Türk Metal Eğitim Seminerleri kapsamında İsdemir işçileri Ankara’daydı.
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, İsdemir işçisine hitaben yaptığı konuşmada, “Burada size söz veriyorum. Vallahi de billahi de yetkiyi aldığımız günden başlayarak bu işin hesabını onlardan soracağız. Bunu çok iyi biliyorlar. Hem öyle bir hesap soracağız ki onlara, vallahi kaçacak yer bulamayacaklar” dedi.
Kavlak konuşmasının devamında, “İnsanların hayatında unutamadığı anlar vardır. Bu işe ilk girişinizdir, ilk aşkımızdır, çocuklarınızın mürüvvetidir. İşte değerli dostlarım geçtiğimiz ayın 28’inde İskenderun’da yaşadığım o muhteşem coşkulu karşılamada benim hayatım boyunca unutamayacağım andır. Çok teşekkür ediyorum İsdemirliler’e ve ailelerine. Anadolu’nun o sıcak bölgesinde beni bağırlarına basıp sıcak ellerini uzatan siz sevgili dostlarımız sayesinde değerlerimizin unutulmadığını görmek beni memnun etti ve sizden tekrar güç aldım.
Sizler Türk Metal sendikasının üyelerisiniz. Burası sizin yuvanız. Bir kaç günde olsa burada olmanın keyfini doyasıya yaşayın. İskenderun buluşmamız bize bazı şeyleri de gösterdi. Kendilerini çelikten kaleler arkasında görenler, meğerse birer kağıttan kaplanmış. Zaten biliyorduk ama bu kadarını da beklemiyorduk. Kendilerini dev aynasında görenler, meğerse ne kadar da küçükmüş. Yıllardır bizlere caka satanlar, aslında ne kadar zayıfmış bunu anladık.
‘PANİĞE KAPILDILAR’
O kadar paniğe kapıldılar ki, yalvarmaya başladılar yalvarmaya. Kime? Daha şurada 3 ay önce görevden alınmasını istedikleri hedef gösterdikleri işverenin himmetine sığındılar. Genel Müdür ile fotoğraf çektirmek için çırpınıp durdular. Neden yaptılar bunu biliyor musunuz? Sizi korkutmak için, yıldırmak için. Bakın Genel Müdür bizimle beraber ha demek için. Türk Metal’e giderseniz sizi işten attırırız demek için. Yine sizleri tehdit etmek için.. Ama işin aslı başka oldu. İsdemir’i babalarının çiftliği, sizleri de o çiftliğin marabaları gibi görenler, bu sefer kendileri korkudan tirtir titremeye başladılar. Türk Metal’in büyüklüğünü ve ihtişamını görenler, ne yapacaklarını şaşırdılar. Yıllarca sizi hor görenler, şimdi size şirin görünmek için konserle düzenlemeye başladılar, size yağ çekmeye başladılar. Düzenledikleri konserede İskenderun ve çevresinden ne kadar çoluk çocuk varsa kim varsa toplayıp kalabalık göstermeye çalıştılar. Yazık yazık, vallahi çok yazık. Allah yardımcıları olsun işleri çok zor” dedi.
‘KÜÇÜK İŞLERE VAKTİMİZ YOK’
Kavlak ayrıca, “Beni tanıyan iyi bilir. Ben kişilerle uğraşmam. Sadece ben değil teşkilatım da öyle. Bizim onlarla uğraşacak ne zamanımız var ne de niyetimiz. Biz işimize bakıyoruz. İşimiz kolay değil. 160 Bin Metal işçisinin mebalini taşıyoruz boynumuzda. Onlarım karnı tok, sırtı pek olması için gece gündüz çalışıyoruz. Türkiye’niin dört bir yanında ki metal işçilerinin davasını omuzluyoruz. Bizim davamız büyük. Onların akıllarının alamayacağı kadar büyük. Biz büyük işlerin büyük davaların sendikasıyız. Küçük işlere ve küçük adamlara ayıracak zamanımız yok bizim. Onlar muhattabımız bile değil bizim. Ama bazı gerçekleri de dile getirmek zorundayız, onları anlatmak zorundayız. Bakın sizlere İskenderun’da ki toplantıda bir taahütte bulundum. İster bizim üyemiz olsun, ister olmasın. İsdemir’de sendikal faaliyetinden dolayı kimsenin burnu bile kanamayacak, kimsenin hakkı yenmeyecek, hiç kimse işinden ekmeğinden olmayacak bunu bir kenara yazın dedim. Halep ordaysa arşın burada. Salon toplantımızdan sonra İsdemir Genel Müdürü Recep beyi aradım, işçi yemekhanesinde işçilerle birlikte yemek yemek istediğimi söyledim. Sağolsun evsahipliği gereği nezaket gösterdi. Orada iş başında ki işçi arkadaşlarımızla görüşme, tanışma ve yemek yeme olanağı buldum. Sayın Genel Müdür gerçek bir işverenin ve gerçek bir bürokratın davranması gerektiği gibi benim sizlere verdğim taahhüt üzerine işçilere bir konuşma yaptı. Yemekhanede işçi arkadaşlarımıza hitaben yaptığı konuşmada “Biz işçinin sendikal tercihine karışmayız” dedi. “Biz işçimizin özgür iradesiyle sendikal tercihine karşı olmayız” dedi. “İşçilerimizi sendikal tercihlerinden dolayı işten atmayız cezalandırmayız” dedi. Sayın Genel Müdür bununla da yetinmedi. Çelik İş’ten ayrılarak sendikamıza katılan Türk Metal’in yeni Bölge Temsilcisi olan Metin Önde’ye yine bir kaç konuda teminat vermiştir. Dedi ki, “Burada çalışan, evine helal lokma götüren hiç bir işçi sendikal faaliyetinden ve sendikal tercihinden dolayı işten atılmayacak”. Recep bey bu cümleyi 2-3 gün önce kullandı. Sevgili dostlar sözde sendikanın kara propagandasını boşa çıkaran, anların başkalarına boyun eğmesini önleyen, onlara sahip çıkan, bizim sözümüzü teyit eden adam gibi tarafsız tavrından dolayı sayın Genel Müdüre huzurlarınızda teşekkür ediyorum.”
