Ramazan’dan önceydi..
AssanPort Liman İşletmeleri A.Ş., Sarıseki’de aldıkları araziyle gündeme gelmişti.
Genel Müdür Vedat Ohri’de, birkaç gün önce İTSO’daki toplantıda arazilerin pahalı olmasından yakındı. Oysa bu durum, İskenderun’un gelecekteki duruşunu da özetliyordu..
Dağ ile deniz arasında sıkışmanın yansımaları, rakamsal felaketin de habercisiydi. Bir bakıverin etrafınıza..
Ticari alanlar 15 kat yoğunluk kazandı..
Lojistik köy bir başka bahara kalınca, 10 dönümden fazla arsalar, konteynır depolama alanına dönüşüverdi..
Yeni yapılan konutların fiyatları, ‘kaliteli malzeme kullanıyorum’ diyen müteahhitlerin harkulade mesajları ışığında uçuverdi..
Düşünsenize.. Mevki neresi olursa olsun; şu aralar yeni yapılan bir apartman dairesi 350 bin liradan satışa çıkıyor..
Merak ediyorum, ne özelliği var bu binaların?
Mesela akıllı bina mıdır, çelikten midir?
Odaya girince, ışıklar kendiğinden mi açılıyor?
Bilmediğimiz bir takım aparatlar var da, bunları kumandayla mı yönetiyorsunuz?
Apartmanın çatı katında yüzme havuzu mu var?
Yoksa, bodrum katı spor aletleriyle mi donatılmış?
Veya, oda pencerinizin bir tarafı yemyeşil dağ manzarasına, diğer pencereler de sahil kordonuna mı bakıyor?
Üstelik 350 bin lira dediğim daire; birinci kat, üstelik beton manzarası olan bir yapı..
Üst kat ve yol manzaralı olanlar 400 bin liranın üzerinde..
Sahiden merak ediyorum;
Şehir merkezinde ev fiyatları hangi özellikler baz alınıp da, 400 bin liranın üzerinde satışa çıkıyor?
Mesela Karaağaç’ta benzer yapılar dolar üzerinden kabul görüyor..
400 bin dolar başlangıç fiyatı..
Sanırsınız, Marmaris, Çeşme, Bodrum’dan yer alıyorsunuz?
Diğer yandan dolar da uçtu..
Euro fırladı..
Ayrıca; Suriyeli ailelerin İskenderun’u mesken tutmasından ötürü, kiralık daire de bulmak mümkün değil..
Hassatüneli’ni konuşuyoruz ama uçan fiyatlar hakkında tek bir kelime ettiğimiz yok.. Yıllardır ‘ortadireğin’ umut ışığı olan TOKİ’den ‘ses’ yok..
‘Muhteşem bir eser’ denilen İmar Planı’nın kimlere hizmet ettiği ortada..
O halde birilerine seslenmem gerek:
Sevgili vatandaş! Çok değerli ahali!
Siz siz olun, evinizin kıymetini bilin..
İki katlıdır, müstakildir, eski yapıdır deyip de, evinizden vazgeçmeyin..
İçimiz çürüyor içimiz!
Üzerine de çuval dolusu para veriyoruz..
YARADANA KURBAN!
Her tarafımız kazılıyor..
Sucular elektrik kablolarını patlatıyor, doğalgazcılar da su borularını..
Tamam, bu hizmetlerin tümü gerekli..
Ama nefes alamaz duruma geldik, Boğuluyoruz!
Yollar kapalı.. Sürücüler sinir küpü!
İtfaiye kısıtlı imkanlarla etrafı suluyor..
Esnaf perişan!
Kurban olduğum Allah’ım imdadımıza yetişti de, İskenderun’u ıslatan yağmurla, nefes aldık..
Yoksa Yusuf Civelek’e kaldıysak, hastanelere yatalak düşeceğiz yahu?
BİLİYOR MUYDUNUZ?
“- Bu dönem aday olmamı eşim Ümran Hanım istemiyor” diyen belediye başkanı Dr. Yusuf Civelek’in bir dönem daha İskenderun Belediye Başkanlığı ve Hatay Büyükşehir için, ‘İKİ AYRI’ başvuru yaptığını biliyor muydunuz?