Yerel seçimler bitti ya, sanırım bazı muhtarların kafası halen karışık.
Ya da sebep olacağı sosyolojik tahribat düşünülmeden bir kampanya ile Arsuz’un bölünmesi amaçlanıyor.
Nasıl mı?
Karaağaç Mahallesi Muhtarı Rasim Yaşar, dokuz mahalle muhtarının katılımlarıyla bir imza kampanyası başlatılmış
Talepleri şu;
– Karaağaç, Nardüzü, Karahüseyinli, Kışla, Büyükdere, Arpaderesi, Helvalı, Kozaklı ve Pirinçlik mahalleri birleşip, toplam nüfus yoğunluğuyla Arsuz’da ikinci bir ilçenin kurulması planlanıyor..
Muhtemelen, merkez Karaağaç olarak hesaplanıyor..
Şaka gibi..
Muhtemelen bu muhtarların çoğu Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha’ya oy vermiştir. Peki ne oldu da, hem Nazım Culha’ya oy verip, Arsuz’dan kopmayı düşünüyorlar?
Dahası;
Bu saatten sonra Arsuz’un bölünmesi mümkün müdür?
Değil elbet..
Sebeplerini açıklıyorum;
Bir; Karaağaç’ı, Arsuz’dan koparmak, tehlikeli bir adımdır..
İki; Bölünme; Arsuz ile Karaağaç arasında ‘kutuplaşmaya’ neden olur ki, zaten seçim boyunca bu kıvılcım, zaman zaman gerginliğe yolaçtı..
Üç; Belde belediyelerin bütçesi kısıtlıydı. Yeterince hizmet yapılamıyordu. Tam da tek elden ‘güçler’ birleşmişken.. Arsuz hizmet arayışına girmişken.. Bu bölünme isteği sadece Arsuz’un geleceğine atılmış bir darbe olarak algılanır.
Arsuz yeniden mahalleye dönüşür, bilmem farkındalar mı?
Dört; 10 mahalle muhtarı, büyükşehir statüsü tartışılırken neredeydi? Hem Karaağaç ve Nardüzü belediye başkanları da süreci sessizce izlememişler miydi? O vakit konuşmayanlar bugün neyi amaçlıyor, hakikaten bilmek isterim..
Beş; Yarın da; Gözcüler dağ köyleri ile birleşmeye kalkışırsa.. Veya Mustafa Kemal Mahallesi, Gürsel ile.. Ya da Modern Evler, Yunus Emre ve Sakarya mahalleleriyle birleşmek isterse ne olur? Olmadı; Denizciler, Karayılan, Bekbele, Sarıseki ve Azganlık’ta da muhtarlar ayaklansın, yeni bir ilçe talebiyle Ankara’yı mesken tutsunlar.. Olacak şey mi?
Karaağaç Mahallesi Muhtarı Rasim Yaşar ve beraberindeki 9 muhtar, bence hemen bu sevdadan vazgeçmelidir.. Bunun konuşulması bile yanlış, hatta tehlikeli!
Bu düşünceyle ancak akıntıya kürek sallarlar..
Zaten kabul de görmez, imkansız!
Bilmiyorlarsa, öğrendiler işte..