AK Parti İskenderun Belediye Başkan Adayı Seyfi Dingil dün esnaf ziyaretinde şöyle dedi; ‘- İskenderun’da akşam saat 18.00’den sonra yaşam duruyor. Hareket yoksa berekette olmaz. Sosyal yaşamı hareketlendirecek projeler üreteceğiz.’
CHP Arsuz Belediye Başkan Adayı Nazım Culha da, Pazar günü iş yapamayan esnafla sohbetinde, ticaretin canlanması için çalışmalar yapacağını duyurdu.
Doğrudur..
En büyük sorun da budur, esasen..
Mesela, eski Bit Pazarı yerine sosyal tesis yapıldı, ama saat 19.00’dan sonra kimsecikler kalmıyor. Herkes doğruca evine gidiyor.
Arsuz’un caddelerinde, kış aylarında in cin top oynar.
Neticede, ahali çoğunlukla İskenderun’dadır..
Ama burada da durum maalesef aynı..
Sahil kordonu akşam saatlerinde sessizliğe bürünüyor.
Restoran arasanız, yolunuz Karaağaç’a düşüyor..
O bakımdan; dev akvaryum, yat limanı, teleferik ve daha birçok sosyal donatı projelerini önemsiyorum.
Yeterli mi? Değil..
Örneğin; Bahar Kebap Salonu civarında bir meydan düzenlemesi yapılsa da, restoranlar sokağımız olsa fena mı olur?
Ortaya bir sahne kurulsa, müzisyenlerin şarkılar söylediği bir ortam oluşturulsa ne güzel olur, öyle değil mi?
Bir sanat sokağımız bile yok, iyi mi?
Halen sahilde, balık ekmek yiyebileceğimiz bir yer yok..
Yağmur yağsa, parklar ıslanıyor.. Çocukların sert hava koşullarına rağmen, rahatça oyun oynayabilecekleri mekanlar yok..
Varsa yoksa, AVM!
Esnaf şehir merkezinde sinek avlarken, rağbeti AVM görüyor..
Neden?
AVM’ye kızacağımıza, şehir merkezinde de benzer ölçülerde insanlarımızın faydalanabileceği mekanları yaşama geçirmek idarenin görevi değil midir?
Sosyal tesise gidiyorsunuz..
Çay, kahve, tost ya da soğuk içeçekler dışında ne var?
Minik golf sahası yapıldı.
İnsanlarımız halen yapılan hizmetin ne olduğunu anlamaya çalışıyor..
Sahile tenis kortu yapıldı, kullananların sayısı 10 parmağı geçmez!
Buz pateni aynı keza! Çocukların üzeri kirlenecek diye, kimsenin kaydığı yok..
Geçelim..
Şehir merkezinde ne zaman bir açılış olsa, çalan müzikle beraber, insanların hareketliliği beni mutlu eder..
Aynı paralelde; belediyenin şehir merkezinde çeşitli aktivitelere öncülük etmesinde ne sakınca olabilir?
Fuarla ev sahipliği yapsak, mesela..
Bilemiyorum..
Herkesin buna benzer fikirleri vardır, muhakkak..
Bu konuda insanlarımızın görüşlerine, isteklerine başvurulabilir..
Ancak, sonuç ‘kent konseyi’ gibi olmasın!
Muhtarlarımız ve STK’larımız kent yönetiminde söz sahibi değilse, nasıl olacak bu? Herşey ortada..
Yüzlerce fikir ortaya kondu, belki de en fazla 10 tanesi uygulanabildi..
Aslında bir yol haritası belirleyebilirsek, bu coşkuyu mahallelere de taşımak mümkün.. Olur mu, olur;
Verdik mi coşkuyu, İskenderun’u tutabilene aşkolsun!