Bugüne dek yazdıklarımız, seçim bildirgelerine proje olarak yansıyor.
Adaylar dinliyor, not alıyor, ‘ortak akıl’la hareket ediyor.
Olması gereken de bu değil mi?
Sonuçta, koltuğa değer katmaya geliyor, adaylar..
Oturmaya değil!
İskenderunlu bu yüzden rahat!
Yıllarca bazı şeylere siyaset üstü baktı, bakıyor.
Kime inanıyorsa ona koşar, ama diğer adaylara da saygı duyar..
Ayrı frekanslarda olsalar bile sevgisini açıkça gösterir. Sahiplenir!
Sert üsluptan hoşlanmaz, mesela..
2009 seçimlerinde bunu yaşadık..
O vakit, kadife dokunuşu tercih etti; konuşmaya, anlamaya, önyargısız yaklaşma gönül verdi. Yusuf Civelek, Seyfi Dingil ve İbrahim Gül, bu iklimin yayılmasına vesile oldu. Bu iklim hepimize iyi geliyor.
Bugün İskenderun’daki seçim çalışmaları anlattıklarımın en güzel kanıtı.
Başka şehirlerde adaylar yan yana gelmekten çekinirken; programlarını çakıştırmamak için bin türlü çaba sarf ederken; Ercüment Kimyon’la birlikte İskenderun’da dört partinin belediye başkan adayları gün içerisinde ‘hoşgörü’ mesajları veriyor.
Aynı güzergahta bir araya geliyor.
Selamlaşıyor, başarı diliyor..
Kavga yok, kutuplaşma yok..
Ayrıştırma yok!
Hemen her gün aynı isimler güçlü bir mesaj veriyor.
Amaç; İskenderun’u ileriye taşımak..
MHP İskenderun Belediye Başkan Adayı İbrahim Gül, “İskenderun’u hep birlikte yönetelim” derken, AK Parti belediye başkan adayı Seyfi Dingil ise “Rekabet hizmeti getirir. Bu rekabette ortak akıl var, tek yürek olmamız var. İskenderun hepimiz” diye yanıtlıyor.
Zira Yusuf Civelek’in bir gün olsun ağzından sert bir kelime çıkmadı..
Ercüment Kimyon da hakkaniyet arayışında, o kadar..
İskenderun bu değeri koruyor, koruyacak da..
O yüzden İskenderun’u seviyorum..
Tüm adaylara başarılar diliyorum.
Bu arada, haftasonu bir giyim mağazasının açılışında onları el ele, bir arada görmek güzeldi..
Nezaketi, huzuru, barışı sergileyen muhteşem bir duruştur bu fotoğraf!
Helal olsun!