‘KÜLAHIMA ANLAT’
“Değerli arkadaşlarım, değerli dostlarım, özellikle sayın Genel Müdürümüz Recep Özhan Beyin bu konuşmasından ve tavrından dolayı İsdemir’de korku duvarları yıkılmıştır. Artık size İsdemir’de acaba başıma bir şey gelirmiciliği terk etmek gerekir. Biliyorum onların büyük bir bölümü Türk Metal’e gelmek istiyor. Buraya gelmek sizlerle olmak, ailesiyle çocuklarıyla Türk Metal’in onurlu ailesine katılmak istiyor. Bunu biliyorum. Çünkü bunu görüyorum. O gün çelikhane yemekhanesinde bizi biraz ürkek karşılayan ama konuşmamı dikkatle dinleyip bütün baskılara ve korkutmalara rağmen beni alkışlayan kardeşlerimin gözlerinde bunu gördüm. Elimi biraz çekinerekte olsa sıkarken onlardan aldığım elektrikte bunu gördüm. Nasırlı eller yalan söylemez. Onların avuçlarının sıcaklığında bunu hissettim, bunu gördüm. İsdemir sonunda Türk Metal’in olacak bunu gördüm, bunu biliyorum. Çünkü onlara inanıyorum, onlara güveniyorum.
Bu Ali Cengiz grev sürecine girdiğinde “Genel Müdürle aynı masada oturmam ” demedi mi? Peki şimdi fabrikanın her yemekhanesinde sayın Genel Müdürün masasında oturabilmek için çabalıyorr? Çünkü artık pabuç pahalı, Bir daha bu pabucu giyemeyecek. İşte ondan endişeleniyor. Hala tehditler savuruyor, tehditler havada uçuşuyor. Güya Türk Metal’e geçenler işten çıkarılacakmış! Ne oldu? Bize üye olduğu için işten çıkarılan bir Allah’ın kulu var mı? Olmayacak da. Balon patladı balon. Bakın şimdi yeni balonlar şişiriyorlar diyorlar ki “Türk Metal’e üye olanların maaşları düşecek”! Sen onu benim külahıma anlat. Düşürde görelim, hadi düşür de görelim. Tutturmuş Erdemir’de C’den B’ye 8 yılda geçiyorlar diye!!! Erdemir’li arkadalarımızda burada sorun bakalım kaç yılda geçiyorlarmış. Ben size söyleyeyim arkadaşlar, 5 yılda. Aksini ispat eden olursa bu kürsüden hemen inerim aşağıya. Tehditlerine ve yalanlarına hergün bir yenisini eklyorlar. Güya İsdemir’de Türk Metal’e üye olanlar C’den B’ye geçemeyeceklermiş!!! İsdemir’de Türk Metal’e üye olan İsdemir içileri C’den B’ye geçmeye başladılar bile.”
‘SORULARIMIZA YANIT VER’
“Şimdi burada Ali Cengiz ben sana bir kaç soru sorayım;
Posta başları sana güvendi, bütün haklarını kaybetti. Rütbeleri söküldü, yeni yıl ünvanları usta işçi olarak açıklandı. Peki neden hala kartlarının arkasında sıradan düz işçi yazıyor? Var mı bir cevabı? Geçmişte ağır iş göremez raporu alan işçilerin yerleri değişince ücretleri neden düşürüldü? Sen temel ücretlerin asla değiştirilemeyeceğini bilmiyor musun?
Neresinden tutsanız sevgili kardeşleri elinde kalıyor. Anlaşılıyor ki bu imparatorluk sadece korku üzerine kurulmamış, yalanlar üzerinede kurulmuş. O gün toplantımızdan sonra bazı arkadaşlarımız yanıma geldi, başkanım bize vakıftan söz ettin biz tam birşey anlamadık, ne oldu bizim vakfımız? Bizim kıden tazminatımıza ne oldu diye sordular. Erdemir Vakfından söz ettiniz onu da tam anlamadık dediler. Belkide ben yeterince anlatamadım. Belkide siz inanamadığınız için anlayamadınız. Arkadaşlar üzülerek belirtmem gerekir ki sizler resmen dolandırıldınız!
