Hatay Basın Kulübü İsdemir’de Palmiye Restaurant’ta İsdemir Genel Müdürü Recep Özhan ve ekip arkadaşlarına bir yemek verdi.
Son zamanlarda gündemi meşgul eden ve işten çıkarılmalar olacak şeklinde ki dedikodulara da açıklık getiren Özhan; “Grev sonrası sendikal faaliyetler ile ilgili bir rekabet ortamı doğdu. Rekabete saygımız sonsuz. Biz demokrasi hayranıyız, demokrasiye inanmış bir grubuz. Sonuna kadar tarafsızlığımızı ve demokratlığımızı koruyacağız, koruyoruz da. Ama fabrikanın geleceğine, üretimine ve işleyişine zarar veren olursa müsaade etmem. Bakın benim hep söylediğim bir sözüm var, hiç bir işçi kardeşim sıkıntı duymasın. İnsan kardeşine zulüm eder mi? Tekrar söylüyorum evine helal lokma götüren herkes benim kardeşimdir. Sohbetimizin başında da söylediğim gibi bizim duruşumuz belli. Demokrat duruşumuzdan hiç bir şekilde taviz vermeyiz, vermedik de. Biz demokrasiye inanmış bir kültürden geliyoruz. Hırsızla işim olmaz, tutmam. Ama evine helal lokma götürenle de sorunum olmaz” dedi.
“BİRBUÇUK AYDA AYAĞA KALKTIK’
Özhan açıklamasının devamında; “Bu grev sırasında 600/700 ton civarında üretim kaybı oldu. Ve bu kayıp İsdemir olarak bizi çok etkiledi. Grev öncesinde yavaş yavaş durduk, grev ile ilgili hala anlam veremediğim şeyler var. Sebep sonuç ilişkisiyle sıraladığım listede benim için halen şüphem olan konular var. Sorularıma net bir cevap daha bulabilmiş değilim. Bu grev sonrası İsdemir olarak kalkışımız da zor oldu. Düşünün 40 tonluk bir Belen’de yokuşta çıkıyoruz, durdunuz!..
Hadi kalk, vitesi taktın debriyajdan ayağını kaldırdın, bastın gaza çat dedi. Ne oldu? Akis kesti. Tamir ettirdin, tekrar yürüdün, çatt bu seferde krank kesti. Tekrar tamir ettirdik yürüdük, bu seferde şaft koptu. Yani kolay değil 40 ton bir kamyonu yokuş yukarı nasıl kaldıramazsan koskaca İsdemir için de bu böyledir. Ancak ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu güne kadar böyle bir deneyimli bir kadro yok. Yani 1989 grevinden sonra hemen öylece işler düzelmiş değil. 6 ay 1 yıl sürüyor kalkış. Ama arkadaşlarım 1.5 ayda İsdemiri ayağa kaldırdılar. İsdemir’de grev olacak gibi beklentimiz yoktu, her şeye rağmen olacakmış gibi arkadaşlarımız tedbirli davrandılar. Hani bir ata sözü vardır, sen diyor kışını kış tut, yaz çıkarsa kadere. Gerçekten arkadaşlarıma Şafak bey ve ekibine teşekkür ediyorum. Çok tedbirli bir duruş yaptılar. Hiç paniklemedik, çünk tedbirli geldik. Kışımızı kış tuttuk. Grev sonrası sendikal faaliyetler ile ilgili bir rekabet ortamı doğdu. Rekabete saygımız sonsuz. Biz demokrasi hayranıyız, demokrasiye inanmış bir grubuz. Sonuna kadar tarafsızlığımızı ve demokratlığımızı koruyacağız, koruyoruz da. Ama fabrikanın geleceğine, üretimine ve işleyişine zarar veren olursa müsaade etmem.
Demirçelik üretileri derneği başkanı geçen gün açıkladı, üretimimizin düşmesi sebebiyle 8. sıradan 9. sıraya geldik 3. çeyrekte. Sonra tekrar 8 sıraya bu başarılı ekiple geldik. Ekonomiye yıllık 1 milyar dolar katma değer veren bir şirketin mensuplarıyız, bununla da gurur duyuyoruz. Haa karımız yok. Geçen yıl 27 Milyon TL kar ettik. Ama milli ekonomiye baktığımızda 1 milyar Dolar katkımız var.
Grev sırasında kimileri çeşitli sözler etti. Ben arkadaşlarımı yönetim kurulu üyelerimi topladım ve eteğimdeki tüm taşları döktüğümü, İsdemir olarak bundan sonra önümüze bakmamız gerektiğini söyledim. 2 milyar dolar borcu olan bir fabrikanın çalışmaktan ve üretmekten başka çaresi yoktur. Borç oturarak ödenmez. Dünyada batan büyük şirketler, nakit bulamadığı için batmıştır. Gurubumuzun güvenirliliği ve dünyada ki kredibilitesinin yüksek oluşu sayesinde nakit bulmada zorlanmadık. Uzun vadeli çok düşük faizli kredi alabildik. Bir taraftan boğazımıza ilmek gibi takılan 2 Milyar dolarlık borcu ödemek için uğraşırken, şükürler olsun diğer taraftan sermayemizi de 1 milyar TL arttırıyoruz.
Yine hazırdaki sıcak haddahaneyi 100 Milyon Dolarlık bir yatırımla modernize ederek daha kaliteli, daha vasıflı çelikler üreteceğiz orada. Bizim ham çelik ürettiğimizi varsaydığımızda, istihdanm ettiğimiz 1 kişi nihayi ürün halka arz edilene kadar geçen süreçte 25 kişiye istihdam sağlıyor. Bu kadar önemli. Hassa tüneli açıldıktan sonra yan sanayinin o bölgede yaygınlaşacağını bekliyoruz.
İsdemir olarak yeni bir liman girşimimiz var. Ancak biz liman işletmecisi olmadığımız için hazırdaki limanımızı bile müteahhitler aracılığıyla çalıştırıyoruz. O nedenle yeni yatırımımıza bu işten iyi anlayan bir ortak arıyoruz. Halen gelen talepler var değerlendiriyoruz” dedi.
Yılbaşından sora işten çıkarılacak işçiler var şeklideki dedikodularıda değerlendiren Genel Müdür Recep Özhan; “Bakın benim hep söylediğim bir sözüm var, hiç bir işçi kardeşim sıkıntı duymasın. İnsan kardeşine zulüm edermi? Tekrar söylüyorum evine helal lokma götüren her kes benim kardeşimdir. Sohbetimizin başında da söylediğim gibi bizim duruşumuz belli. Demokrat duruşumuzdan hiç bir şekilde taviz vermeyiz, vermedikte. Biz demokrasiye inanmış bir kültürden geliyoruz. Hırsızla işim olmaz, tutmam. Ama evine helal lokma götürenle de sorunum olmaz” dedi.