Yerel seçimlerde, meclis üyelerinin belirlenmesinde izlenen yol ve uygulanan yöntem ne yazık ki, parti içi bütünlüğü ve dayanışmayı pekiştireceği yerde, huzursuzluğa ve küskünlüklere yol açıyor..
Baksanıza;
Motivasyon ve sinerji deseniz, hak getire..
Kafalar karışık..
Dün AK Parti.. Bugün de, CHP’de kriz kapıda..
Küskünlüklerin önüne geçmek mümkün görünmüyor.
Üzgünüm ama;
Bu tablonun oluşmasının nedeni, “eşitlik, şeffaflık ve hakkaniyet” konularına yeterli duyarlılığın gösterilmemiş olmasıdır.
Daha dün yazdım;
AK Parti’de 9 meclis üyesinin hiçbiri listede yer almıyor..
İyi de, AK Parti Grup Başkan Vekili Doğan Erten ve Hatay Esnaf Birlik 2. Başkanı Uğur Fırat için ne diyeceğiz?
Doğan Erten’in sosyal demokratlara yakın bir isim olduğunu biliyoruz.
Bugün Cemevleri İskenderun’da varsa, Doğan Bey’in bu oluşumda müthiş desteği var. Arsuz’da Anavatan Partisi’nin beldelerde seçim kazanmasına vesile olmuştur. İskenderun bugün CHP iktidarıyla yatırıma odaklanmışsa, AK Parti grubunun desteği sayesindedir.
Her kesimle diyaloğu olan bir isimdir Doğan Erten..
Sevilir, saygı görür..
Bu hakikati Belediye Başkanı Yusuf Civelek bile inkar edemez!
Uğur Fırat’a gelince;
Hiçbir haksızlığa ‘evet’ demedi..
İskenderun yararına her konuda desteğini sundu.
Dinamiklerin birleşmesine yönelik, ciddi adımları oldu.
Reyhanlı saldırısı ve gezi parkı eylemleri sonrasında; birlik ve beraberliğe, huzur ve dayanışmaya katkısı oldu.
Listeye bakıyorum;
Uğur Fırat ve Doğan Erten listede yok!
Oysa Doğan Erten, Seyfi Dingil’in sırdaşı, yol arkadaşıdır..
Uğur Fırat ise, esnaf dayanışmasının mimarıdır..
Bu hizmetlerin göz ardı edilmesi; parti içi dayanışmaya, el ele ve kol kola aynı hedefe birlikte yürüme idealine olumsuz etki yapmaz mı?
Bu nedenle, daha ilk gün AK Parti Ahmet Dönmez’i kaybetti.
İkinci gün ise, AK Parti İlçe 2. Başkanı Bestami Kılıç’ı, CHP’nin listesinde gördük.
Hem de 3. sırada..
Görünen o ki, huzursuzluk artmıştır, sular bir türlü durulmuyor.
Vakit varken, AK Parti bu yanlıştan dönmelidir.
Diyebilirsiniz ki, eğer bu tablo değişmezse, CHP seçimlere “güçlü” bir şekilde girecek, bu da seçmen iradesini olumlu etkileyecektir.
Tam anlamıyla mümkün görünmüyor.
CHP’nin halı hazırdaki listesini gördüm..
Beldelerden temsil var mı? Yok!
Beldeler temsil edilmedikleri bir listeye destek verir mi?
Hayır!
Hem CHP’de eskileri yok saymış..
Yeni yüz arayışına girmiş, ama Yusuf Civelek’e kayıtsız, şartsız destek veren isimlerinin üzerini de silmiş..
Soruyorum;
Zeki Aytaş’ın günahı nedir?
Kemal Sonay’ın bugüne dek partiye zerre kadar zararı mı oldu?
İdarenin getirdiği hangi kararı görmezden geldiler..
Bestami Kılıç’ı alıyorsunuz, İlyas Güden’i yok sayıyorsunuz..
Olacak şey mi?
Parti kurmaylarının, yerel seçimlere ilişkin meclis üyeliği belirleme konusundaki anlayışı her ne kadar, “partiye yeni yüzleri, kadınları, gençleri, projeci, vizyon sahibi insanları kazandırmak” şeklinde olsa bile, listeye giren isimlerle kıyaslandığında kaçı bu çerçeveye giriyor?
Yarın listeler YSK’ye teslim edilecek.
AK Parti ve CHP’nin meclis üyeliği listeleri son şeklini alacak.
MHP’nin de cok ciddi bir liste hazırlığı içinde olduğunu biliyorum.
Her üç partinin yapması gereken;
Derleyici, toparlayıcı, saygın, gerçekle örtüşen, topluma dokunabilin bir listeyi yerel parlamentoya kazandırmaktır.
Yoksa sandıktan güçlü çıkmak isteyen parti, ‘olumsuz’ bir tabloyla karşılaşırsa bunun hesabını kim ya da kimler verecek?