Biz kriz döneminde Ereğli’de ki arkadaşlarımız kriz dönemini rahat atlatsınlar diye vakfımızdan hisseleri kadar 36 ay vadeli kredi verdik. Dikkatinizi çekiyorum faizsiz. Bunu nasıl verdik? Erdemir Vakfını yönettiğimiz için. Vakfımızı gerçekten üyelerimiz için kullanıdğımız için verdik. Erdemir de her işçi isteğe bağlı vakfa aidat öder. 70 Tl’den 340 Tl’ye kadar ne istiyorsa bütçesi neye elveriyorsa o kadar öder. Bu paralar değerlendirilir. Hisse senediyele, dövizle, faizle değerlendirilir. İşçimizin parası böylece büyüdükçe büyür. Size basit bir şey anlatıyorum dikkatiniz için. 10-15 Yıllık bir işçimizim hesabında 100-150 Bin TL birikmiş parası var. Şaka yapmıyorum, hikaye anlatmıyorum gerçeklerden söz ediyorum. Bugün Erdemir Vakfının 5.500 Aktif üyesi var. 6 Bin emeklide her ay bu vakıftandüzenli maaş alıyor. İşçimiz Erdemir’den emekli olduğunda isterse biriken parasının hepsini alıp gidiyor. İsterse de ihtiyacı olan paranın bir kısmını alıyor, gersini bırakıyor kendisine aylık bağlanıyor. Ne kadar biliyormusunuz? Parasının %50’sini bırakan bir işçimiz her ay yaklaşık 2 Bin TL maaş alıyor. Erdemir çalışanı da emeklisi de telefonun bir tuşuna bastığı anda ne kadar parası var, ne alacak, nasıl alacak hepsini görüp öğrenir. Bugün vakfımızın kasasında 800 Trilyon parası var. Vakfımız dev bir kuruluş oldu. Erdemir işçisinin en büyük güvencesidir vakfımız. Peki arkadaşlar bu vakıf işinde sizin başınıza neler geldi? İsdemir özelleştirilmesinde işçilerden tazminatını bırakanlar oldu. %11’lik oradan bir pay aldınız. Vakıf kötü yönetildiği için bu %11’lik pay %7’ye düştü. Sonra bayram öncesi kurum zarar açıklayınca elde avuçta kalan %7’in de değeri düştü. Eğer sendika zamanında bu hisse senetlerini hak sahiplerine dağıtsaydı, bu kepazelik yaşanmazdı. Herkesin hakkı uçtu gitti. Şimdi İsdemir emekçileri parasını soruyor!!! Ama cevap veren yok, üstüne para istiyorlar. Cevap veren yok, bilen yok işte onlar bunun için çok korkuyorlar değerli arkadaşlarım. Burayı kaybedersek, Türk Metal işçileri örgütlenirse burayı da Erdemir gibi kalkındırır diye korkuyorlar. Foyalarının meydana çıkmasından korkuyorlar. Bu güne kadar size yaptıklarının ortaya çıkmasından korkuyorlar, yalanların ortaya çımasından korkuyorlar. Ama asıl neden korkuyorlar biliyormusunuz? Hesap soracağız onlardan hesap, bundan korkuyorlar. Burada size söz veriyorum. Vallahi de billahi de yetkiyi aldığımız günden başlayarak bu işin hesabını onlardan soracağız. Bunu çok iyi biliyorlar. Hem öyle bir hesap soracağız ki onlara, vallahi kaçacak yer bulamayacaklar. Bu yaptıklarının bedelini ödeyecekler. Sonun kadar ödeteceğiz onlara sonuna kadar. Sevgili dostlar değerli arkdaşlar burada duyup öğrendiklerinizi İskenderun’un dağına taşına, kurduna kuşuna anlatı ki gerçekleri görsünler. Bunlar böyledir, bunlar için insan yoktur, birey yoktur, hani şair diyor ya, “Bunlar engerekler çiyanlardır, bunlar aşımıza ekmeğimize göz koy koyanlardır” diye, işte bunlar onlardır. Bunları artık iyi tanıyın, bnları artık iyi belleyin, hesabını sorun bunlardan sorun. Artık onların işi bitti. Size bir şey yapamazlar. Onların yetkleri yok şu anda yok. Varsa söylesinler görelim. Onlar bundan sonra ancak bize hesap verebilrler, hesap soramazlar. Vakfı batıranlar, toplu sözleşmede sizleri satanlar, bundan sonra sadece bedel öderler bedel. Bunların karşısında artık çaresiz insanlar yok. Bunların karşısında Türkiye’nin en büyük örgütlü gücü var. Karşılarında Türk Metal var, biz varız. Onlardan hesap soracağız hesap” diye konuştu.