adet Anadolu Lisesi, 1 adet lise, 1 adet ilköğretim okulu ve 1 adet anaokulu mevcuttur.”
GREVDE KİMLER KAYBEDER?
Özhan, gelinen noktada grevde kimleri kaybettiğini de açıkladı. Özhan, “Ülke ekonomisi kaybeder. Yıllık 700 milyon TL üzerinde vergi kaybı oluşur.
Şirketimizin ekonomimize katkısı yıllık 1 milyar ABD Dolarından fazladır. İsdemir’in üretmeden geçireceği her gün ekonomimiz 3 milyon ABD dolarından fazla kaybeder. İsdemir coğrafi bölge avantajı ile yerli maden kullanımında % 50 seviyelerine gelmiştir. 4 milyon tona yakın yerli maden kullanılmaktadır. Yerli madenciler kaybeder. Yaz sezonunda üretim ve sevkiyat yapmaları gereken yerli madenciler, büyük zararlara girer.
Erdemir’in İsdemir’i satın alıp yeni yatırımlarla geliştirme sebeplerinden biri slab ihtiyacıdır. Erdemir, İsdemir’den slab sağlayamadığı zaman ihtiyaç duyduğu slabları ithal etmeye başlar. Bu durum cari açığa negatif etki eder. Kendi çalıştığı işyerinde üretimi durdurup, işyerinin dünya piyasalarında müşteri kaybına sebep olacak 5.400 çalışanımız ve 1.300 müteahhit personel ile toplamda 6.700 kişi ve aileleri kaybeder. Şirketimizin 2012 yılı içerisinde mal ve hizmet alımında bulunduğu 1.031’i yurtiçi, toplamda 1.277 iş ortağımız kaybeder.
Şirketimizin mal ve hizmet satışında bulunduğu 1.000’e yakın müşterimiz kaybeder. Bölge belediyeleri ve halkı kaybeder. İsdemir Çalışanları Vakfı kaybeder. İsdemir işçileri üzerinden etkin bir sendika olduklarını ispata çalışanlar ve temsilcileri kaybeder.
GREVDE KİMLER KAZANIR?
”İsdemir’in aylık 450.000 ton ürettiği ürünü bundan sonra piyasaya kim sunacak ise o kazanır. İsdemir’in yıllarca çalışarak elde ettiği, geliştirdiği pazar payını alacak olan rakipler ve ithalatçılar kazanır.”
İŞ BARIŞINI KİMLER BOZUYOR?
Özhan, konuşmasında 2009’dan bu yana elde edilen kar/zarar blançosunu da açıkladı. Özhan, “İsdemir; 2009 yılında 866 Milyon TL. zarar, 2010 yılında 85 Milyon TL. kar, 2011 yılında 87 Milyon TL. zarar, 2012 yılında 29 Milyon TL. kar etmiştir. Görüleceği üzere İsdemir, 2009 yılından sonra iddia edildiği gibi milyar dolarlar seviyesinde karlar etmemiş, ancak dünya çelik devlerinin zarar ettiği bu yıllarda ayakta kalmayı başarabilmiştir.
Erdemir Grubu, 2009 yılında İsdemir’in 876 Milyon TL zararına ve ilave 500 Milyon ABD doları borç yükünün artışına katlanmak suretiyle bunca fedakarlık yapmasına rağmen, “25. Dönem TİS görüşmelerinde %51 zam vermedi, işçiyi mağdur etti” söylemleri, yukarıda belirtilen ücret seviyeleri de göz önüne alındığında haksızdır.
25. Dönem Toplu İş Sözleşme görüşmeleri esnasında Çelik-İş sendikası’nı temsil eden yetkililere 2009 yılında Erdemir Grubunun yaptığı fedakarlıklar tekraren hatırlatılarak, bu süreçte çalışanını mağdur eden tarafın asla İsdemir olmayacağı ifade edilmiştir. Çelik-İş sendikası TİS görüşmelerinin son anlarında bile %51’lik zam oranında diretmek suretiyle İsdemir’i greve götürmüştür” dedi.
‘LOKAVT İLAN ETMEDİK, ÇALIŞANI MAĞDUR ETMEDİK!’
Özhan aydıca, “İsdemir Yönetimi lokavt ilan etmeyerek bir kez daha çalışanının mağdur olmasını istemediğini göstermiştir. Çelik-İş sendikası 2011 yılından itibaren iş barışını zedeleyecek şekilde beyaz yakalı personelini de sendika üyesi yapma faaliyetlerine girişmiştir.
İsdemir ve Erdemir Grubu iş barışını bozacak, çalışanını mağdur edecek ve hatta Çelik-İş Sendikası’nı küçük düşürecek veya iddia edildiği gibi itibarsızlaştıracak bir tutum ve davranış içinde hiçbir zaman olmamıştır” diye konuştu.
‘BU NASIL BİR HAK ARAMA MÜCADELESİDİR?’
İsdemir Genel Müdürü Recep Özhan, bölgede diğer firmalarla yapılan sözleşmeleri hatırlatarak, “İsdemir Lojmanlar bölgesinde yapılan mitingde Çelik-İş sendikası yöneticilerinin İsdemir Yönetimini küçük düşürmeye yönelik hakaretlerde bulunmasına rağmen, İsdemir Yönetimi ve Genel Müdürlük bu hakaretlere cevap vermemiştir.
İsdemir yönetimi grev başlama tarihinden önce 85, 86 ve 87 numaralı tamimleri yayımlamak suretiyle çalışanlarını hem bilgilendirmiş, hem de anayasal bir hak olan çalışma hakkını kullanmak suretiyle çalışanlarımızdan şirketine, kendisine, ailesine ve geleceğine sahip çıkması istenmiştir.
Yörede aynı sektörde faaliyet gösteren şirketlerle yapılan TİS görüşmelerinde, Çelik-İş sendikası halen İsdemir’in yarısı kadar ücret alamayan bu şirketlerdeki üyeleri için daha az zam talep ettiği halde, İsdemir’den %51 zam talep etmektedir. Çelik-İş Sendikası, saatlik ücreti 7,2 TL olan bölgemizdeki bir çelik şirketinden %30 oranında zam istemiştir. Bu artış ile bu şirketin işçisinin saat ücretine 2 TL’lik bir artış gelecektir. Şirket, bu zammı veremediği için greve başlanmıştır.%30 ücret artışı ile saat ücretleri 9 TL olabilecektir. Oysaki İsdemir’de mevcut mavi yakalı B personelimizin ikramiye dahil saat ücreti 17,62 TL’dir. Bölgemizdeki bir diğer çelik şirketi ile Çelik İş Sendikası arasında yapılan son sözleşmede ücretlere yaklaşık %20 oranında zam yapılmıştır. Bu zam ile birlikte bu şirkette çalışan işçilerin ortalama saatlik ücretleri yaklaşık 6,2 TL civarında olacaktır. İsdemir’de mevcut mavi yakalı B personelimizin ikramiye hariç saat ücreti 13,22 TL’dir. Durum böyle iken burada nasıl bir “hak arama” mücadelesinden bahsedilebilir? Bölge ve ülke şartlarına göre yüksek ücret alan İsdemir işçisini böyle bir grev’in içine sürüklemek hak arayışı mıdır? Bu taleplerin Dünya konjonktürü ile Türkiye ekonomisi ve çelik sektörünün içinde bulunduğu kriz ortamı ile bağdaşan bir tarafı var mıdır?” diye sordu.