İskenderun Belediye Başkanı Yusuf Civelek’in, Büyükşehir’den caydığını, ayrıca Arsuz’da; CHP’nin eğilim yoklamasına gideceğini ilk duyuranlardım..
Her iki yazımın arkasındayım..
Mesela, Yusuf Bey’in büyükşehir meselesini gündeme getirdiğim günün sonrası, birileri çıktı, ‘Genel Merkez öyle istedi” diye yazdı.
Hayır!
Büyükşehir’de açıkta kalacağını gören Yusuf Civelek tekrar İskenderun’u istedi, 6 Kasım’daki dilekçesine yanıt olarak genel merkez de bu talebi uygun buldu..
Arzu edenler, genel merkezden 13 Kasım tarihli ‘uygundur’ yazısını temin edebilirler..
Gelelim ikinci konuya;
Arsuz’da CHP Belediye Başkan aday adayını kamuoyu yoklamasıyla belirleyeceğini söyleyen genel merkez, bugün eğilim yoklamasına dönüverdi..
Bunda şaşılacak bir durum yok..
CHP bunu hep yapıyor..
Birileri bastırdı, öyle istedi.. Ve de yoklama değişiverdi..
***
Doğrudur; aday adaylarını bir öfkedir, bir kızgınlıktır sardı, gitti.
Öyle ki, birçoğu Ankara yolunu tuttu..
Şimdi diyorlar ki, “Hani çoğulcu demokrasi?!”
Dahası, ‘tüm kesimlerin temsil edildiği geniş çaplı bir kamuoyu yoklaması yaptırmak varken, neden eğilim yoklaması tercih edildi?’ sorusunu yöneltiyorlar..
Neymiş?
– Kale, Konacık, Işıklı, Haymaseki, Avcılarsuyu, Beyköy, Karagöz, Karahüseyinli, Kurtbağı, Arpaderesi ve daha bir çok yerleşim biriminde yaşayan insanların kendilerini yönetecek adayın belirlenmesinde ne kadar söz sahibi olabileceğinin hesabı yapılmayacak mıymış?
Tepkileri haklı görmek mümkün..
Çünkü, Kepirce’de eğilim yoklamasında oy kullanacak üye yok..
Fakat aylardır; Kepirce dahil, CHP’nin üye kaydı bulunmayan yerleri gezen aday adayları var, neticede.. Burada temsil hakkı nasıl sergilenecek?
Ama her tepkisel çıkış, beraberinde başka bir soruyu getiriyor..
Örneğin;
Sahada çalışan aday adayı, madem çok çalışarak bir özgüven hissine kapılıyorsa, o halde eğilim yoklamasında kendini neden şanslı görmez?
Bunun nedenini nasıl açıklayacak?
Yoksa, eğilim yoklamasında oy kullanacak yaklaşık 2000 üyeye yeterince güvenilmiyor mu?
Ya da, bu güvensizliğin başka bir anlamı var da, biz mi bilmiyoruz?
CHP, bu güvensizlik ortamının yaratacağı tahribatı hiç düşünmedi mi?
Bunu da geçtim..
Gelelim zurnanın zırt dediği yere..
Yaklaşık 55 bin seçmenin oy kullanacağı Arsuz’da CHP’nin eğilim yoklamasını saçma bulanlar, neden 300 bin nüfuslu İskenderun’da yapılacak olan eğilim yoklamasına ses çıkarmadılar?
Ne yani..
Arsuz’daki haksızlık da, İskenderun’daki nedir?
Koca İskenderun’da, CHP’nin adayını belirleyecek olan parti üyesi can da, Arsuz’daki patlıcan mı?
***
NOT: Bu arada Arsuz için CHP’nin belirlediği eğilim yoklaması tarihi 8 Aralık olarak belirlendi..
BUNA NE DİYECEĞİZ?
CHP’nin Büyükşehir aday adayları Mehmet Dönen’le, Osman Tufan arasında kıyasıya bir mücadele var. Osman Tufan’ın başarısı karşısında Dönen’in rahatsız olduğu biliniyor. Dönen neden böyle yapıyor, anlamış değilim..
Osman Bey’in barışık ve her kesime hitap eden yönüyle ancak gurur duyulur.
Herhalde Tufan’ın “Paraşüt Aday” söylemini üzerine alınmış olacak ki, halen kızgınlığı saklayamıyor.
Oysa, gerçek ortada..
CHP’nin içinde Dönen’e eşlik edecek isim kalmadı herhalde..
Bakar mısınız..
Dönen’in; Abdullatif Şener’in başında olduğu Türkiye Partisi’nde görev yapan Hatay eski Valisi Abdulkadir Sarı’yı, SKM’nin başına getirdiği ileri sürülüyor..
Bence, Nevzat Barak’ı da aldı mı yanına, bu iş tamamdır..
TAK TAK! KİM O? LİMAK..
Taşocaklarının ve asfalt şantiyesinin yarattığı tahribattan en çok etkilenen mahalle, Modern Evler..
Dinamit sesleri ve yükselen toz bulutları arasında, mahalleli hastalıkla boğuşuyor.. Yazsak da birşey değişmiyor..
Çünkü, sessizliğe programlanan bir yönetim şeklimiz var..
Bu olumsuzluklar yetmiyormuş gibi, bir de LİMAK’tan yükselen ‘TAK TAK’ sesleri mahalleliyi perişan ediyor..
Yanılmıyorsam, rıhtıma çakılan ‘kazık’lardan geliyor bu ses..
Gündüz olsa anlarım.. Neticede, LİMAK yatırımını tamamlamaya çalışıyor.
Ama gecenin bir vakti, hatta sabaha kadar kulakları parçalayan ‘TAK TAK’ sesini sindirmenin başka bir yolu yok mu?
Nedir bu? Limak’ın bir lütfu mu?
Mahalle, mahalle olalı böyle bir zulüm çekmedi..
Adı üstünde ‘MODERN’ Evler..
Ama MODER’nin ‘M’si yok, kalmadı..
Evler çatlıyor, imar planında ötelenmiş, şebekesi ve yol çalışmaları bile en sona bırakılmış bir mahalleye dönüştürülüverdi.
Sanki cezalandırılıyor gibi..
Sanki, mahalle boşalsın diye bir çaba var..
Aha da söylüyorum;
Kendimizi yedirmeyiz!
En azından bir lagos (kaya balığı) kılçığı olup boğazınıza takılırız.