Şimdi habercilikte yeni moda şu;
Satır arasına, “Parti tabanı rahatsız..” deyip, geçiştirmek mubah sayılıyor.
Oysa kimdir bu parti tabanı? Bilmiyoruz..
Kişi kendisi rahatsızsa; yapıştır metni, adı ‘tepki’ olsun!
Olacak şey mi?
Bu hangi parti olursa olsun, tabanın bir rahatsızlığı varsa, zaten ortaya çıkar, yüksek sesle konuşur, asla birilerinin gölgesine yapışmaz.
Hem bu ses, zaten kamuoyu yoklamalarıyla sabittir.
Belli ki, AK Parti 22. Dönem Hatay Milletvekili Mehmet Soydan’ın henüz ‘aday adaylığını açıklamadan’ kamuoyu yoklamalarında adının zirvede çıkması; tabanı değil, CHP’nin yayın organlarını rahatsız etmiş.. Beklenen bir durum bu..
Birileri korktu, belli..
Soydan’ın gücü, tabanın O’na olan sevgisi, ürkütmüş malum çevreleri..
Taşlamaya başladılar, nihayetinde..
Arsuz yolu, kampüsün İskenderun’da konuşlanması ve daha birçok sayısız hizmetlerle bölgeye hayat veren, halka dokunmayı bilen, usta bir siyasetçi Mehmet Soydan’ın, yıllar geçtikçe isminin sürekli zikredilmesi, başlı başına bir ‘gurur’ kaynağı.. O’nu tanıyan herkes bilir ki, mütavizidir, beyefendidir.
Emeği, azmi tartışılmaz..
Hal böyleyken;
Soydan’a bu saatten sonra çamur atmak, onu küçültmez, büyütür!
Aday aday olduğu zaman kimseyi üzmedi, rakiplerini bile incitmedi, olumsuz tek bir kelime etmedi..
O vakit, Abdullatif Şener’le olan yakınlığını hiçbir zaman gizlemedi.
Bundan daha normal bir durum olamaz..
Soydan milletvekiliyken, Abdullatif Şener; AK Parti Milletvekili, Başbakan yardımcısı ve maliye bakanı görevlerini yürütüyordu.
Şener partiden koptu diye, Soydan partisinden vazgeçmedi, tek bir olumsuz kelime etmedi. Bugün olduğu gibi, dün de AK Parti için çalıştı, durdu..
Asla ve kat’a gemiyi terketmedi..
Dahası.. 2001’de partinin ilk üyesi. İskenderun AK Parti kurucu teşkilat başkanıydı. O günden bu yana, partinin üyesidir.
Aksini iddia eden varsa, partinin kayıtlarına bakabilir..
Hem Abdullatif Şener’e takılı kalanlar, Mehmet Dönen’in DYP’den, SHP’ye geçişini.. Oradan da CHP üyeliğini neden konuşmadılar.
Başka bir örnek;
Bir dönem HAS Parti Genel Başkanı olan Numan Kurtulmuş veya DP Genel Başkanlığı yapmış Süleyman Soylu için ne diyeceğiz?
Bugün her iki isim de, AK Parti genel başkanlığı görevini başarıyla yürütüyor..
O halde, bugüne dek hiçbir oluşumda yer almayan ve sadece AK Parti çatısı altında görev üstlenen Mehmet Soydan’ın günahı nedir?
Bugün bilmeden yazıyorlar. Neymiş;
– Soydan, Başbakan’a ağza alınmayacak sözler söylemiş..
Kuyruklu yalan! Soydan’ın siyasi geçmişini tümüyle tarasınlar, bir tek olumsuz söz çıkmaz. Tarzı değil, bulamazlar!
Öyle olsaydı, bugün bile Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le bu kadar yakın olabilir miydi? Tabanın sevgisini kazanabilir miydi?
Teşkilatta en çok konuşulan isim olabilir miydi?
Kaldı ki, bu güne dek ‘Ben aday adayıyım’ diye yola çıkmadı, gösteriş meraklısı olmadı. Dahası; siyasi bir beklenti içine girmeden, teşkilatla birlikte hareket etti.
Bunu ‘hakaret’ olarak görenin aklından şüphe ederim.
Kim ne derse desin.. Soydan, İskenderun sevdalısıdır.
İki de bir, ‘Yayladağlı’ kimliğini kullanıp, ‘orada aday olsun’ diyen ‘ayırımcı’ zihneyete de iki çift lafım olacak;
Bir; kimlik avcılığı yapanlar, Mehmet Dönen’e de “Git Erzin’de aday adayı ol” diyebildiler mi?
İki; Yusuf Civelek Altınözülü ama, İskenderun’da ‘neden aday oldun?’ sorusunu yöneltebildiler mi?
Ses yok tabii..
Çünkü bunlar yanlış şeyler..
Ama bir başkası için ‘doğru’ olanı da Soydan için ‘yanlış’ göstermenin vicdani bir yanı yoktur.
Hatay bir bütündür neticede..
Kimlik edebiyatı sadece ayrıştırır..
İskenderun’a hizmet etmiş insanları kimliklerine göre ayırıp, bölge barışına zarar vermeye çalışanlar, birşeyi atlıyor..
– Hatay halkı; kimliğe bakıp, oy vermez..
Adam mı diye bakar?
Şüpheniz olmasın..
Adam gibi adam Mehmet Soydan ismine alışsanız iyi olacak.
O doğru yolda..
Sevseniz de, sevmeseniz de!