Ekinciler Demir ve Çelik Sanayi A.Ş. YK Üyesi Recep Ekinci, Mustafa Kemal Üniversitesi MYO öğrencilerine konferans verdi. Ekinci, öğrencilerle seslenerek “ Sözlerime bir Çin atasözü ile başlamak istiyorum. İnsanlar ilk karşılaştıklarında giyimlerine göre karşılanırlar, Sohbetlerine göre ağırlanır ve dinlenirler. Fikirlerine göre uğurlanırlar. İcraatlarına göre aranırlar. Sonuçlarına göre ödüllendirilirler” dedi ve ekledi;
“İster işveren, ister çalışan olsun ne kadar güzel konuşursanız konuşun, müşteriler sonuca bakar. Söylediklerinizle, yaptıklarınızın örtüşüp örtüşmediğine bakar.
Bu nedenle övünme adına bir anlık havaya girip realiteden uzaklaşarak konuşmayın. Aksi takdirde inandırıcılığınızı yitirir, hayal kırıklığı ve dışlanmışlık yaşarsınız. Bu tip konferanslarda öncelikle anlatılanı, verilmek istenen mesajı doğru algılayıp anlamak gerek.”
Konuşmasında üç tip insan tiplemesine değinen Ekinci,”Anlatılanın içeriği ile ilgilenmek yerine detaylara takılanlar, konuşmacının devrik cümlelerine, imla hatalarına, anlatım akışkanlığına takılırlar. konuşmalardan faydalanmak yerine reaksiyonelleşirler. Bazıları da bedenen burada olmasına karşın akıl ve ruhsal olarak başka yerde dolaşırlar. Konferanstan hiçbir şey anlamadan çıkıp giderler. Bazıları ise hem bedenen hem de ruhen burada mevcutturlar. Konuşulanları gözlemler ve can kulağı ile dinlerler. Konuşulandan feyiz alırlar. Kendilerine ders çıkarırlar. Bunun gibi üç tip baba tiplemeleri de vardır. Bazı babalar; “Gençliğimde çok sıkıntılar çektim. Gençlimi yaşamadım. Hiç olmazsa çocuğum benim gibi sıkıntı çekmesin, gençliğini yaşasın, eğitimini yapsın” derler ve ona gereğinden fazla maddi imkan sunarlar. Sosyal anlamda ise çocuğundan ilgi ve zamanı esirgerler. Çocuğuna para kazanmayı öğretmek yerine para harcamayı öğretirler. Bilmezler ki; babaların başarı sırrı o çektiği sıkıntıların içinde gizlidir. BEN BU GİBİ BABALARA PARA BABASI diyorum.
Bir diğer baba da çocuklarına ihtiyacı kadar para verir, tasarruflu yaşamayı öğretir. Gereğince de sosyal anlamda yetişmesine zaman ayırır. Bu babalarda çocuklarına para kazanmayı öğretir. BEN BU BABALARA DA AKIL BABASI DİYORUM.
BİR DİĞER BABA TİPLEMESİ İSE, İMKANSIZLIKLARDAN, YOKSUNLUKTAN, HATTA ERKEN ÖLÜMDEN DOLAYI çocuğuna hiçbir imkan sunamayan babalar. Bu babaların çocukları var olma mücadelesi verir ve daha ilkokul çağlarında kendini hayat mücadelesi içinde bulur, para kazanmayı öğrenir ve erken yaşta büyür.
Genellikle sağlam iş adamları bu nesilden doğar. Ben bu gençlere yangın külünden çıkan ANKA KUŞU mitolojik kuş adını veriyorum.
İŞ HAYATINDA-SOSYAL HAYATTA BAŞARILI OLMANIN SIRRI BU TİPLEMELERİN İÇİNDE GİZLİDİR. BAŞARISIZLIKLARIN SIRRI DA BU TİPLEMELERİN İÇİNDE GİZLİDİR. Bizim jenerasyonun sizlere yaptığı en büyük kötülük sizlere para kazanmayı değil, para harcamayı öğretmemiz. İş hayatında daha hızlı ve istikrarlı başarılar yakalamanın yolu, zaman ve zamanlamayı iyi kullanmaktan geçer” açıklamasında bulundu.
“KENDİ DESTANINIZI KENDİNİZ YAZIN”
Ekinci konuşmasının devamında, öğrencilere nasihatlarda bulundu. Ekinci, “Zayıf tarafınızı güçlendirmeye harcayacağınız enerjiyi güçlü tarafınızı geliştirmeye kullanın. Ciddi iş yerleri personel alırken eğitime, deneyime, askerlik yapmışa, yabancı dile göre öncelik vermektedir.
Mümkünse dikey geçişle okulunuzu tamamlayın. Son yıllarda TOEFL standartlarına göre İngilizce konuşanlar tercih ediliyor.
Küçük şirketlerde yüksek kariyerde çalışmak yerine, uluslararası ürün üreten büyük şirketlerde, düşük kariyerli işi tercih edin.
Severek ve bildiğiniz işlerde çalışın, birilerine kızıp işe küsmeyin aksi takdirde iş seni terk eder. Davranışlarına tahammül edebileceğiniz, tasarruf edebilen, lüks ve marka düşkünü olamayan, size ve işine düşkün biri ile evlenin.
İlk işe girişiniz Alın Teri olsa da, Akıl Terine yönelik çalınma yapın.
Bilgiyi sokak sohbetlerinden değil, kaynağından öğrenin.
Başkalarının boş zamanını doldurmayın.piyasanın ihtiyaçlarını kollayın.
Neye karar verecekseniz önce idrak edin, sonra iradenizi koyun ve kullanın.
Ya tozu dumana katarsınız, yada tozu dumanı yutarsınız.
UNUTMAYIN Kİ İNSAN YAPTIKLARINDAN, BİLDİKLERİNDEN DAHA YÜCE VE BÜYÜKTÜR. EN YAKIŞIKLI VE ŞIK İNSAN AKLI EN GÜZEL DONANIMLI İNSANDIR.
Yeni şeyler keşfedemiyorsan, yeni şeyler olmadığından değil, sizin meraksızlığınızdan, tembelliğinizdendir. İcat edilenin mutlaka daha mükemmeli, sizin icadınızı bekliyor olacaktır. Yeter ki, aklınıza; fontal lobunuzu, sezgilerinizi ve empatinizi asistan yapabilir.
İş hayatında daha çabuk ve istikrarlı başarıyı yakalamanın yolu, zaman ve zamanlamayı iyi kullanmaktan geçer. Bilgi zor kazanılan değerken, ileri teknoloji nedeni ile çabuk çalınan bir değere dönüştü. Bu nedenle değerli bilgilerinizi KRİPTOLOJİ’leyerek koruyun.
Yaşadıklarınızı eleyerek değersizleri ayırın, değerlileri de geliştirin.
Üniversite hayatı eğlence değil, hayatı öğrenme sürecidir. Kas gücü, akıl gücü ile daha da güçlenir. Hırsınız, aklınızın ötesine geçmesin, sizi tahrip edebilir.
Arkadaşlarınızın güzel meziyetlerini keşfedin, ancak o meziyetleri küçük kötü alışkanlıklarına meze edip yok saymayın. Piyasanın ihtiyaçlarını keşfedin veya piyasaya yeni talepler oluşturun. Gelişmekte olan ve geri kalmış ülkeler demiri ve betonu bilir, gelişmiş ülkeler ise SİLİKON’u kullanır. Şimdilerde de GREFEN’i kullanmaya hazırlanıyor” dedi.