Cehaleti alt edecek şahsiyetler arıyorum ….

Değerli okurlar;
zekisanliDeğer yargılarının yozlaştığı ve yozlaşmanın kanıksandığı bir toplumda ne siyasetten ,ne idareden, ne gelecekten konuşmanın hiç bir anlamı olamayacağını düşünüyorum.Gündem üretme odakları, nur topu gibi gündemlerini peydahlayıp malum kitlenin kucağına bırakıyorlar.Bu kitlede mahir davranıp gündemi nereye taşıması gerektiğini gayet güzel bir şekilde yazılı ve görsel kanallarda gün aşırı bıkmadan usanmadan hakkıyla yerine getiriyor…

Değerlerden nasibini alamamış dış kapının dış mandalı konumunda bile olamayan insan müsvettelerinin kendilerini ahkam kesecek kadar nimetten saymalarını kabullenemiyorum. Kendilerini Kaf dağında görürcesine hareket eden hikmeti kendinden menkul her kelimesinden satın alınmışlık kokan söylemleri inanın mide bulandırıyor.Sanki dünyasını bitirmiş ahiretine çalışıyor havası vermek istemeleride kötü koku bırakmaktan öteye gitmiyor maalesef.Kim mi bu şahsiyetler onlar kendilerini çok iyi bilirler. O zatı muhteremler yaptıkları işin erbabı ve o işin öncüsü olarak kendilerini kamu oyuna lanse ederler.Aslında şahsiyet yoksunluğu ve seviye düşüklüğünü tescil ederek bu konuda kendilerini ifşa ettiklerinin farkında bile değillerdir.

Yerelden tutun, genelin her kesimine gidin “şak şakçılık” üzerine kurulmuş hayatlara tanık olursunuz.Bu insanlar akıl ve vicdanlarını çıkar derecesine göre ya ipotek etmişlerdir yada köküyle satmışlardır.Bakmayın o boy poslara, o endamlara hepsi tırı vırı.Bir insan gördüğü yanlışı söyleme erdemini gösteremiyorsa ben ona adam demem.Hele hele çıkar hesabıyla o yanlışları görmüyor duymuyor ve söylemiyorsa onun adınıda içinizden geçtiği gibi siz koyun…

Biz toplumsal olarak insan odaklı çalışmalıyız.Yanlışı ve kötüyü her yerde her zaman dile getirebilme erdemini göstermeyi öğreneceğiz.Kendini aydın gören,İnsanlığın ortak değerlerini içine sindirmiş ,medeniyetten yeterince nasibini almış her vatandaşın etrafındaki gerek okumuş, gerekse okuyamamış cahilleri bilgilendirme ve eğitme misyonunu taşıması gerekir.Bu çalışmayı bıkmadan usanmadan ülkenin her noktasında koordineli ve bilimsel bir şekilde eş zamanlı başlatacak bir güce ihtiyaç vardır.
Sevgili okur;
Cehalet istismara açıktır.Cehalette ısrarcı tavrın bu ülkeyi hayal edemeyeceğimiz kötü zeminlere kaydırabileceğini unutmamamız gerekir. Günümüzde cehaletten beslenmenin kimlere yaradığını az buçuk düşünen beyinler çok rahat göreceklerdir.Cehaletten beslenme oyununu bozmak gerekir.Bilinçlendirme yarışı tüm ülkede samimi bir şekilde süratle yapılmalıdır.Ülkesini seven geleceğini yine bu topraklarda şekillendiren her yurttaşın cehaletle savaş konusunda gönüllü eğitmen olması gerekir.Karanlıklardan çıkmanın tek yolu çıkarlara boyun eğen değil mutlu yarınlara ve aydınlık Türkiye sevdasına amade olmakla mümkün olacaktır.
Demekki;
Sallamakla, teneke sesi çıkarmakla adam olunmuyormuş. Yaptığın işin ağırlığını kaldıracaksın. Sorumluluğunu bilecek, bilgiden, doğrudan ve vicdandan yana olacaksın .Işık olup aydınlatma görevini yaptığın zaman kendini adamdan sayacaksın.Koca Okyanus dururken, Leğende debelenmekle yüzücü olunmuyormuş. Anlayan anladı haydi kalın sağlıcakla….

Zeki Şanlı
1967 İskenderun doğumlu.Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü mezunu.