İskenderun’un kaderi midir bu, bilemiyorum..
Talihsizlik bitmiyor!
Su şebekesi bitti, arıtma tesisi bir türlü devreye girmiyor..
Nisan’dan beri; ha bugün, ha yarın bekliyoruz..
Gürsel’de seçim arefesinde drenaj yapıldı, daha dibi tutmadan üzeri asfaltlandı..
Şimdi asfalt çöküyor; oluşan hasar, Liman B kapısındaki eğimden çok daha tehlikeli..
Gidiş-dönüş yolu arasındaki derinlik en az 10 santim!
Bu vesileyle Hanya’yı da Konya’yı da gördük!
Mahalle aralarında şebekenin üzerini örten asfalt tam bir facia..
Kaldırımlar düzensiz..
Çöp fabrikası deseniz, kokusu İskenderun’u aştı..
Doğumevi Hastanesi’nin karşısında bir yerde tuvalet yapılmış, neye benzediği belli değil!
Sahilde golf sahamız var.. Kime sorsam ‘hani nerede?’ diyorlar..
Haklılar!
Bir önceki dönem hangi şekle şemale göre golf sahası yapılmış, belli değil..
Hiç birşeye benzemiyor çünkü..
Zemin kayıp!
Belli ki, ahalimiz gezinirken ‘spor alanıdır’ diye üzerini dümdüz etmiş..
Bildiğiniz ‘delik’ görünmüyor!
Atış mesafesi sıfır..
Sanırım, bizim golftan anladığımız budur!
Oysa Nilüfer Belediyesi’de parklara mini golf sahası yaptı..
Ama zemine değil.
İnsanlar üzerine basmasın diye tümsekli, istenilirse de sökülebilir bir malzeme kullandı.. Aradaki fark budur!
Belediyenin biri yapar, yıllarca kullanır..
Biz yaparız, anında dökülüverir..
Peki mini golf sahasının yapamına giden paraya ne oldu?
Ortada olmayan şeyin parası neden çarçur edildi?
Hem Allahaşkına söyler misiniz;
Çok da gerekli miydi, golf sahası?
Hangimiz hayatımızda golf oynadık!
Bunları yazıyorum; çünkü İskenderun Belediyesi’nin boş işlere harcayacak tek kuruşu bile yok artık.. Zaten, belediyenin bütçesi kısıtlı..
İller Bankası’ndan gelen para personel maaşlarına zor yetiyor..
Hatta Belediye Başkanı Seyfi Dingil’e bir önerim olacak;
– Şehrin genelindeki bilboardlara çok fazla reklam vermesin..
Hemen hergün görüyoruz. Yan yana 5 pano varsa, hepsinden başkanın aynı reklam afişi mevcut. Ne gereği var?
Sadece birine verseniz yeterli olmuyor mu?
Bilboardların aylık maliyeti, belediyeye oldukça külfet getiriyor.
Bunları yıl bazında değerlendirseniz, harcanan parayla şehre bir okul kazandırmak mümkün!
Cep telefonları mesajlarını saymıyorum bile..
Bunların hepsi ücretli..
Yazıktır!
Bir şey daha var;
Hani ‘yeşile dönüştürdük’ deyip de, arazinin dörtte üçünü betonla kapladığımız eski Bit Pazarı var ya, orada ne olduğu belli olmayan bir kaya parçası var..
Güya üzerinden su akıp, etrafındaki küçük havuz suyla kaplanacaktı..
Hiç birşey olduğu yok!
İsteyen bakabilir. Kupkuru bir havuz var, ortada!
Kaldı ki, köşebaşında iki küçük çeşme yapıldı.
Sosyal tesis açıldığından beri o çeşmelerden de su akmıyor..
Seyfi Başkan’dan ricam;
Lütfen çeşmelerden su aksın!
Bir de, o kaya parçası oradan kaldırılsın!
Yerine, zemin su fiskiyesi yapılsın.
Primemall AVM’de örneği var.
Hani suyu zeminden 3. kata ulaştıran fiskiye sistemlerinden sözediyorum..
Bir de Anıt arkasına, denizde iskelenin her iki tarafına bu fiskiyelerden konsa, gece aydınlatmalarıyla birlikte görselliğine doyum olmaz..
Hayal ederken bile güzel!
***
Unutmadan;
Şehrin birçok caddesinde hayvanların su ihtiyacını karşılamak için taştan su kapları yapıldı, içinde su yok!
Bazı kendini bilmezler çöp niyetine kullanıyor, hatırlatmak istedim..
İnsan olsalardı, yapmazlardı..
Durum ne yazık ki bu;
İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil’in işi hakikaten zor..
Allah yardımcısı olsun!
Biz gazetedeki haberlerden biliriz..
Bir haberi sıfırdan yazmak çok kolaydır!
Ama 5N 1K şablonuna uymayan berbat bir yazıyı koysunlar önümüze, saatlarce uğraşırız düzeltmeye..
Mutlaka sırıtır!