94’ten bu yana, gazetecilik mesleğinin içindeyim..
Çok seçim gördüm..
İskenderun’da dostlarla sohbet esnasında en çok sorulan soru şudur;
– Memleketin durumu ne olur?”
Bazen üç, bazen de 5 harfli yanıt verenler oluyor.
Ne yazık ki, öyle ya da böyle durum değişmiyor..
Mesela, İskenderun için herşey güzel oldu mu?
Oldu diyorsanız, Yusuf Civelek neden, “Herşey güzel olacak” diyerek, kelimenin sonuna gelecek zaman ekini kullanıyor?
Diyelim ki, herşey yolunda..
94’ten bu yana; neden bu değişim, yaşam ve hizmet çerçevesine yansımadı?
İskenderun şehir merkezine giriş ve çıkış yerlerinde neden bir değişiklik yok?
Yollar aynı, bulvarlar aynı, sahil aynı..
Heyecan yok, güç yok, destek yok..
Okullar halen şehir merkezinde..
Trafik halen sorun teşkil ediyor..
Taş ocakları ‘dumanlı’ şehre, ‘kirlilik’ katıyor..
Futbol sahamız yok.. Üstgeçidimiz yok..
İskenderun’a Toknopark geldi de, bizim mi haberimiz yok!
Şehit Pamir veya Fener Caddesi’nde bir değişiklik mi oldu?
Tepe mahallelerinde kentsel dönüşüm başladı mı, su şebekeleri yenilendi mi?
Tepelerin kanalizasyon atıklarını feyezan kanalına dökülmesini engelleyebildik mi? Söyler misiniz, ne değişti?
2014’teyiz.. Sahilde tramvay mı var?
Sanat sokağımız var mı?
Yanıt bekliyorum..
Su şebekesini yeniledik, bağlantı yerleri şimdiden patlıyor..
Neden?
Her gelen, “Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır’ diyor, ama ortalıkta eser yok.. Arsuz bile aynı, değişmiyor..
Nedense;
Değişime ön ayak olacak fikirler, yaptırımlar yaşama geçmiyor..
O halde soralım;
– Bizim durum ne olur?